1880 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Arel , ülkemizin yetiştirdiği en değerli müzikolog , bestekar, hukukçuları arasında yer almıştır. Babası Kazasker Mehmet Emin Efendidir. Babasının İzmir Naibi olması üzerine Fransız Kolejini ve lise eğitimini İzmir ‘de tamamladı. Fransızca, Almanca ve İngilizceyi ana dili gibi öğrendi. Bu arada Medrese eğitimi görerek Arapça ve Farsça’yı da öğrendi,

İstanbul Hukuk Fakültesini Altın Madalya alarak birincilikle bitirdi. 1907 yılında Adliye Nezareti Mühür ve Şifre Müdürü olarak daha sonra da Nezaret Mektubu Muavini olarak görev yaptı. 1908 de Adliye Nezaret Müdürü , 1909 yılında Ticaret-i Bahriye Mahkemesi Üyeliği, 1911 de Adliye Nezareti Umuru Cezaiye Müdürlüğü , 1012 de Adliye Nezareti Müsteşarlığı, 1913 yılında Şurayı Devlet Nafia ve Maliye Dairesi Üyeliği ve aynı yıl içinde Darültalimi Musıki Öğretmeni , 1914 yılında da Defteri Hakani Nazırı , 1915 yılında da Şürayı Devlet Tanzimat Reisi oldu.

Çok başarılı memuriyet yaşamında 8 yılda muazzam terfiler alarak başarısını kanıtladı . 1918 yılında memuriyet görevinden istifa ederek Avukatlık Bürosunu açtı ve serbest avukatlık yapmaya başladı. Avukatlık mesleğinde doğruluğu, çalışkanlığı , zekası ve tevazuu ile büyük başarılara imza attı.

1990 yılından beri tanımakta olduğu Rauf Yekta Bey, Dr.Suphi Ezgi bey’le beraber çalışarak, Türk Müziğine yeni bir hüviyet kazandırmak için kolları sıvadılar, bu ekibe daha sonra Ord.Prof. Murat Özdilek’te katıldı ve Özdilek, fizik bilgisi ile ekibe büyük katkılar sağladı.

Arel bildiği yabancı dillerin avantajı ile musıki dalında büyük malumatlar topladı. ‘’ Türk Musıkisi Kimindir ‘’ isimli muazzam eseri ile o dönemlerde Türk Musıkisini küçümseyen çevrelerin sesini kesmiştir. Yazdığı yüz nüshalık ( 4 ciltlik ) bir külliyat ile musıki camiasının cevaplanmasını beklediği pek çok soruyu yanıt verdi.

Musıkimize büyük hizmetler sunmuş olan Hüseyin Sadettin Arel, Türk Musıkisi ile 10 yaşından itibaren ilgilenmeye başladı. Önce mandolin dersleri ile birlikte Batı notasını öğrendi. İzmir’li Şeyh Cemal Efendiden Ud ve Türk Musıkisi Nazaiyatı öğrendi. İstanbul’a gelince Şekerci Cemil Bey’den de musıki yönünde büyük destek gördü. Ney, Nısfiye, Grift, Keman, Kemençe, Alto,Viyolonsel ve Piyano dersleri alarak musıki yönünde büyük aşamalar kaydetti. Türk Musıkisinin nazari ve ameli kısımlarını kavrayıp pekiştirdi.

1907- 1909 yılları arasında dönemin musıki bilgini Edgar Manas’tan armoni , kontrpoint ve füg dersleri aldı . İki sene kendi başına çalışarak Dünya Musıki Tarihi üzerine araştırmalar yaptı. Çalışmalarını Batı Müziği ve Türk Müziği üzerine yoğunlaştırarak her iki musıkiyi bilimsel yönden ele alıp değerlendirdi. Türk Musıkisi üzerine yapmış olduğu çalışmalar günümüze ışık tutan çalışmalar olmuştur. İlk olarak Milli Müziğimizin çağdaş bir şekilde ele alınmasını sağlamış ve bilimsel makalelerle bu çalışmalarını musıki camiasına tebliğ etmiştir. Hüseyin Sadettin Arel ‘in musıki alanında yaptığı çalışmaları anlatmaya bir sonraki yazımda da devam edeceğim.