Eğitim-Sen Şubesi, uzaktan eğitimdeki sıkıntıları ve çözümleri paylaştı. Yalova Eğitim-Sen Şubesi Yönetim Kurulu, uzaktan eğitimle alakalı öğretmenlerin ve öğrencilerin yaşadığı sorunları ile bunlara ilişkin çözüm önerileri hakkında bilgilendirmede bulundu. Yapılan açıklamada, “Eğitim Sen MYK'mız covid-19 salgını dolayısıyla okulların tatil edildiği ilk günden beri her gün "eğitim günlükleri" isimli bildiriler yayımladı. Bu süreçte eğitimde yaşanan sorunlar, eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin karşılaştığı sorunlar ve kamuoyunun beklenti ve taleplerine ilişkin pek çok husus bu günlüklerde ifade edildi. Ancak sorunların büyük bir kısmı çözülmediği gibi, Yalova özelinde bu sorunlara yenilerinin eklenmiş olması Eğitim Sen Yalova şubesi olarak bizlerin kamuoyuna bir açıklama yapmamızı zorunlu kılmıştır.

1. Uzaktan eğitimde canlı sınıf uygulamasının ara sınıflarda kullanımı ile beraber çeşitli sorunlar başlamıştır. Öncelikle haftaiçi-haftasonu, gece - gündüz, resmi tatil vb. zamanların iç içe geçirilmeye çalışıldığı bir çalışma tarzı hakim olmuştur. Öğrencilerin ve öğretmenlerin dinlenme saatlerini dikkate almadan yapılan planlamadan verim alınmasının mümkün olmadığı açıktır. Emekçilerin ödedikleri bedeller sonucunda elde ettikleri kazanım olan 1 Mayıs “Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününe" bile canlı sınıf ataması yapılmıştır. Canlı sınıf planlamalarının yukarıdaki hususlar dikkate alınarak ve öğretmenlerin görüşlerine başvurmak suretiyle yapılması yerinde olacaktır.

2. Öğretmenlerden, resmi hiçbir prosedüre uyulmadan canlı sınıf uygulamasına ilişkin rapor talep edilmiştir. Yalova özelinde bazı idareciler istenilen raporun içeriğine ilişkin bazı üyelerimizin sordukları sorulara cevap verme tenezzülünde bile bulunmamış, çok fazla sorgulamayın diyerek öğretmenlere itaat edecek bir emir eri muamelesi yapmıştır. Bir öğretmenin kendisinden istenilen bir raporun içeriğine dair soru sorması bunu sorgulaması son derece meşru ve demokratik bir hakkıdır. İdareci bunu yanıtlamak zorundadır, yanıtlayamıyorsa da görevinin gerektirdiği ciddiyet ve sorumluluktan uzak demektir. Bazı okullarda bu raporların telafi eğitimleri için istendiği dile getirilmiştir. Covid-19 salgınının nasıl bir seyir izleyeceği konusunda çok kesin bilgilere sahip olunmadığı için telafi eğitimi planlaması için henüz erken olduğu kanaatindeyiz. Her şeye rağmen planlama yapılacaksa bunun sendikalarla bir araya gelerek yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca bu raporlarda istenilen canlı sınıf uygulamasına kaç öğrencinin katıldığı bilgisinin telafi eğitimi üzerinde hiçbir etkisinin olmayacağını da ifade etmek istiyoruz. Bunun nedeni şudur: Derslere katılımın yüksek olduğu varsayılsa  bile derse katılamayanlar için telafi eğitimi yapılmayacak mıdır? Ayrıca canlı dersler sistem tarafından kaydedilmektedir. Bakanlık isterse bunlara pekala ulaşabilir. Bu yüzden öğretmenler bu raporları doldurup doldurmama konusunda serbesttirler. Hiç kimse böyle bir dayatmada bulunamaz. Bazı okullarda da idareciler "bu raporlarla ek ders ödenmesinin gerekçesini oluşturuyoruz" diyerek, öğretmenlerimizle ve mevzuatımızla adeta  alay etmiştir. Ek ders ödemesi için gerekçe yaratmaya gerek yoktur. 1 Eylül 2019 Tarihli 30785 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararın ( KARAR TARİHİ : 28/8/2019 KARAR NO: 2019/1 ) Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Koluna İlişkin 2. maddesinde " ( 1 ) Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders yılı içerisindeki iş günlerinde genel idari izinli olmaları sebebiyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenler ile öğrencilerin çeşitli nedenlerle sınıf veya okul bütünlüğünde  izinli sayılmaları sebebiyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenler, bu sürelerde üzerlerinde bulunan aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılırlar." hükmü bulunmaktadır. Hiçbir idareci kendisini mevzuatın üzerinde göremez.

3. EBA kullanım süresi ve sisteme yüklenen içeriklerden puan alınması ve alınan puanlara göre de öğretmenlerin okul, ilçe ve il sıralamasındaki  yeri belirlenmektedir. Bu durumu, öğretmenler arasında yarışa dönüştürmek öğretmenlik mesleğinin itibarı ve değerini azaltmaktadır. Öğretmenlik mesleği bir uzmanlık mesleğidir. Öğretmenlik mesleğinin toplumsal işlevi ve öğretmenlerin üstlendiği sorumluluk, öğretmenliğin toplumsal değerini her dönemde ve tüm ülkelerde artırmaktadır. EBA’da öğretmenlere ve öğrencilere puan verilmesi sisteminden vazgeçilmelidir. Öğretmenler birbirleriyle yarışmazlar, dayanışma içinde olurlar. Yalova'da idarecilerin EBA yarışını en üst seviyeye taşıma, bunun için de öğretmenlere baskı yapma gayreti içinde olduklarını duymaktayız. Başından beri ifade ettiğimiz tüm bu uygulamaların bir yandan her fırsatta gönüllülük temelinde olduğu ifade edilip, diğer yandan baskı aracına dönüştürülmesi büyük bir çelişki oluşturmaktadır. Kabul edilmesi mümkün değildir. Eğitim Sen Yalova Şubesi olarak tüm bunların takipçisi olduğumuzu hukuksuz uygulamalara karşı her türlü yasal haklarımızı kullanacağımızı ifade eder kamuoyuna saygılarımızı sunarız” ifadelerine yer verildi.

Editör: TE Bilişim