Sevgili okurlarım geçen haftadan kalan yazıma devam ediyorum.  Yaratanımız Enval 33'te mealen şöyle buyurmaktadır; "Onların söylediklerinin gerçekten seni üzmekte olduğunu biliyoruz. Aslında onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler açıkça Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar. Sevgili rahmet peygamberimiz birgün bir dağın tepesine çıkarak ; "Ey Kureyş size bu dağın arkasından düşman atlılarının gelmekte olduğunu söylersem buna inanır mısınız ?" demiş. Orada hazır bulunanlar, "Evet ya Muhammed hepimiz inanırız. Çünkü sen bir defa olsun yalan söylemedin" cevabını vermişler. (Kaynak : İslam tarihi, Asrı Saadet)
Sevgili kardeşlerim  Bizans imparatoru Hirakl, ticaret için Şam'a gelmiş olan Ebu Süfyan'ı kabul ettiği zaman  ona sordu; "Peygamberlik iddiasında bulunan bu zatın bundan önce hiç yalan söylediğini duydunuz mu? " dedi. Henüz Ebu Süfyan Müslümanlığı kabul etmemişti. "Asla yalan söylediğini kimse duymamıştır" dedi.  (Kaynak: Buhari, Bed'ül Vahy 1) Bütün bunlar düşmanlarının iftiralarıdır. Onun yalan söylediğini duymuş olsalardı hiç örtbas ederler miydi. İşte örnek alacağımız o yüce peygamber böyle doğru sözlüydü. Düşmanları bile onun doğru sözlü olduğundan ve hiç kimseyi aldatmadığında ittifak halindeydiler. Esasen sevgili peygamberimiz sözünde ve işinde güvenilir birisi olmasaydı, insanlar kısa zamanda kendi inançlarını adet ve geleneklerini bırakarak ona inanır ve etrafında toplanırlar mıydı.
Sevgili okurlarım doğruluk insanların dayanak ve direğidir. Doğruluk olmayınca ne bir evde ne de bir ülkede anlaşma ve kaynaşma olmaz. Bu özelliği kaybeden milletin varlığı çöker, düzeni bozulur. Peygamberimizin şu sözü ne kadar düşündürücüdür. Evet kardeşlerim tehlikeyi doğrulukta görseniz de doğruluktan ayrılmayınız. Zira kurtuluş ancak ondadır. (Kaynak 470 Tergib ve't, Terhib c3s) Evet sevgili okurlarım Yalanın her çeşidi günahtır. Hele yalancı şahitlik en çirkini ve en zararlısıdır. Yalancı şahit başkasının dünyasını yapacağım, gönlünü alacağım diye kendi ebedi hayatını yakmış olur. Sonra da yaptığı şahitlikle hakkın kaybolmasına neden olur. Bakınız Kuran-ı Kerim mealen Ahzap Suresi 58'de ne buyurmaktadır, "Erkek ve kadın müminlere işlemedikleri bir günah yüzünden eziyet edenler muhakkak bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir." devamı nasipse haftaya