Cumartesi günü iki tanesi vatandaş tarafından hissedilen depremler bizleri sürekli diken üstünde tutuyor. Vatandaş  17 yıl önce yaşadıklarını tüm tazeliği ile yeniden yaşıyor.

‘Deprem oldu, duydunuz mu’ diye başlayan sohbetler arasına mutlaka bir-iki tane Marmara depremi anısı yerini de alıyor.

Vatandaşın uyanık ve hazırlıklı olmasını bu depremler sağlıyorsa faydası var diyebiliriz. Ama asıl önemli olan gerçekten hazırlıklı olması gerekenler hazırlıklı mı, onu sorgulamak lazım.

Geçtiğimiz haftalarda yaşanan 4.6 lık deprem sonrası yazılı ve görsel basında bir çok açıklama çıktı. Benim dikkatimi çeken ,  Kandilli Rasathanesi yetkilileri tarafından yapılan açıklamalardı. Açıklamalarda, Marmara Denizi ve termal su kaynakları etrafında deprem hareketliliğini yakından takip edecek projelerin hayata geçirildiği Avrupa Birliğinden temin edilen kaynak ile Marmara depremine göre çok ileride olduklarını dile getirildi. Bilimsel çalışmalar açısından çok iyi çok güzel de bunlar vatandaşı ilgilendiren konular değil ki.

Vatandaşın kafasındaki sorular olan;

Deprem ne zaman olacak?

Kaç şiddetinde olacak?

Evim bu depreme dayanacak mı?

Evim yıkılırda sağ kalırsam nasıl barınacağım?

Sorularının cevabı bu projelerin neresinde yer alıyor.

Deprem oldu, Allah göstermesin diyoruz ama yıkım da kaçınılmaz olacak.

Beklenen depremin açıklanan şiddeti yıkım olacağını gösteriyor. Tedbirler neler ona bakmamız gerekmez mi?

17 Ağustos öncesi bizlerin aklına hiç gelmeyen neler di bir düşünelim bakalım. Mesela toplanma noktaları, çadırkentler, prefabrikler, eğitimin devamı , yiyecek ve içecek temini……

Bugün bunların hepsini bir kez daha yaşayacağız, biz yaşamazsak çocuklarımız, torunlarımız yaşayacak.  Kafamızı kuma gömmemiz bu gerçeği değiştirmeyecek.

Asıl önemli olan nokta bugün Yalova gündeminde olan imar planlarında ki revizyonun önemi neyse bir deprem anında halkımızın öncelikli sorunlarının nasıl çözüleceğinin bilinmesidir. Yalova Valiliği ve ilgili birimleri, Yalova Belediyesi başta olmak üzere tüm belediyelerimiz bu konuda altyapıları nelerdir.  Herşey hazır ise kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

 Haaaa, bugüne kadar savsaklanıldıysa acilen tedbirler gözden geçirilmeli bu konuda yaşanmış tecrübeler değerlendirilmelidir. Siyaseten yapılan yanlış tercihlerin vebalı çok ağır olmadan deprem sonrası acil ihtiyaçlar kadar kentsel dönüşümün can kaybını azaltacağı gerçeği de ortadadır.

Herkesin aklını başına alacağı tek gerçek deprem gerçeğidir.

Yaşadık ve yaşayacağız,unutulmaya….

………………….

 

Takıntı olmaya başladı.

Çakıllı sokak,Yesari Asım sokak,Orta sokak,Harmanlar sokak , cami sokak ve İsmet Acar caddesi günlük yaşantım içinde en çok kullandığım güzergahlardır. Havaların sıcak olduğu şu günlerde geceleri balkonlarda geçiren vatandaşlar balkonda oturdukları süre içerisinde tükettikleri tüm sigaraların izmaritlerini sokağa atıyorlar. Her sabah süpürülmesine rağmen kapı girişleri,balkon altları tam bir rezillik. Eğer buraları bir hafta süreyle süpürülmesin pislik yuvasına dönecek.

İnsanın kendi kapısının önünü böyle sorumsuzca kirletmesinin bir izahı olmalı. Bu kadar mı kalitesiz bu kadar mı eğitimsiz bir toplumuz, anlamak mümkün değil.

Lütfen ey ahali !

Sabah işe giderken apartman kapınızın önüne bir bakın yahu!

Hiç mi yüzünüz kızarmıyor?