Konu ile ilgili açıklama yapan SAMDER Başkanı Hakim Menteş, “Yapılan tüm itirazlara rağmen Yalova Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü,  Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü’nün Güneyköy sınırları içinde olan taşocağı kapasite artırım talebini olumlu bulmuş ve ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı vermiştir. Bu karar aylar öncesinde verilmiş olmasına rağmen ve yasal olarak bunu duyurmaları gerektiği halde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bunu duyurma zahmetinde dahi bulunmamışlardır. Israrlı takip sonucu bu bilgiye ulaşılmış ve sonrasında bu karar internet sayfalarında duyurulmuştur” dedi.

"Halkın, toz kirliliği konusunda birçok şikayetleri var"

Başkan Menteş, SAMDER olarak yaptıkları itirazları şu şekilde aktardı: “Çevre halkının, amatör araştırma ve fotoğraf gruplarının gözlemlerine göre bölgede çok sayıda ender bitki ve hayvan türlerinin mevcudiyeti ifade edilmektedir. Bölgede yaşayan halkın, toz kirliliği konusunda birçok şikâyeti mevcuttur.

Ayrıca yeterli bilimsel araştırmalar yapılmadan sürdürülen faaliyetler sonucu, çevredeki (henüz varlığı tespit edilmemiş) yaban hayat ve endemiklerin geri dönülemez zararlara uğraması kuvvetle muhtemeldir. Proje için seçilen yer tamamen ormanlık alan olup, projenin, doğal yaşam habitatlarına, çevredeki tarım alanlarına, hayvancılık, arıcılık ve turizm faaliyetlerine verdiği ekonomik zararlar ve faaliyet nedeni ile bozulan doğal yaşam alanlarının rehabilitasyonu için gerekli olan maddi külfet, projeden sağlanması düşünülen ekonomik faydanın kat-kat üzerindedir.”

"ÇED Gerekli Değildir Kararı” verilmemesini talep ediyoruz"

SAMDER Başkanı Menteş, şunları söyledi: “Söz konusu taş ocağı kapasite artırımı projesi ile ilgili uygulanan usul, yöntem ve teknikler, hatalı verilere dayandığı için, hayatın ve bilimin gerçekleri ile uyuşmamaktadır. Bu yüzden halk zarar görmekte ve çevre tahrip olarak geriye dönüşü imkânsız sonuçlar meydana gelmektedir. Bu nedenle yıllık ortalama rüzgâr hızlarının yeniden ve yerinde ölçümlenerek toz modellemelerinin yenilenmesini, bölgede bilimsel araştırmalar için önem arz eden ve/veya nesli tehlikeye düşmüş veya düşebilir türler ve ülkemiz için endemik olan türlerin yasama ortamı olan alanlar, biyosfer rezervi, biyotoplar, biyogenetik rezerv alanları, benzersiz özelliklerdeki jeolojik ve jeomorfolojik oluşumların bulunduğu alanların olup olmadığının detaylı ve bilimsel olarak araştırılmasını, söz konusu işletme için “ÇED gerekli değildir kararı” verilmemesini talep ediyoruz.”

"Konu yargıya taşınmıştır"

Başkan Menteş, “Derneğimiz (Samanlı Dağları Çevre ve Kültür Derneği) ve diğer doğa ile ilgili kuruluşlarımız bölgemizde ormanlarımıza ve doğamıza zarar veren tüm faaliyetleri imkanlar elverdiği ölçüde takip etmekte ve gerekli müdahalelerde bulunmaktadır. Söz konusu "ÇED gerekli değildir kararı" ile ilgili yürütmenin durdurulması için konu yargıya taşınmıştır” dedi.

Editör: TE Bilişim