Bir insan çalışıp çabalar, ortaya iyi, kötü bir üretim koyar, netice itibarıyla ortaya bir alın teri dökülmüş , bir emek verilmiştir. Emeğe saygı gereği iltifat edemiyorsan bile, bari karalamaya çalışma kardeşim. Senin çapın o işi başarmaya müsait değil, bunun sen de farkındasın . Sen emek ver, o karalamaya çalıştığının daha iyisini başar, ben de seni ayakta alkışlayayım.
‘’ Şark kurnazı ’’ diye bir deyim var. Bu deyim genelde emek sarf etmeden bir kazanç peşinde koşan tipler için üretilmiş bir kavramdır. Şark kurnazı, kazancı başkalarının ayağını kaydırarak elde etmeyi kendine meslek edinmiş , kafası çalışmayan, tembel , sünepe , zayıf kişilik özelliklerine sahip silik tiplerdir. Komplekslidirler, başarıyı gördüklerinde karşı refleks üretme yönünde kendini geliştirmiştir.
Ülkemizde pek çok konuda olduğu gibi, Şark Kurnazı Kifayetsiz Muhterisler yönünden de bayağı bir bolluk mevcuttur. Bu bolluğun mutlaka bir sebebi vardır diye düşünüyorum. Şahsi tahminime göre 1980 li yılların ortalarında türeyen köşe dönme kavramının bu bolluğun oluşumuna katkı sunduğunu düşünüyorum. KÖŞE DÖNMECİLİK kavramı , fırsat yaratarak, az emekle , hatta emeksiz servet edinmecilik olarak özetleyebileceğimiz bir yaşam tarzını olarak bu topraklarda yeşertti. Emek sarf etmek, alın teri dökerek bir şeyler üretmek ,enayilik olarak algılanmaya başlandı . Bu yaşam tarzı bazı kesimlerde çok rağbet gördü ve desteklendi. Yaratılan rant paylaşımları ahlaksal çöküntünün , çürümenin toplumda katman, katman yayılmasına yol açtı.
Üretmenin zihinsel ve bedensel zorlukları karşısında , yeteneksiz fakat bir şeyleri elde etme arzusu ile yanıp tutuşan ( KİFAYETSİZ MUHTERİS ) tipler, çareyi üretene çamur atma, karalama yöntemleri ile başarıyı yakalayanı aşağıya çekerek kendi seviyesine indirme gayretlerinde aramaktadır. Karşısındakini aşağı çekebilirse, kendini yükselmiş olarak kabul ederek psikolojikman rahatlamaktadır.
Günlük yaşantımızda etrafımızda bu tipler adeta cirit atmaktadırlar. Bu kişilerin karalamaları ile başarıyı gölgeleme çalışmalarına , imaj bozma gayretlerine karşı uyanık olmak ve tuzağa düşmemek gerekir. Bu insanlar kazara bir mevki ya da makam sahibi olduklarında yetersiz yapıları nedeniyle işleri içinden çıkılmaz hale getirip kaos ortamı yaratırlar.
İş ortamında, arkadaş çevremizde etrafımıza yaklaşan insanların gerçek niyetlerini anlamak her zaman mümkün olmamaktadır, hayat felsefesini hümanizim üzerine kuranların bu tip insanlardan zarar görmesi çok zaman kaçınılmazdır. Ben her sabah işimin başına geldiğimde bir dua ile güne başlıyorum. ‘’ Allahım, sen beni sahte dostlarımın şerrinden koru, düşmanlarımın hakkından ben gelirim ‘’
