Yayla, “Kurucu Genel başkanımız merhum Mehmet Akif İnan, 1992 yılında arkadaşlarıyla birlikte sendikamızı kurduğunda; ”Benim inancımın tam tersi fikirleri olsa bile, herkesin haklarını savunmak için mücadele edeceğim” diyerek sözlerine başlamış ve adeta anlamak isteyenlere özgürlük dersi verecek nitelikte bir konuşma yaparak sendikamızı kurmuştur. Onun görüşleri doğrultusunda insanlar arasında ayrım yapmadan sendikamızı bu günlere kadar büyük emekler sarf ederek hep birlikte taşıdık ve nihayet 2011 yılında genel yetkiyi aldık” dedi.
“Sivil görünümlü sendikalar bizleri hazmedemedi”
Sendikacılığı karşıt görüşlerin birlikte tartışarak ortak menfaatlerde birleşme olarak algılamayan sivil görünümlü bazı “sendikalar”ın, Eğitim Bir Sen’in büyümesini asla hazmedemediklerini savunan Yayla, “Her fırsatta bizleri karalamak için her türlü değeri ve olayı malzeme yaptılar, iftira ve karalama üzerinden sendikacılık yapmaya çalıştılar. Siyasilerden aldıkları talimatları, kendi durdukları ön ve arka bahçeleri unutarak , hiçbir ilke tanımadan gücün etrafında pervane olmalarına karşın, bizleri siyasetçilerin yaptıkları yanlışlardan sorumlu tutarak üye devşirmeye çalıştılar. Bir okul gezisinde öğretmenlerden biri ”sayın başkan bu konuşmaları bırak ta, İstiklal Marşımız hakkında ne düşünüyorsun” diyecek kadar bizlerin en değer verdiği konuları polemik konusu yapmaya çalıştılar. Halbuki; bayrak, vatan, ezan, istiklal marşımız bizim ortak değerlerimizdir. Bu yöntemle siyaset yapmanın ve sendika faaliyetleri gerçekleştirmenin çok basit ve tehlikeli bir yöntem olduğunu anlamak istemediler” dedi.
“Ülkenin önünün açılmasına katkımız oldu”
Yayla, “Son referandumda Anayasa değişikliklerine “evet” diyerek ülkemizin önünün açılmasında önemli katkılarımız oldu. Bizler herkesin kendi farklılıklarını ve yaşam biçimlerini koruyarak, özgürce birbirine saygı ve hoşgörü içerisinde yaşamasını savunuyoruz. Darbecilere, özgürlük düşmanlarına ve kendi dayattıklarını herkese zorla kabul ettirmeye çalışanlara, her zaman karşı olduk, bundan sonra da karşı olacağız. Bu nedenle yapılan ve yapılacak her türlü özgürlük girişimine, memurlarımızın ve halkımızın çıkarına olacağına inandığımız her türlü olumlu girişime kimden gelirse gelsin destek olacağız. Yanlış da kimden gelirse gelsin karşı olup yanlışla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Toplu sözleşme sürecinde, eğitim çalışanlarının hükümet tarafından dikkate alınmadığı ve mağdur edildiği bizzat hükümet yetkilileri tarafından söylenmiştir. Sendika olarak toplu sözleşme sürecine kadar yapmamız gereken her şeyi yaptık.Sendikamızın büyümesini içine sindiremeyen malum çevreler, karşılarında güç istemeyen kurum ve kuruluşların hedefi olduk.Memur oldukları halde bu güne kadar daima hükümetin verdiğinden daha fazla verdiği halde ,bu gün neredeyse hükümetin teklifinin altında teklif getirmeye çalışan” uzlaştırma kurulu” adı verilen kuruldaki kişilerin adaletten yana olmadıklarını gördük. Öğretmenlere “ek ödeme mutlaka verilmelidir” konusunda hem fikir olanların bu fikirlerinden vazgeçmelerini anlamakta zorluk çekmekte ve onları bu kararı vermeye zorlayan etkenleri de merak etmekteyiz. Toplu sözleşme sürecinde yeni sendikaların kurulmasını da manidar buluyorum. Sendikamıza üye olan arkadaşlarımızın tepkilerinin olmasından daha doğal ne olabilir. Mücadelemizin birlik ve beraberlik içinde artarak devam edeceğine olan inancım tam olduğu gibi: gösterilecek tepkinin şiddetinin de en iyi Eğitim Bir-Sen çatısı altında verilecek onurlu mücadeleyle hissedileceğine olan inancım da tamdır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen yılmadan çalışacağız ve üyelerimizin haklarını savunma adına verdiğimiz onur mücadelesine bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğiz. Sendikalar sıkıntılı dönemlerde kenetlenme ve zorluklara birlikte mücadele etmek için kurulmuş sivil toplum örgütleridir. Sıkıştığında darbecilerin yanına giden ve onlardan yardım dileyen bir örgüt asla olmayacağız. 2012 yılında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen bizlere verilen destek dolayısıyla yönetim kurulum adına tüm eğitim çalışanlarına teşekkür ediyorum. Sizler ,sadece Eğitim Bir Sen’in yetkiyi almasına katkıda bulunmadınız.Aynı zamanda karşımızda bulunan her türlü ittifaklara da prim vermediniz” diye konuştu.
