Sevmeyin beni,

Allah aşkına sevmeyin.

Seçimden önce başka seversiniz,

Seçimden sonra apayrı seversiniz.

N’olur sevmeyin beni.

Ey be Yalova, demişti bir dost.

Yüzünü nereye dönersen dön,

Arkan hep aynı iki kucaktadır..

“Seni seviyorum” deyip te,

Beni kimse yüz yüze kucaklamadı.

“Seviyorum” diyenden korkar oldum.

…..

Deme öyle be ama Yalova üzersin şimdi bak.

Ben senin kanalizasyonunun olmadığı günleri bilirim.

Ben senin sularının akmadığı günleri bilirim.

Ben senin sokaklarında tozdan geçilmeyen günleri bilirim.

Ben senin çamurlu caddelerini,

Lambası yanmayan direklerini bilirim…

Senin ekabirlerini,

Sana hizmet ettiğini söyleyip te,

Seni sömürenleri zavallıları bilirim.

Sana emek verenleri de bilirim, ama.

Bugününü satanları bilirim.

….

Tamam be dostum,  anladım da,

Bu ne şimdi..

Zaten üç metrekare toprağım var,

Neyin kavgasıdır bu,

Bana bunu anlatsan…

Tarım mı?

Sanayi mi?

Turizm mi?

Ben verdim size,

Termal suları..

Nerden geldi ormanlar.

Denizi,güneşi..

Kumu,sahili?

Bana mı sordunuz açarken taş ocaklarını,

Bana mı sordunuz denizimi doldurmayı,

Bana mı sordunuz ovamı mahvetmeyi,

Bana mı sordunuz yetiştirdiğim, katlettiğiniz ormanı?

….

Deme öyle ama,

Biz seni çok seviyoruz.

Hele doğunu,

Hele batını,

Çok seviyoruz.

Her metre karen çok kıymetli,

Bizim için.

Ne cadde,ne sokak,

Ah bir bilsen,

Aşkımızdan her santimine bina dikeceğiz.

Yanlış anlama ,

Tamamen sevdiğimizden.

Yemin olsun,

Ne gözümüzde kivi var,

Ne de çiçek.

Onlar da neymiş….

Eeeeee,

Anladım da,

Ne turizmi becerdiniz,

Ne tarımı..

Sanayiye küfrettiniz de,

Parayı oradan beklediniz ya..

Nasıl olacak bu iş…

…..

Aaaaah be,

 YALOVA..

Seni bir anlayabilsek,

Hele birde seni yönetenleri..

Sorun olmayacak ..

AMA….