Afet durumunda depreme dayanıksız okul binalarının içindeki öğrenciler için büyük risk oluşturduğunu belirten MAG Yalova Şube Başkanı Sabri Karaçam, “Çocuklarımıza kazandırılacak afet bilinci ile yarınlara daha hazırlıklı olmamız, olası afetlerin zararlarını azaltmamız mümkün olabilir”  dedi.
Her yıl ekim ayının ikinci çarşamba gününün  BM tarafından bütün dünyada ‘Afet Zararlarını Azaltma Günü’ olarak belirlendiğini belirten Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği Yalova Şube Başkanı Sabri Karaçam, “Herkesi, ülkemizin her tarafında güvenli okullar ve okullarda afet bilincine sahip öğrenciler görmek için ele ele vermeye çağırıyoruz” dedi.
MAG Yalova Şube Başkanı Sabri Karaçam, Dünya Afet Zararlarını Azaltma Günü dolayısı ile yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Her ekim ayının 2. çarşambası Birleşmiş Milletler tarafından tüm dünyada ‘Doğal Afetlerin Azaltılması Günü’ olarak belirlenmiştir. Bu yıl bu anlamlı gün 10 Ekim tarihine denk gelmektedir.1989 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 10 yıl süre ile Ekim ayının ikinci çarşambasının Uluslararası Doğal Afetlerin Azaltılması Günü olarak ilan etmiştir. 90’lı yıllar boyunca düzenli olarak devam eden bu uygulama daha sonra 2001 yılında Genel Kurul yeni bir kararla afet zararlarının önlenmesi, azaltılması ve afetlere hazırlık da dahil olmak üzere doğal afet azaltılması kültürünün yaratılması konusunda bir araç olmak üzere tüm üye ülkelerce izlenmesini istemiştir. 2007 yılında Afetlerin Azaltılması günü 10 Ekim tarihine rast gelmektedir.2006-2007 döneminde tüm etkinliklerde ana tema “Afet Risklerinin Azaltılması Okulda Başlar” şeklinde belirlenmiştir.Çocuklarımız doğal tehlikelerden kaynaklanan tehditler karşısında özellikle zarar görebilir konumdadır.Hazırlıklı olmayı, tehlike uyarılarını dikkate almayı, evlerinde, çevrelerinde riskleri azaltmayı bilen çocuklar, afetlerin azaltılması konusunda yapılan çalışmaların en etkin unsurları haline gelebilirler.Bu yıl da, geçen yıl olduğu gibi tüm etkinliklerde ana tema “Afet Risklerinin Azaltılması Okulda Başlar” şeklinde belirlenmiştir. Birleşmiş Milletlerin bu temayı seçilmesinde iki temel neden bulunmaktadır. Çocuklarımız doğal tehlikelerden kaynaklanan tehditler karşısında özellikle zarar görebilir konumdadır. Örneğin Pakistan depreminde okullarında enkaz altında kalan binlerce çocuk ile Pakistan bir bakıma gelecek neslin önemli bir bölümünü kaybetmiştir. Ülkemizde de durum pek farklı değildir. Son yıllardaki çalışmalara karşın hala okulların ve yurtların önemli bir bölümü özellikle deprem tehlikelere karşı son derece yetersizdir. Diğer bir neden ise, çocuklar bu önemli konuda ciddi olumlu değişimlerin yaratıcısı olabilirler. Hazırlıklı olmayı, tehlike uyarılarına dikkate almayı, evlerinde çevrelerinde riskleri azaltmayı bilen çocuklar, afetlerin azaltılması konusunda yapılan çalışmaların en etkin unsurları haline gelebilirler. Bu nedenle, afet risklerinin azaltılması konusunun okul müfredatında yer alması ve çocukların çevre ve doğal tehlikelerin birbirleri ile nasıl ilgili olduğunu anlıyor olması zorunludur.Afetlerin zararlarını azaltmaya yönelik mücadelenin her aşamasında olduğu gibi, okullarda yapılacak çalışmalarda da devleti, milleti, sivil toplum örgütleri, basını ile topyekun mücadele verilmelidir “ 
Okulların güvenli olması için resmi kurumların yanı sıra toplumun bireylerinin de katkısı olabileceğini belirten Karaçam, “Okullarımızın güvenli olması için resmi kurumların yapacaklarının yanısıra toplumun bireyleri olarak bizlerin de katkısı olabilir. Çocuklarımıza kazandırılacak afet bilinci ile yarınlara daha hazırlıklı olmamız, olası afetleri azaltmamız mümkün olabilir. Mahalle Afet Gönüllüleri Vakfı bu konuda faaliyet gösteren tüm kuruluşlarla işbirliği yapmaya ve yarattığı olanaklar çerçevesinde bu alanda yapılacak çalışmaları desteklemeye hazırdır. Bu, son yüz yılda yüz bin insanını afetlerde yitirmiş olan ülkemize karşı borcumuzdur” dedi.
Editör: TE Bilişim