Bayındırlık ve İskan Bakanlığı TAU Genel Müdürlüğü’nün 770537809 dosya no’su ile, termik santral imar planı itirazlarına 31 Ocak 2011’de Taşköprü Belediyesi’ne verdiği yanıtta, imarla ilgili hukuki problemlerde sorumluluğun ilgili idarede olduğu belirtilerek, İmar Kanunu’nun 3194 sayılı imar kanununu 32’inci maddesi hatırlatılıyor ve, “İtirazın muhatabı bakanlığımız değil, Taşköprü Belediye başkanlığıdır” deniliyor.

İMAR VE RUHSATTA BAKANLIK SORUMLULUK ALMIYOR

Genel Müdür Vekili Dr. Bekir Tüzel imzalı yazıda, 3194 sayılı imar kanununu 32’inci maddesinde, “Bu kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç, ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde içerisinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonrasında anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılar bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararlarını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir” hükmünün yer aldığı, dolayısıyla bu hüküm uyarınca, söz konusu santral inşaatının bulunduğu alanın Taşköprü Belediyesi belediye mücavir alan sınırları içinde kaldığından inşaata ilişkin ruhsat işlemlerinin Taşköprü Belediyesi’nin görev ve yetki alanında bulunduğuna” yer veriliyor. İtirazların en başta gelen maddesi, santral inşaatına kaçak başlandığı ve alınan yıkım kararına rağmen süresi içinde işlem yapılmadığını içeriyordu.

ONAYLANAN PLANLARIN 3 TEMEL DAYANAĞI VAR

Bakanlık, “üst ölçekli planı olmayan alanlarda da imar planı yapılabilmektedir” diyerek alt  ölçekli planların üst ölçeklilere uygun olması içeren yasaya da ayrı bir yorum getirerek ve mesnetsiz bularak reddetmiş. İtirazlar arasında yer alan, “Sağlık bakanlığının 07.06.2006 tarih ve 9074 sayılı yazısı gereği belirlenen ‘sağlık koruma bandının’, Yalova Hava Meydan Komutanlığının 08.02.2008 tarihli yazısında ve Milli Savunma Bakanlığının 18.09.1996 tarih ve 5489 sayılı yazısında belirtilen olumsuz görüşlerin dikkate alınmadığı, ayrıca Sanayi ve Ticaret Bakanlığının depremsellik, fay hattı, laledere taşkını vb konularındaki görüşlerine uyulmadığına” dair itirazlara, planların dayanaklarının, “Sağlık Bakanlığının (Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü) 28.12.2009 tarih ve 38136 sayılı yazısı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın (Hava Eğitim Komutanlığı) 14.04.2010 tarih ve 4220-4196-10/İs.Ş sayılı yazısı ve Mülga Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 14.12.2009 tarihinde onaylanan jeolojik-jeoteknik etüt raporu” olduğu ifade edilerek, “Bakanlığımızca yargı kararlarının hukuki gereklerine uygun olmayan herhangi bir işlem yapılmamıştır” denilerek, 1100 itiraz reddedilmiş. Ancak Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın belli şartların sağlanmasına bağlı onay verdiği, AFAD’ın onayladığı raporun şerh içerdiği, koruma bantlarıyla ilgili yetkinin ise Sağlık Bakanlığı’nda değil, Özel İdare’lerde olduğu biliniyor.

 

 Kemal Bayrı

Editör: TE Bilişim