Bilim adamları Gökçe Barajı’nın bir kısmının dahi imara açılmasının barajın sürdürülebilirliğini tehlikeye atacağı uyarısını yapıyor. Sakarya Üniversitesi’den Hidrolik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emrah Doğan, Yalova’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan barajla ilgili, “Yalova Gökçe Barajı Havzasında Olası Yapılaşmanın Olumsuz Etkilerinin Değerlendirilmesi” raporunda, son 15 yılda ormanlarının yüzde 14’lük kısmını kaybeden Yalova’da mevcut kaynakların tahribinin önlenmesi ve faydalı kullanılması gerektiği uyarısında bulundu. Doğan, “İmara açılacak olan bölgede ağaçların yok edilmesi toprak erozyonlarına neden olarak barajın sedimentle dolup ekonomik ömrünü yitirmesine de neden olacaktır. Toprak erozyonu içme ve kullanma suyunun kalitesini de son derece düşürecektir. Bununla birlikte, bölgedeki nüfus artacağından bölge yoğun yapılaşmaya maruz kalacaktır ve oluşabilecek ekolojik dengesizlik bu bölgeyi olumsuz anlamda etkileyecektir” dedi.

Doç. Dr. Doğan, gelecek nesillere su problemi olmayan yeşil bir Gökçe Barajı Havzası bırakabilmek için Yalova’nın yerel yöneticilerinin üniversitelerden bu konuda uzman bilim adamları getirip bu konuda seminer, panel gibi aktivitelerle halkı bilinçlendirme yoluna gitmesi gerektiğini ve halkın olası sonuçları öğrendiğinde çok daha duyarlı olacağını düşündüğünü kaydetti.

 

Yalova Gökçe Barajı Havzasında Olası Yapılaşmanın Olumsuz Etkileri Neler ?

 

Rapor şu şekilde; “Baraj havzalarındaki ormanların yok edilmesi ve bu alanların imara açılması gibi çeşitli insan faaliyetleri neticesinde suyun doğal döngüsü değişir ve o havzaya gelen yağışlar yüzey altı akışına oradan da yeraltı akışına geçemeden yüzeysel akış yoluyla baraj göllerine ulaşır ve su kalitesini düşürür. Yağışların yüzey altı ve yeraltı akışlarına geçerek baraj göllerini beslemesi, suyun kalitesini arttırmakla birlikte buharlaşma kayıplarını da en aza indirmektedir. Aynı zamanda havzadaki ağaçların tahribatı bu bölgede erozyonlar meydana getirmektedir. Erozyon sonucu havzadan aşınan toprak (sediment), yağışların yüzeysel akışa dönüşmesi sonucunda baraj gölüne taşınır. Baraj gölünün sedimentle dolması o barajın ekonomik ömrünü azaltarak su kalitesinin de önemli ölçüde düşmesine yol açar. Su döngüsünün yeryüzündeki yaşam için paha biçilmez ekolojik ve ekonomik faydası bilindiğine göre, doğal ve yapay su alanlarında su yönetiminin çok iyi planlanması gerekmektedir. Küresel ısınma olarak yaşanan iklim değişikliğine yol açan önemli etmenlerden biri de ormanların tahrip edilmekte olmasıdır. Bunun önüne geçebilmenin yollarından biri, mevcut kaynakların tahribinin önlenmesi ve faydalı kullanılmasıdır. Yalova’da ormanlar 1992 yılında 77.597 hektar alan kaplamaktaydı. 2007 yılında 54.214 hektar olan ormanlık alanlar 2008 yılında 46.722 hektar alana gerilemiştir (ormanlarda 15 yılda yaklaşık %14’lük bir azalma olmuştur.) 2008 verilerine göre Yalova ili arazisinin % 59’u orman ve makilik alanlarla kaplıdır. Gün geçtikçe ormanlar tahrip olmakta ve bunların yerini makiler almaktadır. Yalova nüfusu ise 1990 yılında 135121 iken, 2000 yılında 168593, 2007 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre ise 181758’e ulaşmıştır. Yalova ilinde yerleşme alanları 1992’de 3869 ha, 1999’da 10333 ha iken 2001’de 19511 ha ‘a ulaşmıştır. Yerleşme alanlarındaki artış 2007’de de sürmüş ve 24642 ha’a ulaşmıştır [5]. Yalova ilinde son 15 yılda yerleşme alanları 9 kat artmıştır, bu ise çok şaşırtıcı bir tablodur. Yalova nüfusu 17 yılda yaklaşık % 35 oranında artmıştır. Nüfus bu denli hızlı arttığından yerleşim yeri oluşturma amacıyla bazı bölgelerin imara açmak ve ziraat sahası oluşturmak suretiyle makiler ortadan kaldırılmaktadır. Bu suretle toprak erozyonu da şiddetini arttırmaktadır.

Yalova doğal göller bakımından oldukça fakirdir. Yalova’nın doğal gölleri olarak Dipsiz göller ve Hersek Lagün gölü sayılabilir. Yalova’da içme suyu büyük ölçüde Gökçe Barajından sağlanmaktadır. Gökçe Barajı, Termal ilçesinde bulunmakla birlikte su toplama havzası yakın çevre ilçelere de yayılmıştır. Termal, Yalova, Çınarcık, Karamürsel, Gölcük ve yakın çevresine içme ve kullanma suyu sağlayan Gökçe Barajı, Sellimandıra akarsuyu üzerinde inşa edilmiştir. Barajın inşaatına 1978 yılında başlanmış ve 1988 yılında baraj kullanılmaya açılmıştır. Kaya dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1,330 hm³, akarsu yatağından yüksekliği 62 m, normal su kotunda göl hacmi 25,50 hm³, normal su kotunda göl alanı 1,28 km²'dir. Baraj yılda 37 hm³ içme-kullanma suyu sağlamaktadır.

Yalova İli’nin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan Gökçe Barajı su toplama havzasının bir kısmının dahi imara açılması bu barajın sürdürülebilirliğini tehlikeye atacaktır. İmara açılacak olan bölgede ağaçların yok edilmesi toprak erozyonlarına neden olarak barajın sedimentle dolup ekonomik ömrünü yitirmesine de neden olacaktır. Toprak erozyonu içme ve kullanma suyunun kalitesini de son derece düşürecektir. Bununla birlikte, bölgedeki nüfus artacağından bölge yoğun yapılaşmaya maruz kalacaktır ve oluşabilecek ekolojik dengesizlik bu bölgeyi olumsuz anlamda etkileyecektir. Yoğun yapılaşmanın beraberinde getirdiği ormansızlaşma bölgede küresel ısınmanın etkilerini göstermesine de yol açacaktır. Son 15 yılda, yıllık buharlaşma miktarlarına bakıldığında buharlaşma miktarının arttığı, yağış miktarının da düşüş gösterdiği gözlemlenmiştir. Gökçe Barajı Gölü’nü besleyen dereler kuruma sorunuyla karşı karşıya gelmiştir.  Gökçe Baraj Gölü göl seviyesi de son 15 yılda düşüş göstermiştir. Gökçe Barajı Havzası, ekolojik yönden ve içme suyu havzası olması sebebiyle bölge için hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, Göle gelen sediment malzemeleri için bentler oluşturulmalı kontrolleri ve temizlikleri yapılmalıdır. Göle akan derelerden gelen kirlenme kontrol altına alınmalıdır. Ormansızlaşma sonucunda erozyon problemi hasıl olacaktır. Bu konuda daha bilinçli bir toplum oluşturulmalı, baraj havzasında yapılaşmanın önüne geçilmelidir. Aslında ormanları yok etmek yerine muhtaç olunan bu içme suyu kaynağının sürekliliğinin sağlanması ve kalitesinin arttırılması için orman alanlarının genişletilmesi gerekir. Baraj göllerinin bulunduğu havzadaki ormanların korunması, ağaç dikmenin özendirilmesi bu konuda yapılacak en güzel çalışmalardandır. Bununla birlikte gelecekte daha da artacak olan kuraklık ve nüfusa bağlı su ihtiyacının giderilmesi için, gölün civardaki başka su kaynakları ile de desteklenmesi gerekli olabilir. Gelecek nesillere su problemi olmayan yeşil bir Gökçe Barajı Havzası bırakabilmek için Yalova İl yöneticileri üniversitelerden bu konuda uzman bilim adamları getirip bu konuda seminer, panel vb. aktivitelerle halkı bilinçlendirme yoluna gitmelidir. Göl havzalarının imara açılıp tahrip edilmesi sonucunda meydana gelebilecek olumsuzlukları öğrenecek olan halkımızın bu konuda çok daha duyarlı olacağı kanısındayım”

Editör: TE Bilişim