Sevgili okurlarım Hazreti Muhammed'in Miraç mucizesinin Mekke'den Kudüs'e kadar olan kısmı bu sürede anlatıldığından  bu süreye İsra adı verilmiştir. 
Sevgili kardeşlerim İsra Suresi 15. cüzün birinci ayeti olarak başlar. Ayet (1) Allah (CC) biz kullarına mealen şöyle buyurmaktadır; Bir gece kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız  Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan müntezehtir; O gerçekten işitendir, görendir. 
Evet sevgili okurlarım şimdi Allah'ın resulünün Miraç'da Allahı görüp görmediği konusunda iki görüş vardır. Hz Aişe ve taraftarlarına göre sevgili peygamberimiz Allah'ı görmemiş; İbn Abbas ve onun görüşünde olanlara göre ise Allah'ı görmüştür.  Bu incelemeden de anlaşıldığına göre bu hususu ifade eden kesin bir şey yoktur. Sevgili okurlarım yüce Allah bilinmeyi ve bununla yetinilmeyi istemiştir. "Küntü kenzen Ma'fiyye" bilinmez bir hazineydim, bilinmek istedim. Onun için varlığı var ettim sözü onun gizli alemden, zahir aleme çıkma iradesini ifade ediyor. Allahın zatı ile ilgili her tanım, isabetli olması açısından eksik ve yanlışlığı içinde taşır. Çünkü tanıma miktarını o sınırlıyor. Kulun bu sınırı aşması mümkün değildir. O zatına iman edilmesini, zatının keyfiyetini araştırmamayı istiyor. Sıfatlarını ise tam zıddına Hz. Musa'ya bu nedenle beni göremezsin derken, "Len terani" diye bir edat kullanıyor. Bu edat "Len" olumsuzluk eki, başına gelen cümleyi dünyada imkansızlığa çevirir.  Bu dünya'da göremezsiniz. Hz. Aişe'nin Miraç'da Hz. Peygamber (SAV) rabbini görmedi beyanı da bu manayı destekliyor. Hz. peygamber kalp gözüyle ayrı bir derinliği , baş gözüyle ayrı bir hakikati görmüştür. Kişi Allah'ın zatına ve sıfatlarına iman etmek ve sadece sıfatlarını tanımlamak durumundadır. Ve kişi yüce Allah'ın sıfatlarının onun zatının ne aynı ne de gayrı olmadığını ekleyerek bu sınırı bir daha belirler. Zaten, zati sıfatlarından olan, "Muhalefetün lil havadis" sonradan olanlara benzemek Allah'ın zatının sonradan olan her hangi bir varlıkla tarifinin imkansızlığını belirtiyor. Allah kendisiyle ilgili sorulan  dünyevi müşahede alemi örnekleriyle cevaplıyor. Ölülerin nasıl diriltileceğini isteyen Hz. İbrahim'e ahireti göstermiyor. Peygamberin yanında dünyaya tecelli etmek yerine ama kulu semaya çevirerek (Davet ederek) tecelli etmesi. Allah cümlemizi cennette biztihi kendini gören kullarından olmamızı nasip etsin.