Bu hafta sizlere 10 Kasım’ı ve 10 kasımla özdeşleşen Ata’mızı saygınla anmanın burukluğunu yazmak istedim.Nedense hep 10 Kasımlarda bir duygu seli yaşıyoruz.Yaşam 9.05 de adeta duruyor.Aradan geçen 79 yıl ona karşı özlem duygumuzu arttırıyor.Nasıl bir sevgi bütün ülke ona karşı selam duruyor.

  Mustafa Kemal’i tanıdıkça; onun bilinmeyen yönlerini okudukça ona karşı saygınız daha çoğalıyor.Hele Şevket Süreyya Özdemir’in ‘’Tek Adam’adlı eseri başlı başına bir yapıt.Her Türk gencinin okuması gereken bir başucu kitabı.Yazarın esere neden Tek Adam dediğini oku-duğunuz zaman daha iyi anlıyorsunuz.

  Düşünsenize Milli Mücadele başlamış yokluklar içinde.Benz marka bir arabayla Havza’ya geçiyor.Araba arıza yapıyor.Zorluklarla bir kişinin yardımıyla kredi çekiliyor.Yola devam ediliyor.Nasıl bir mücadele aşkı anlamak zor.Başarının ne zor şartlarda kazanıldığının bilinmesinde fayda var.Ülkemiz hem içerden hem dışarıdan yıkılmak istendiği  süreç.

 Annesi Zübeyde Hanım;oğlundan para ister.En zor ve sıkıntılı bir süreçte Mustafa Kemal annesine evdeki halıları satmasını öneririr.Bunları okudukça ve duydukça nasıl bir ruh halinde olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.Asıl tarihimizin bir başka yönünü de görmekte fayda var.

  Mustafa Kemal’in buna rağmen en yakın arkadaşlarına çocuk deyişi onun içindeki çocuk  ve çocuk sevgisini anlatıyor.Bir açılışa gittiği zaman ;bir çocuk onu öpmek istediğini söyler.Ona doğru koşarak öper.Mustafa Kemal’de ona sevgisini kucaklayarak gösterir.Herkese dönerek ne kadar mutlu olduğunu söylediği zaman herkesin ne kadar duygusallaştığı gözden kaçma-mıştır.

  En yakın arkadaşı biz olmasaydık bile onun hedefine ulaşabileceğini,onun kararlılığını bir kez daha gözler önüne seriyor.Evet o Tek Adamdı.

  Dünyaya mal olmuş kurtarıcımızın önünde saygıyla eğilirken  10 Kasımların onun devrimleriyle ve ruhuyla bütünleştiği anmalarla anılmasının daha doğru olacağına inanıyorum.

 Önümüzdeki günler yeni gündemlerde buluşmak dileğiyle esen kalın….