Yay gibi gerdik gerildik.
Unuttuk, dostlukları, dostları.
Paylaştığımız acıları
Yaşadığımız zor günleri.
Kan bağlarını, akrabalıkları.
Bir makam, siyasi ikbal uğura.
Kısacık insan ömrünü bitmeyecek zannettik.
Pamuk ipliğinin dayanma gücünü sınıyoruz sanki.
…..
Hafta sonu, cumartesi akşamı epeydir gitmediğim Green Garden’de Yalova’nın kadife sesi Eşref Üstün’ü dinlemeye gittim.
Her zamanki gibi, müşteriyi misafiri gibi karşılayan Eşref, istekleri kırmadan, kapris yapmadan defalarca okudu. Kendi sevdiklerini söyledi, konukları oynattı. ‘Eşref’i söyletirler, güzeli oynatırlar’ diyerek.
……
Programın geç saatlerinde ise sürprizler vardı. Unuttuğumuz güzellikleri yaşatan. Düğünden çıkıp gelen gelin-damat ve birkaç arkadaşları. Salona girdiklerinde Eşref, Coşkun Sabah’ın ‘Anılar’ını söylüyordu. Dans ettiler hep birlikte. Tüm salon eşlik etti alkışlarla. Hep birlikte eğlendiler, sanki düğündeymişçesine.
Sonrasında bize bizi hatırlattı damat ve gelinin bir arkadaşı.
Mikrofonu aldı.
‘Biz İstanbul’dan geliyoruz. Düğünümüzü yaptık. Balayı için burayı ben seçtim. Arkadaşlarım başka yer düşünmelerine rağmen geldik. Ben Yalovalıların samimiyetini çok sevdim. Kalpleri sevgi dolu, oraya gidelim, keyifli anılarımız olur. Öyle de oldu. Çok teşekkür ediyoruz’ dedi.
Sonrasında daha keyif vardı.
Geçiyorum.
Yalova’yı ve Yalovalılar’ı sevdiği, samimiyetlerini bildiği için balayına buraya gelmişler.
Green Garden’e,
Eşref’e,
Ahmet Kolpar’a, Selçuk’a, Volkan’a.
Tüm personele
Sait Talu’ya
Teşekkürler.
Gülümseyen, gülen yüzümüz oldukları için.
Dostları, dostlukları,
Arkadaşları, akrabalıkları,
Unutturmadıkları için.
Samimi sevginin en güzel bağ olduğunu hatırlattıkları için.
Unutanlara, unutturanlara inat.

- - - - - - -