Kim ne derse desin bu dere çok hırçın, kimi zamanda çok coşkun akacak.

Milletvekili Temel Coşkun’un hiç ilgisi olmayan bir konunun içine düşürdüğü bildik deyim kızgın bir ifade ve kıyaslama niteliğini de içine alınca olanlar oldu.

Yok dil sürçmesi yok amacı aştı, ne derseniz deyin. Bu olay Milletvekili Coşkun’un ve belediye başkan adayları Yakup Koçal’ın önüne sıkça çıkacaktır. Seçim öncesine gelen bu olay AKP adına sıkıntıdır, bizim insanımız siyasetçinin yüzüne hep gülmüştür ama sandıkta da yapacağını yapmıştır.

Milletvekili Temel Coşkun’un TBMM çatısı altında yaptığı konuşma sırasında laf atmalara dirençli çıkamadığı için sarfettiği sözler Rumeli kökenli insanlarımızı en hafif tabirle üzmüştür. Gazete sütunlarında görünen tepki aysbergin üst kısmıdır.

Ülkemiz zaten sıkıntılı bir süreçtedir. Böyle bir ortamda Milletvekili Coşkun’un ifadeleri hoşuna gitse de gitmese de çok kullanılacak ifadelerdir. Üstelik ne yazıkki Milletvekili Coşkun’un ağzından ben şu ana kadar bir özür dileme duymadığım gibi bu konuda konuşmayı sürdürüyor.

Halk tabiriyle bu pilav daha çok su kaldıracak görünüyor.

…………

Son günlerin gündemi ‘suyun öteki yakası’ olayı sivil toplumun gücünü ve sivil toplum kuruluşlarının önemini bir kez daha ortaya çıkardı. Sivil toplum kuruluşları siyasetin üzerinde kaldığı sürece kendi başına hareket edemez. Sivil toplum kuruluşlarının siyasete ve siyasetçiye tebalanması bazı olayların tersine dönmesi demektir. Siyaset ve siyasetçi bu kuruluşları baskı ve etki altına aldığı zaman kişisel olsun, grupların olsun menfaatleri ön plana çıkarki bu da toplumsal menfaatlerin çiğnenmesi demektir.

Sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri de, siyasetçilerde bu dengeye dikkat etmez ise toplumda ötekileştirme kaçınılmaz olup, asıl ayrışma o zaman başlayacaktır.

…………

Osmanlının kuruluşundan bu yana ülke sınırlarının en uç noktalarına yerleştirilmiş özellikle balkanlarda sıkıntının her türlüsünü yaşamış insanları ‘derenin diğer tarafı’ diyerek küçümsemeye çalışmak çok büyük bir hata, siyasi bir pottur. Kimse bunu örtemez, örtmeye de çalışmasın. Uğraştıkça kokusu ortalığa yayılacaktır. Gerisi teferruat olarak kalacaktır.