Genel Başkanlarının Türkiye Kamu-Sen’in gerçekleştirdiği büyük eylemler sonucunda memurların birçok hakka kavuştuğunu söylediğini hatırlatan Deviren, “17 Aralık 1994’te Tandoğan’da 100 bin kişiyle yürüdük; 1995 yılında sendikal haklarımız Anayasaya işlendi. 2000 yılında, 60 bin kişiyle Kızılay Meydanını inlettik; 2001’de sendika kanunu çıktı. 2009 yılında milyonlarca kamu görevlisi toplu sözleşme ve grev hakkı için iş bıraktı; 2010 yılında toplu sözleşme hakkımız Anayasal güvence altına alındı. 2011 Nisanı’nda 15 bin sözleşmeli hakları için haykırdı; aynı gün sözleşmeli personelin kadroya geçirileceği açıklandı” dedi. Deviren, Türkiye Kamu-Sen’in her büyük eyleminin ardından bir büyük kazanım elde edildiğini belirtti ve bazı sendikaların hiçbir şey yapmadıkları halde, bu kazanımları sahiplenmeye çalışmalarından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Bu yüzden memurların tarihlerinde ilk defa yeni yılda maaş zammı alamadığını hatırlatan Deviren, “Memurlarımız dört aydır cepten yemektedir. Bu zarar mutlaka telafi edilmelidir” diye konuştu.
Öğretmenler En Düşük Maaş Alan Kesim Oldu
Gelecek nesillerimizi emanet ettiğimiz ve dünyanın bütün ülkelerinde en yüksek maaşı alan öğretmenlerimizin, neredeyse kamuda en düşük maaş alan kesim haline getirildiğini belirten Deviren, en düşük maaşla en yüksek maaş arasındaki makasın da açılarak, ücret dengesizliği yaratıldığını söyledi. 2002 yılında 72 bin olan ataması yapılmayan öğretmen sayısının 350 bine ulaştığını, bununla birlikte AB ülkeleri ile kıyaslandığında ülkemizde 300 bin dolayında öğretmen açığı olduğu belirten Deviren, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da 130 bin öğretmen ihtiyacı olduğunu açıkladığını hatırlattı ve yapılan öğretmen atamalarının yetersiz olduğunu söyledi.
Sözleşmeli Personel ve Taşeron Uygulaması Can Yakıyor
Deviren, “Kamudaki, istihdam edilen taşeron firma çalışanı sayısı 2000’li yılların başında 10 bin iken; bugün kamudaki taşeron firma işçileri 467 bin olmuştur” dedi. Türkiye Kamu-Sen’in, 16 Nisan 2011’de 15 bin kişiyle Abdi İpekçi Parkı’nda sözleşmeli personelin sorunlarının dile getirdiğini kaydeden Deviren aynı gün, hükümetin yaptığı hatayı kabul edercesine sözleşmeli personeli kadroya alacağını açıkladığını belirtti. Deviren, “Bizler birlik ve beraberlik içinde olduğumuz sürece, bizi yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bizim bir görevimiz, bir idealimiz var. Bizler bu düsturla yola çıktık. Bizi bu yolumuzdan döndürmek isteyenler olacaktır. Bu yolda türlü engellerle karşılaşacağız. Ama birliğimizden, birbirimize olan sevgimizden, vatanımıza ve devletimize bağlılığımızdan asla taviz vermeyeceğiz. Biz biriz, biz iriyiz, biz diriyiz çünkü biz çok büyük bir aileyiz” dedi.
