Ülke bürokrasisi içinde kendine ait tarım arazilerinin ısrarla savunucusu olan önemli kurum Tarım Bakanlığı’na bağlı TİGEM’dir herhalde.
Diğer tarafta ülke tarımının gelişmesi adına ciddi çalışmalar yapılan Yalova Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü var.

Her iki kurumda Yalova’nın tarımsal üretiminde geçmişte sessizce çalışmış, işlevlerini takip etmeyen ve bilmeyenlerce yıllarca eleştirilmiştir.

Yalova’nın deprem sonrası günlerde zor şartların kolaylaştığı iki bölge insanımıza zor imkanlarda yardımcı oldu. biri Yalova’nın batısındaki TİGEM arazisi diğeri, doğusundaki Araştırma Enstitüsü arazisi.

Yıllarca akademik çevrelerce Yalova’nın akciğeri olarak anılan bu iki arazi “Yalova benim kentimdir” diyen Atatürk’ün Baltacı Çiftliği ve Millet Çiftliği adıyla bilinen şahsi mülkleridir. Atatürk’ün hazineye bağışladığı bu iki akciğer yavaş yavaş söndürülüyor.

Bugüne kadar bu arazilere yapılanlar ile bugün için planlananlar burada alacak mı, sanmıyorum. Ben çok siyasinin ağzından ‘hele bir burnumuzu sokalım, gerisi kolay’ dediğini duydum ne acıdır ki plan aynen yürüyor.

Neden ve niçinini tekrar tekrar yazdık. Yalvoa’nın geleceğine imza atmak yerine günü kurtarmak gibi bir kolaycılığa kaçan siyasi ve bürokratik yapı genel ve koordineli bir çalışma yerine lokal ve bağımsız çalışmayı seçip madalyayı kendi boynuna takmak isteyince Yalova’nın fotoğrafı da abuk sabuk bir hale geliyor işte.

Bursa’da üniversite, tıp fakültesi nereye kaydırıldı. Bolu’da, Isparta’da ve birçok örneğini sıralayacağımız illerimizde kentin geleceğinde büyüyecek olan kurumlar nereye kuruluyor kim senin aklına bakmak gelmiyor mu?

Yalova Üniversitesi büyümeyecek mi?

Adliye Binası kısacık geçmişinde yetersiz kalmadı mı?

Yarınımızda hastaneye ek bina ihtiyacı olmayacak mı?

Tüm kurumlarımızı Yalova’nın merkezine tıkıştıralım, sonra trafik sorunu neden çözülmüyor diye bağıralım otopark sorunu büyüyor diye yırtınalım.
Sonrasında siyasi manevralarla karşımızdaki siyasi rakipleri zora sokmaya çalışalım.

Yalova Dörtyol’daki köprülü kavşak projesinde Yalova Belediyesi yer teslimi yapsın ihaleye çıkalım diyorlar. Niye; 158 adet yetişmiş ağaç kesilecek.

Çevrecilerle karayolları, uğraşmasın diye. Yap ihaleni, buyurun beyler kesin ağaçları desen olmaz mı?

Olmaz ateşi sen tut. Ben hizmeti getirdim diye böbürleneceğim. İşte Yalova’nın hastalığı bu!

Belediyeye para lazım, en güzel kaynak imar uygulamasıdır. Haydi köyleri mahalle yapalım. 18 uygulamasıyla köy tüzel kişiliği ve hazine arazileri belediye kasasına %33-35 kamu alanı payı, haydi gülüm rastgele.

Ben bu fotoğrafı 30 yıldır aklım ererek seyrediyorum.

Ne bir samimiyet, ne de bir sıcaklık görüyorum.