Emniyet personeline verilen eğitimde ‘Adli ve İdari Kollukların Önemi’ vurgulandı. Ölmez, “Her insan toplumu, ortak yaşamını sürdürebilmek için belli bir düzene ve disipline gereksinim gösterir. Bu nedenle, en ilkelinden en gelişmişine kadar her toplumda İdarenin birincil ve yaygın görevi toplum düzenini (kamu düzenini) korumak ve böylece bireylerin ve toplulukların güvenlik ve huzur içinde yaşamalarını sağlamaktır.

İşte idarenin kamu düzenini korumak ve sağlamak için giriştiği tüm faaliyetlere kolluk faaliyetleri denilmektedir. İdare, kolluk faaliyetleri ile bireylerin ve topluluklarının toplum içindeki tutum ve davranışlarını, uğraş ve faaliyetlerini denetlemekte ve onların temel hak ve özgürlüklerini gerektiğinde sınırlayabilmektedir. 
İdari kolluk faaliyetlerinin amacı, kamu düzeninin korunması ve sağlanmasıdır.  4 Haziran 1937 tarih ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 8. maddesi polisi, idari, adli ve siyasi olarak üç kısma ayırmıştır. Şu halde, kamu düzenini korumak ve sağlamakla görevli kılınmış bulunan idari polisi (kolluğu), adli polisten (kolluktan) ve de siyasi polisten ayırt etmek gerekir. dari kolluk- adli kolluk ayrımı sadece kuramsal açıdan değil aynı zamanda pratik açıdan da önem taşımaktadır.

Bir defa, idari kolluk idari makamların emri altında faaliyet göstermekte ve bu faaliyetlerden doğan uyuşmazlıklar idari yargıda çözümlenmektedir. Buna karşılık, adli kolluk adli makamların emri altındadır ve faaliyetlerinden doğan uyuşmazlıklar adli yargıda çözümlenmektedir. Öte yandan, kolluk görevlilerinin görevleri dolayısıyla işledikleri suçların kovuşturulması da, bunların idari kolluk veya adli kolluk görevlileri olmalarına göre değişmektedir. İdari kolluk görevlilerinin görevleri ile ilgili veya görevleri esnasında işledikleri suçların kovuşturulması Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerine tabi iken, adli kolluk görevlilerinin işledikleri bu gibi suçlar Cumhuriyet Savcısı tarafından doğrudan doğruya kovuşturulur.”dedi.


Editör: TE Bilişim