“Bisiklet 21 gramlık karbon bütçesi harcıyor”
Toplu taşımanın bir zorunluluk olduğunu ancak araçların yaydığı karbon oranının %90 azaltılması gerektiğini söyleyen Algedik, “Herhangi bir kent düşünün. Ben Ankara’yı ve İstanbul’u örnek aldım. Bir bisiklet bir kilometrede üretiminden kullanımına kadar bir yaşam döngüsü var, karbondioksit kullanıyorsunuz. Üretilmesi ve taşınmasıyla bunun 1 kilometreye denk gelen karşılığı 21 gramdır. Yani siz bir bisikletle bir kilometre gittiğiniz zaman 21 gramlık bir karbon bütçesini harcıyorsunuz. Tabi ki sürerken çok fazla bir şey harcamıyorsunuz. Ama onun üretimi ve taşınmasından kaynaklanan bir karbon salımı var. Otobüste bu değer yaşam döngüsü olarak karbondioksitin 101, arabanın ise 271’dir” diye konuştu.
“Yalova’nın yaptığı doğru”
Algedik, “Ankara’da örneğin, bisikletin karbon payı neredeyse %0, toplu taşımanın payı %40, arabanın ise %60. Hemen hemen bütün kentlerde bu böyle denilebilir. Sadece basit bir politika değişikliği ile Yalova’nın yaptığı gibi nüfusun %10’unu bisiklete kaydırsanız. Ne dedi Belediye Başkanı sağlıklı kent olmak için %7 alt sınırı var, kendisi Yalova’da %8’i hedefliyor. Demek ki %10’u çok mantıklı. Eğer %10’unu daha fazla otobüse kaydırsanız bu durumda ortada oluşan sera gazı tasarrufu %21.
Basit bir politika değişikliği ile daha önceden 200 olan sera gazını 79’ a indiriyorsunuz. 21 puan düşürebiliyorsunuz. Aslında olay çok basit ama sorun politikacılar bunun bir zorunluluk olduğunu anlamıyor. Tek sorun biz politikacılara bunun bir zorunluluk olduğunu anlatamıyoruz. Ve tek sorun politikacılar bizi gördüğünde, biz bunu çok yaşıyoruz siz de yaşıyorsunuzdur, ‘cici çocuklar bazen bisiklete biniyorlar’ oluyor. Biz keyiften binmiyoruz. Yapıyoruz da her şeyi keyiften yapmıyoruz” dedi.
“İklim meselesi hepimizin meselesi”
Algedik, “Size bir çağrımız var. Biz 2009’dan beri çalışıyoruz. 2009’dan beri PAB Ankara bizi destekliyor. Bazı eylemlerimizi PAB Yalova destekliyor. Tek amacımız şu; İklim meselesi hepimizin meselesi. 2009’da meclisin önüne çıkartma yaptık. İklimi anlatmaya çalıştık. Siz bir halt yapmıyorsunuz dedik. Temsili bisiklet yolları açtık. Bunu sadece Ankara’da yapmadık. İzmir’de, Adana’da, Edirne’de Yalova’da da gerçekleştirdik.
“Yapılması gereken şey küresel değişiklik”
Buradaki arkadaşlarımızın da desteğiyle Haziran’da ‘iklimi seçiyoruz’ kampanyasıyla politikacıları zorlamaya çalıştık. 24 Eylül’de 500 bisikletli nefis bir miting yaptık. Ve Ankara’da güzel bir bisiklet-iklim tartışması yaptık. İklim ormanı kurduk. Ama bunların hepsi hiçbir şey. Çünkü yapılması gereken şey küresel değişiklik. Bunu sadece Ankara’da yapmadık. Antalya’da da yaptık. 5 Mayıs’ta gördüğünüz gibi surf classta yani çadırlarda yattık kalktık.
“Yerel seçimlerde bir iklim gündemi olsun istiyoruz”
Asıl hikaye şu; önümüzde yerel seçimler var. Ve biz şu çağrıyı yapıyoruz. 11.11.12’de Ankara’da Antalya’da ve sizde ister örgütlerseniz eğer çok memnun oluruz. Yerel seçimlerde bir ikim gündemi yaratmak istiyoruz. Yerel seçimlerde ‘seçimim iklim’ demek istiyoruz. Petrol dostu belediye başkanı değil balçık yapan, saçma sapan binalar yapan, kentin altını üstüne getiren bir belediyecilik değil iklim dostu bir belediye istiyoruz. O yüzden de sizden ricamız lütfen bu fırsatı kaçırmayın. Verdiğim rakamlar anlattığım şeyler pek heyecan verici şeyler değil. Ama bu konuda harekete geçmek çok heyecan verici. Bizi 350Ankara.blogspot.com internet adresinden takip edebilirsiniz. Eylem konseptimiz hazır. Her şeyi sizinle paylaşabiliriz. Ama asıl önemli olan şu bizim politikacıları harekete geçirmemiz gerekiyordu. Unutmayın şu andaki atmosferdeki karbondioksit miktarı 396, ama kritik çizgi olan 350’ye inmesi gerekiyor. 350 iklim için 10 milyonu bekliyoruz” dedi.
