OSB’lere tepki gösteren Yalova Ziraat Odası Başkanı Şaban Beşli, Yalova’nın tarımıyla, doğasıyla, denizi ve güneşi ile Marmara’nın ortasında şirin bir kent olarak kalmasına izin verilmediğini söyledi. OSB’lerin ilin tarımsal alanlarını yok ettiğini de vurgulayan Beşli, “Yalova'da tarım alanı kalmadı. Yalova'da bir yandan ormanlık alanlara göz dikmiş bir canavar Yalova'nın yeşilini parçalıyorlar. Diğer yandan da OSB'ler konusu. Ben 16 yıldır oda başkanıyım. Daha bir tane OSB Yalova'ya gelmedi. OSB'ye ayrıldığı yerler de anlamsız kişilere peşkeş çekildi. Birinci derecedeki tarım arazilerine göz dikiyorlar. Yalova zaten sanayi bölgesine uygun bir yer değil. Bırakın OSB'leri. Burası 4 tane metropolün ortasında şirin bir kent.  Bu kenti yok etmeyelim sanayiyle. Ortalığı kirletmeyelim. Zaten yeteri kadar kirlendi. Bırakın bu temiz alanlar, tarıma elverişli, yeşiliyle deniziyle iyi bir eğitim kenti olsun. Bu kenti yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. TEMA Vakfı Temsilcisi Faruk Tezcan'ın dediği gibi, 'Deniz manzaralı fabrika niye yapıyorsunuz kardeşim?' Deniz manzaralı yaptığın zaman, bu fabrikaların atıkları denize gidiyor. Yalova'da tersaneyi sever olduk ama olduğumuza bin pişmanız. Tuzla'yı kirleten tersane şu anda Yalova'yı rezil etmek durumunda. Deniz kenarında görüntü kirliliği. OSB'ler Yalova'yı dört bir yerden sarmışlar. Yalova bu kadar sahipsiz mi? Yalova'yı 2-3 tane STK mı savunacak? Bu Yalova'nın siyasi idarisi, belediye başkanı, bürokratları nerede? Her geçen gün Yalova'ya verilen zararı görmüyorlar mı? Görmemezlikten mi geliyorlar? Ya da işlerine mi gelmiyor? Bu kadar Yalova'ya ihanet edilmez ki? Her taraftan Yalova'ya vuruyorlar. Herkes bir menfaat peşinde. Doğruları söylersen sevilmezsin. Doğruları söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Biz yine doğruları söyleyemeye devam edeceğiz. Yalova bizim. Biz gördük ama gelecek nesle ne bırakıyoruz onun peşindeyiz. Hırsımdan ne diyeceğimi bilemiyorum. Kendini bilmeyen ahlaksızlar, toplum içinde kendilerini bir şey zannediyorlar. Görev yapan insanlara bile kabadayılık yapıyorlar, el uzatıyorlar; yumruk kaldırıyorlar. Sele maruz kalmışların hasarlarını tespit ederken bir saldırıya uğradım. Doğru söyleyeni sevmezler. İşini doğruyla takip edenlerin karşısına böyle ahlaksızlar böyle şerefsizler çıkıyor. Niye? Menfaatlerine dokunduğum için. Adaletli ve doğru olduğum için. Ben Allah'tan başka korkum yok. Bir gün yaşarım; horoz gibi yaşarım. Kimseye verecek hesabım da yok. Aslan gibi yönetimimle, ekibimle beraber yılmadan yolumuza devam edeceğiz” dedi.

Editör: TE Bilişim