-------------
Ne diyeyim şimdi ben.
Havada bulut sen bunu unut….
Ya, ben hafıza kaybındaydım,
Ya da beynim dumura uğramış,
Kimse üzülmesin de,
Kötü ben olayım yine.
………
Meteoroloji binası ve arsası Belediyenin değil.
Tasarruf Milli Emlak ta!
Olur vermeyen tek kurum da Milli Emlak!
Konunun detaylarını öğrenciler bile biliyor!!!!!!!!
Kişileri ve kurumları töhmet altında bırakmak haddim değil.
Ammaa…..
…….
Ne güzel bak!
Öğrencilerimize karne verdik.
Bizim arşivimizde yıllardır,
Karne törenlerin de,
Yeni dönem, yarı yıl törenlerinde;
Mülki amir, Belediye Başkanı ve Milli Eğitim Müdürümüz olurdu.
Şimdi!
Gördünüz fotoları!
Bana yazdırmayın…
……….
Hizmeti kim engelleye bilir ki!
Dört yola Köprülü Kavşak yapılacak.
Derhal.
Kim yapacak?
Karayolları.
Tamam, buyurun yapın.
Amma ,
Ağaçlar var kesilecek,
Eeeeeeee, kesin.
Yooooook belediye kessin.
Tamaaaam dedi bir adam,
Vefa Salman.
Keserim, orada hastaneye gidemeden,
Hayatını kaybeden vatandaşım var dedi.
….
Doğra dı tüm ağaçları.
Ne projeyi yapan karayolları vardı yanında,
Ne bu hizmeti biz yapıyoruz diyen İktidar partililer,
Ne AKP il yönetimi,
Ne CHP il yönetimi.
Ne de Yalova Milletvekilleri;
Fikri Demirel,
Muharrem İnce.
Yetmedi bir de yeşil düşmanı oldu,
Bir can kurtarayım diyen,
Vefa Salman.
Yalova Belediye Başkanı.
Siyasetçilerin gözünde bir bok beceremeyen,
Vefa Salman.
Birde deveyi  hamudu ile götürüyor denilen,
Vefa Salman’ın yardımcısı,
Halit Güleç.
Sadece onlar vardı.
(Makamlarını, sıfatlarını yazmadığım için isimleri ile yazdığım için özür dilerim,öyle diyorlar ya bazıları.)

…..
Bu insanlar siyaset yapıyor da,
Ey Fikri Demirel,
Ey Muharrem İnce,
Ey Yusuf Ziya Öztabak,
Ey Özcan Özel,
Siz ne yapıyordunuz?
……….
Biz hizmeti engellemeyiz diyenler;
Bu kavşak yapılana kadar neredeydiniz??
Bittiğinde özel araçlarınızla geçip habercilere foto gönderen  Vefa Salman mıydı?
Ağaçlar kesilirken neredeydiniz?
Geçtim….
…………
Tutturdunuz bir Meteoroloji arsasına ilk okul binası yaptırmayı.
Aylardır ne diyorsanız o olacak diye,
Mecliste çoğunluğunuz var ya!
Yatıp oylayın.
Kalkıp oylayın.
Ey sayın başkan,
Ey Sevgili Milletvekilim gazetemizde konuştuklarımız neydi?
Tarzım değil, özel konuşmaları yazmak!
Yapmayın.
Yalova’nın ortasına dinamit koymayın.
……..
Dahası mı?
Yutkunamıyorum artık.
Canım acıyor.
Beş yıldır 400 yataklı hastane müjdesi yazıyoruz.
15 yıldır OSB leri yazıyoruz.
Her biri 10000 elemana istihdam yaratacak.
En son Sayın Mülki amirimiz açıkladı;
Yalova OSB bölgesi olacakmış,
Helaaaal, helal Yalova’ya!
Sonuç; ben söyleyeyim,
Bir bok olmaz.
Arazin yok.
Fiyatların pahalı.
Uyanıkların çok.
Suyun yok, suyuuuuun.
……….
Sevgili meslektaşım yazıyor,
DSİ, dere ıslahlarını yapın diye,
Yahu kardeşim,
Kendi yapacakları işi yapmıyorlar,
Vefa Salman oy kaybetsin diye.
Sen de biliyorsun da…
Eh be kardeş,
Ne diyeyim.
Yalova’da Kiptaş köprüsü,
Koru’da basit bir köprü,
CHP oy kaybetsin, eh kaybetsin.
Hizmeti ben engelliyorum Yalova’ya!
…….
Ey Belediye Meclis üyeleri,
Ey nasıl ve nereden seçildiklerini unutanlar!
Geldiniz, gidiyorsunuz..
Kimse detaya girmesin,
Yazacaksam bende fazlası var.
Konuşacaksam bende fazlası var.
Ha CHP,
Ha AKP,
Hiç fark etmez ,
Bir denetçi de bir gün bana gelsin bakalım.
Grup toplantılarınızda ne konuştunuz, ne karar aldınız.
Heeeeeee?
İl Başkanlarınız, Millet vekilleriniz!
Ne söyledi, ne istediler!
Gitti, bitti geçiyor döneminiz,
Var mı ,konuşacak……
Gerçekleri….
………..
Kurulan şirketler,
Ortaklıklar.
O ortaklıkların menfaatleri,
O menfaatler doğrultusunda,
İmar düzenleme talepleri.
Ve vicdanı kanamayan meclis üyeleri,
Burası Yalova,
İki Oda,
Bir salon.
Kimse duymadı ve bilmiyor işte!
Deve kuşu misali, gömün kafanızı,
Akasya park kumlarına.
(Pardon Akasya Park neresiydi hatırlatayım mı?)
………….
Bizim bir büyüğümüz var,
Ahmet Akyol,
Çok şey öğrendik ondan,
Eleştiri yaparken, kurşun kalemle yaz,
Yazmadan önce yeni açılmış kalemin ucunu ,
Şöyle bir başka bir yerde bir iki sürt,
Yazdığın kalem kağıdı delmesin, derdi.
Ah be Ahmet Abi,
Ne kalem kaldı, ne kağıt.
Vicdanlar çürüdü,
Ey güzel abim.
Vicdanlar çürüdü.