Değerli okuyucular bugün ben size Cahit Külebi’den  Yirminci Yüzyılın İkinci Yarısı ve Melih Cevdet Anday’dan Kara Bakırın Dövülüşü şiirlerini sunmak istiyorum. Mutlu günler dilerim.


Günün sözü: Unutma ki ağzında bal olan arının kuyruğunda da iğnesi vardır. (Tolstoy)


YİRMİNCİ YÜZYILIN İKİNCİ YARISI


Özlem özlem özlem                     
Yokluk yokluk yokluk
Açlık açlık açlık
Yalan yalan yalan
Korku korku korku
Ölüm ölüm ölüm
Duman duman duman


CAHİT KÜLEBİ






KARA BAKIRIN DÖVÜLÜŞÜ


Vur demirci vur, çekildi besmele
Yabancıyım, şehriniz bana uzak
Ayrıyım kaplardan, kacaklardan
Her tarafım dağ kokar
Ne bileyim bir şey taşımasını
Buğday olsun, ışık olsun, su olsun
Vur ki eğri yerlerim düzele


Kapılmış düşüncem vuruşlarındaki sele
Mağaralar benim hala, ormanlar benim
Nasıl düştüm sessizliklerden bu gürütüye, belli değil
Nasıl kayboldu toprak, bilinmez
Kıvılcımlar sıçrar yüzüme gözüme hep
Ateşten geçerek varılırmış, anladım
Güzele


Vur ki bana da akıl gele
Oğul dövüle dövüle pişer
Parıl parıl nefesi körüğün
Hayat verir yaşamalarıma sessiz
Vur ki uyanayım yalnızlığın uykusundan gayrı
Bir göreyim neymişler, nasılmışlar
İnsanlar alıp götürsün beni hele.


MELİH CEVDET ANDAY

- - - -