Kanal D Televizyonunda yayınlanan, “Vatanım Sensin” adlı dizide bir vatan haininin, “Dağıstanlı” olarak gösterilmesi Türkiye’de yaşayan Dağıstanlıları ayağa kaldırdı. Türkiye Dağıstan Dostluk Derneği Mahaçkale Parkında düzenledikleri açıklama ile Kanal D televizyonunu kınadılar.
Her hafta Kanal D Televizyonunda yayınlanan, “Vatanım Sensin” adlı dizinin bu hafta yayınlanan bölümünde bir vatan haininin "Dağıstanlı" ismi ile verilmesi tepkilere neden oldu.
Yalova, Bursa, Balıkesir, Kahraman Maraş ve İzmir illerindeki Dağıstan Kültür Derneklerinin oluşturduğu Türkiye Dağıstan Dostluk Derneği tarafından Yalova’da basın açıklaması gerçekleştirildi. Ülke genelindeki Dağıstan Dernekleri adına yapılan ortak açıklamayı ise Yalova Dağıstan Dostluk Derneği Genel Sekreteri Cahit Yıldırım okudu. Ortak basın metninde şu ifadelere yer verildi, “Kanal D televizyonunda yayınlanan bir dizi gerçekle ilgisi olmayan vatan haini birini, ‘Dağıstanlı’ adı ile kullanılma cüretini ve densizliğini göstermiştir. Bu olay Türkiye’de ki yüzbinlerce vatansever Dağıstanlıyı fazlası ile üzmüş ve rencide etmiştir. Tarihi gerçeklerden uzak kasıtlı ve ayrımcı bir dil kullanarak kaleme alınan senaryo ile Türk milletinin gözünde kendisinin bir parçası olan Dağıstanlılar hakkında ön yargı oluşturulmakta ve açıkça itibarlarının zedelenmesi söz konusu olmaktadır. Türkiye’deki Dağıstanlılar olarak Kanal D televizyonunu ve senaryo yazarını kınıyor öncelikle özür ve daha sonra durumun telafisini bekliyoruz. Türkiye’deki Dağıstanlılar Kafkas Cephesinden, Yemen’e, Çanakkale’den Balkan ve Trablusgarp cephesine oradan da kurtuluş savaşına kadar bütün cephelerde başarılı ve yürekli muharipler ve komutanlar olarak savaşmışlardır. Bütün şehirlerden ve köylerden akın akın cepheye tereddütsüz koşan Dağıstanlıların tek bir köyünden bile 300 şehit verildiği örnekler vardır. Kanal D televizyonunu acilen yapılan bu densizliği telefi etmeye davet ediyoruz. Aksi takdirde İmam Şamil’den bugüne kadar bütün savaşlarda destek olmuş olan ecdadımız adına, ‘Dağıstanlı’ adının itibarını korumak üzere bütün haklarımız mahfuz kalmak kaydı ile kamuoyu ve mahkemeler önünde maddi ve manevi haklarımızın takipçisi olacağız”
