Toplantıda ilk olarak 400 sayfalık ÇED Başvuru dosyasını hazırlayan firma temsilcisi Hakan Yıldırım tarafından projenin ayrıntıları ile ilgili bilgilendirmede bulunuldu. Islah OSB Projesi ile ilgili bilgilendirmede bulunan Çevre Yüksek Mühendisi Hakan Yıldırım, Dow Aksa, Aksa, Akkim ve Ersur firmalarının proje ortağı olacağını belirterek, mevcut durum hakkında bilgi verdikten sonra projenin teknik ayrıntılarına yer verdi. Çevre mühendisi Yıldırım, projenin 2872 sayılı Çevre Kanunu’na işletme ve inşaat aşamasında uyacağını söyledi.
Ardından söz alan sivil toplum kuruluşu temsilcileri ise, 1999 Marmara Depremi’nde yaşadıkları ölümle burun buruna geldikleri anın hala hafızalarda tazeliğini koruduğunu belirterek, OSB’nin insan odaklı olmadığı, çevreye, doğaya, toprağa ve suya vereceği gerekçesiyle reddedilmesini istediler.
Toplantıda söz alan çevreci Arif Ekim, OSB yönetmeliğinde OSB’lerin kuruluşu ile ilgili yer seçimi kriterlerine bu bölgenin uygun olmadığına dikkati çekti. Bu projenin daha 80’li yıllarda Aksa’nın talebi olduğunu belirten Ekim, “Aksa yıllardır hukuki zemine oturtamadığı çalışmayı İhtisas OSB ile çözmek istiyor. Bu proje kabul edilirse, genişleme talebinde bulunacak. Bunlar birbirleriyle entegre tesislerdir ve hepsi zehirli atıklar veren fabrikalardır. Havayı solunamayacak derecede kirletecek bu OSB’nin reddedilmesi gerekir” dedi.
Yalova Platformu adına söz alan Avukat Safiye Yüksel de, Islah OSB yapılmak istenen bölgenin bakanlık tarafından 1996 ve 2001 yıllarında yapılan çalışmalarda OSB için uygun olmadığı belirtilmiştir.Depremsellik, su kaynağı, şehre hakim rüzgar yönünden ne değişti de şimdi bu Islah OSB yapılmak isteniyor? “ diye sordu.
TEMA Vakfı adına söz alan TEMA Yalova il temsilcisi Faruk Tezcan ise, tarım topraklarının korunması açısından bu OSB’nin yanlış olduğuna ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından son hazırlanan İzmit Körfezi Bütünleşik Planı’na göre de bu bölgeye söz konusu OSB’nin yapılmasının mümkün olmadığını söyledi.Bu konunun tekrar neden önümüze getirilmek istendiğini anlamakta zorluk çektiğini belirten Tezcan, “Bu OSB’nin kime ne faydası var. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum.Bu OSB’nin neden tekrar önümüze getirildiğini bize izah etsinler” diye konuştu.
Projeyi teknik açıdan değerlendiren ve toplantının bu ÇED dosyası ile halkı bilgilendirme değil ancak halkı uyutma toplantısı olabileceğini belirten Yalova Platformu’ndan Makine Mühendisi Hakim Menteş, “Etki alanının ne kadar olduğu bu projede belirtilmemiş. Etki alanının ne kadarlık bir alanı kapsadığını bizler bilmiyoruz. Burada gelişim gösteren endemik türlerden, kültür varlıklarından burada bahsedilmemiş” diye tepki gösterdi.
Sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin konuşmaları sık sık alkışlanırken, vatandaşlar da söz alarak tepkilerini dile getirdiler. Toplantıda söz alan genç bir vatandaşın sözü ise son günlerde meydana gelen ve Türkiye gündemini meşgul eden maden kazaları ve iş güvenliği konusu ile yaşanan işsizlik ikileminin getirdiği çelişkiye son noktayı koydu.
İşsiz olduğunu ve bu bölgede yaşadığını belirten genç “Ben işsizim. Ama sizin vereceğiniz üç beş kuruşa ihtiyacım yok. Bizim için bu bölgede yaşayan vatandaşlar için bizim başka gidecek bir yerimiz yok. Geleceğimiz için, Yalova’da yaşamak için biz burada bu OSB’yi istemiyoruz. 1999 Depreminde ölümle burun buruna geldiğimiz dakikalar hala gözümüzün önünde. Çevreyi, toprağı, soluduğumuz havayı tehdit edecek böyle bir işe bizim ihtiyacımız yok” tepkisi damga vurdu.
Projenin sağlık açısından sakıncalarına değinen Sağlık Sendikası temsilcisi Nezaket Ünal ise her geçen gün kanser vakalarında yaşanan artışa dikkat çekerek, sağlık açısından sanayileşme ve koruma önlemi olmadan yapılan sanayileşmenin kanser vakalarını arttırdığını en çarpıcı biçimde biz sağlık çalışanları her geçen gün artarak gözlemliyoruz” diye konuştu.
Toplantıda söz alan Taşköprü Küçük Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Dumantepe ise buradan binlerce kişinin ekmek yediğini belirterek, zaten mevcut yapıda bu fabrikaların faaliyetlerini sürdürdüğünü söyledi.
