Musıki tarihi hakkında yazdığım yazıların devamı için masa başına oturduğumda bir arkadaşımdan aldığım telefon bütün keyfimi kaçırdı. Halbuki bu gün Tamburi Cemil Beyin yaşamı hakkında bir makale yazmaya odaklanmıştım. İnanın telefon konuşmasından sonra asabım bozuldu , keyfim kaçtı, planladığım yazı bir anda manasızlaştı.

Telefon eden arkadaşım batı sahil şeridinde bulunan Hayrettin Karaca heykeline yapılan çirkin saldırıdan bahsetti ve yapılan saldırı sonunda heykelin kırılan bölümlerinin resimlerini gönderdi inanın çok üzüldüm. Bu şehir nasıl bu hale geldi, İnsanlar niye kadar vahşileşti anlamak mümkün değil.

Kardeşim ne istedim sen bu heykelden ? Seni rahatsız eden nedir ? Senin için bu heykel hiçbir şey ifade etmiyor mu ? Sen Hayrettin KARACA’ nın kim olduğunu biliyor musun ? Senin doğayla , toprakla , yeşille, insanlıkla hiç ilgin yok mu ? Senin sanatla kültürle hiç işin olmadı mı ? Sen yaşamın boyunca bir ağaç diktin mi ? Seni doğuran ana sana insanlığın erdeminden hiç bahsetmedi mi ? Senin yetiştiğin yerde insani değerlerin hiç önemi yok mu ? Sen kardeşim nesin biliyor musun ? insanlığın yüz karasısın. Senin yüzünün karası ne bu dünyada ne de öteki dünyada silinmez. İçin gibi dışında kapkaradır mutlaka , senin yüzüne yapışan tükürük bile senden mutlaka tiksinecektir.

Şehir magandaları gün geçmiyor ki bir yere saldırmasın zarar vermesin. Geçen aylarda İDO ‘dan Yürüyen Köşke uzanan yoldaki yeni yapılan tabelaları kırıp dökmüşlerdi, daha sonra Yürüyen Köşkü tanıtan reklam panolarını kesip yırttılar ve daha bir süre yerde sokak lambalarını kırıp döktüler , Durak camlarını kırıyorlar, vs daha bir sürü vukuat hep bunların marifeti.

Kentlilik bilinci olmayan kişilerde bu vahşi , medeniyetten uzak davranış bozuklukları maalesef düzeltilemiyor. İnsanlara kentlilik bilincini aşılayacak olan kültür ve sanat çalışmalarıdır. Medeniyetten bi-haber kişileri medeniyetle buluşturacak çalışmaları sanat yoluyla etkili kılabiliriz. Bu konuda polisiye tedbirler bir yere kadar etkilidir . Kesin çözüm , uzun vadede kültürel ve sanatsal çalışmalarla oluşturacağımız kentlilik bilinci ile oluşacaktır. İnsanların içindeki sertlik ve şiddet eğilimi sanatsal çalışmalarla yok edilebilir .

Bu işleri kentimizde deneyimli kültür sanat dernekleri işbirliği ile yürütürsek hem daha hızlı hem de daha az maliyetli çözebiliriz.

Yerel yönetim eliyle, kültürel ve sanatsal çalışmalar yapan derneklere verilecek katkı, kısa vadede netice verecektir. Yalova Belediyesi bu alanda daha etkili olabilir, şehrin her tarafına yayılacak kültürel sanatsal çalışmaların kapsamı genişletilerek bu konuda mesafe alınabilir.

Sanat sokak üzerinde çalışan kültür ve sanat dernekleri, bu kent için elini uzun yıllardır taşın altına koymuştur. Yalova Belediyesi bu derneklerin daha iyi şartlarda hizmet sunmaları gereken desteği vermelidir.

Bu sokakta faaliyet gösteren , Yalova Musıki Derneği , YAFEM, Kuzey Kafkas dernekleri yaklaşık 35 yıldır bu şehre sanatsal ve kültürel hizmet sunmaktadırlar. Bu derneklerin çatısı altında yüzlerce şehir çocuğu eğitim görmektedir, buralarda eğitilen çocuklar şehrin kültür sanat hayatına büyük katkılar sunmaktadır. Daha çok gencimizin bu çalışmalardan faydalanması için bu alanların daha modern ve daha iyi şartlarda hizmet sunması sağlanmalıdır. Bu alanların başka amaçla kullanılması kesinlikle düşünülmemelidir. Yoksa şehir magandaları bu kenti yaşanmaz kılacaktır.