Seyahatimizin bu günkü durak noktası, Bodrum’un Salamakis koyu oldu. Küçücük fakat çok şirin ve enfes bir koy burası, koy’un günümüzde meşhur olmasına en büyük etken , sanat güneşimiz Zeki MÜREN’in varlığıdır. Yaşamının büyük kısmını geçirdiği Bodrum’da en çok bu koyu sevdiğini defalarca söylemiştir sanatçımız. Koyumuzun şimdi ki ismi Bardakçı Koyudur. Acaba Zeki Müren Bardakçı Koyunu niye bu kadar çok sevmiş diye merak ettiğiniz zaman, gözle görünür bir sebep bulmak mümkün değil . Bodrum yarımadasında gezmediğim koy kalmadı , Denizi, kumu , havası , bitki örtüsü , yerleşim planı dahil bir sürü nedeni ardarda sıralayınca Bardakçı Koyuna fark atacak onlarca koy vardır. Zeki Müren’in burayı tercih etmesinin manevi başka bir sebebi vardır diye düşünmeden edemiyorum. Bardakçı Koyunun binlerce yıl öncesine dayanan mitolojik öyküsünün bu tercihte rolü olmuş mudur acaba ?

Mitolojik dönemde Salamakis koyu olarak anılan bu koy, tanrıların yasak aşkına ev sahipliği yapmış ve çok değişik bir efsanenin yaşandığı yerdir.

Tanrı Zeus’un çocuklarından olan Hermes ve üvey kardeşi Afrodit arasında gizli aşk yaşanmaktadır . bu gizli aşkın sonucu bir erkek bebekleri olur ve bu bebeğe ikisin adından oluşan Ermafraditos adını koyarlar. Ermafraditos’u gizlice büyütmek için gözlerden uzak ve bakir bir yer olana Salakis koyuna gelirler. Bir gün Hermes bir gün Afrodit Salamakis Koyuna gelerek Ermafraditos’u büyütürler. Gizli aşklarının meyvesi Ermafrodit’i tanrıların gazabından korumak için bu işi yıllarca büyük bir gizlilik içinde sürdürürler ve delikanlılık çağına ulaşan Ermafrodit, dünyalar yakışıklısı bir delikanlı olur. Altın sarısı saçları atletik yapısı ile olağan üstü bir güzelliğe sahip olan delikanlı tek başına bu koyda gelişip serpilir. Tüm zamanını denizde yüzerek ve balık tutarark geçiren Ermafrodit’in etrafında bu bölgede yaşayan su perilerinden başka kimse yoktur. Su perileri de delikanlıyı uzaktan izlerler ve yanına yaklaşma cesaretini gösteremezlermiş.

Su perilerinden Salamakis’te bu koyda yaşar ve güzelliği , görenlerin aklını başından alacak kadar alımlıdır. Yüzerken denizde adeta bir su gibi akar ve görüntüsü yürekleri yakrmış.

Nihayet bir gün Nympeler’in ( Su Perileri ) en güzel ve en güçlüsü olan Salamakis delikanlıya yaklaşır ve onu dudaklarından öper ve birleşirler .İşte o anda bir tanrı ve peri arasında gerçekleşen bu birleşme iki benliği bir potada eritir ve ortaya iki cinsiyetili yeni bir beden çıkar. Dişiliği Salmakisten erkeklik ve güzelliği Ermafrodit’ten alan bu yeni varlığa Hemafrodit adı verilir. Ermafrodit tanrıların gazabından korunmak ve yasak bir aşkın meyvesi olarak bilinsin istemediğinden sonsuza kadar Salamakis koyundan ayrılmamıştır. Günümüzde tıp dilinde cift cinsiyetli olanlara Hemafrodit denilmektedir

Sanat güneşimizin bu koyu bu kadar çok sevmesinin ve benimsemesinin gerçek sebebinin bu mitolojik hikayede gizli olan gizemle bağlı olduğunu düşünmekteyim.Mitolojik ismi Salamakis koyunun Cumhuriyet sonrası adı Bardakçı Koyu olarak değişmiş . 1980 li yıllardan sonra da Zeki MÜREN Koyu olar ünlenmiştir.