Toplum olarak gerektiğinden fazla gerildiğimizin akabinde gelen 15 temmuz kalkışması birliktelik ve unutulan değerler üzerinde şu ana kadar olabildiğince olumlu katkılar sağlamış durumda.

Ülkenin yönetimine talip olmuş ve iktidara gelmiş siyasi partiler muhakkak ki bu ülkeye bir şeyler katmanın hesabını yapmışlardır.  Bu topraklar üzerinde yaşayan insanların bilerek ya da bilmeyerek bu topraklara ihanet etmesi bana pek mümkün görülmüyor. Bunu yapacak kişi yada kurumların mutlaka bu topraklar üzerinde gözü vardır. Asya kırsallarından yüzyıllar içerisinde gelip bu topraklara yerleşen, ulus kavramı etrafında birleşen insanlar tarih içerisinde bedel ödemekten çekinmemiş bundan sonrada ödeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir.

Sıkıntılı bir dönemde omuz omuza vermenin, birlikte olmanın keyfini hatırladığımız şu günlerde yaşanan musibetlerin hepimize ders olması  gerektiğini  bir kez daha gördük.

Herkesin kendi üzerine düşeni alması bundan sonra sen-ben, siz-biz kavgalarından uzak bu vatan topraklarında huzur içinde yaşamamız için birlikteliğimizin şart olduğu bilinciyle hareket etmesi net bir şekilde bir kez daha görülmüştür.

Filmin aynı, aktör ve zaman değişikliklerinin olduğu bu senaryoların artık yaşanmaması için tekrar tekrar tecrübe etmenin anlamı da yoktur.

Önemli olan yaşananlardan ders almaktır.

…………..

Geçtiğimiz hafta sonunda bir yakınımın rahatsızlığı üzerine sabaha karşı devlet hastanemizin acil servisini meşgul ettik bir süreliğine.

Düşündüğümde yaklaşık 6 yıldan bu yana acil servise, 2 yılı aşkın süredir de devlet hastanemize gitmemişim.

Neyse..

Acil servise girdiğimiz andan itibaren hastamız ile ilgilenen doktor hanım , büyük bir titizlikle, her ihtimali göz önünde bulundurarak teşhis koymaya çalışması,bizlerde bir panik havasını da engelleyen sükunetli  tavırları ile müdahalesini yaptı. Tıbbı müdahalesine hiç girmeyeceğim,değerlendiremem zira bir bilgim yok. Yaklaşık 4 saatlik bir müdahale sonrasında korkulacak bir şey olmadığı ve hastamızı eve götürebileceğimiz söylendi.

Özür dileyerek doktordan adını sordum.

‘Şirin’ dedi, ‘DR.ŞİRİN’

Kendimi tanıttım ve teşekkür ettim.

Bir ekip halinde ki çalışmaları öyle uyumlu ve koordineli idi ki çok beğendim. Gelen her hasta ile ilgilendiler,gereğini de yaptılar. Belki ben sakin bir geceye rastladım , bilemem.

Gördüğüm şu ki onlara güvenmek,onların işlerini rahat bir şekilde yapmalarını sağlamak bizimde görevimiz.

Ben ‘DR.ŞİRİN’  ismiyle tüm hastanemiz doktorlarına ve çalışanlarına kolaylıklar diliyorum.

İnsan hayatıyla ilgili bu çok önemli görevinizde yüzünüz hep şirin kalsın.