Savcı, “Makta alan tüm köylü yargılansın” dedi
Kurtköy’deki 150 hanede bulunan neredeyse tüm köy ahalisinin mahkemeye çıktığı dava, Orman İşletme Müdürlüğü’nün savcılığa suç duyurusunda bulunmasıyla başladı. Cumhuriyet Savcısı Muhittin Üzmez hazırladığı iddianamede köylülerin Orman Kanunu’nun 91/1.1, TCK’nın 53.maddelerinden yargılanarak gerekli cezaların verilmesini talep etti. İddianamede, Kurtköy Muhtar Vekili Abdulkadir Dursunbey ve Muhtar Azası Ahmet Sefer Özkan’ın yetkili olduğu Kurtköy Muhtarlığı’na 27 Ocak 2012 tarihinde verilen 141 no’lu bölmede yapılan incelemede 447 adet meşe, 418 adet kayın, 83 adet kestane olmak üzere toplam 948 ağaca denk olan
Köylüler “Biz kesmedik” dedi
Mahkemenin ilk celsesi ise hareketli geçti. Mahkeme Hakimi, daha önce Teşvikiye’de benzer bir davada sanıkların beraat ettikleri bir davanın üst mahkeme olan Yargıtay’dan geri döndüğünü ve asıl suçluların belirlenmesini istediğini söyleyerek, bu davada makta hakkı olan tüm köylülerin bu nedenle mahkemeye çağırıldığını dile getirdi. Davalı tüm köylülere damgasız ağaç kesip kesmedikleri soruldu. Köylüler kendilerinin kestiği tüm ağaçların izin verilen damgalı ağaçlar olduğunu söyleyerek, nakliye teskerelerini mahkemeye sundu.
“Kaçak kesimi ormancılar nasıl görmez”
Mahkeme çıkışında gazetecilere konuşan köy halkından Recep Ali Kızılırmak, “Usulsüz kesim yapılmışsa neden devletin maaşını alan sayın memurlarımız bunu görmedi? Daha sonra ayağı tutmayan 85 yaşındaki kadını mahkemeye getiriyorlar. Bu insan odun kesebilir mi? Memurların başı yanmasın diye bunu yapıyorlar. Köylülerin bir hatası yok. Orman işletmesi verdi bu alanları kesin diye. Nakliyesini nasıl veriyor. Nasıl kaçak, senin memurların nerde o zaman? Belki şirketsin başkalarına kestiriyorsun” diye konuştu.
“Elimizde nakliye kağıtlarımız var”
Bir diğer köylü Ömer Baykal, “Bakın elimde serbest kağıdı var. kaçak kesim olsa bu kağıdı bize vermezler. Bu kağıtla kesilen odunu bize teslim ediyorlar nakledilmesi için. Kaçak kesim olsa bunu bize devlet verir mi? bu olmadan odunu alıp götürebilir misin? Sen usulsüzlük yapmamışsın demek ki. Kesildikten sonra nakliye olması için bu kağıdı veriyorlar. Kesilen alanı orman muhafaza memurları kontrol ediyor kesim yapıldıktan sonra, onay veriyor, ondan sonra nakliyesini yapabiliyorsun. Hakim bize siz kaçak kestiniz mi diye sordu, kimse yaptım demedi. Maktadan sonra kaçak kesim yapılmış olabilir bunu biz bilemeyiz ki. Maktayı teslim etmiş ondan sonrası bizi ilgilendirmez ki. El koysalardı kaçak kesim yapıldıysa. Kaçak kessen götüremezsin ki” dedi.
Altuğ Doğan, “Orman memurları görevlerini layıkıyla yapmamıştır”
Kurtköylü olduğu için davada sanık olan İl Genel Meclis Üyesi Altuğ Doğan ise , “Orman İşletme Müdürlüğü memurları, orman muhafaza memurları layıkıyla görevlerini yapmış olsalardı, bu rezil durum yaşanmazdı. Problemin orada olduğu düşüncesindeyim ben. Ceza olursa ne olacağı hakimin takdirinde olan bir konu. Bu, köylünün kışlık yakacağını temin etmek için devlet tarafından verilmiş olan bir haktır. Buradaki vatandaşlarımız damgalı olan ağaçlarını kesmişlerdir ve kışlık yakacaklarını temin etmişlerdir. Kaçak kesim var ise, bunun var olduğu, ancak bunun nasıl olduğu bilinmiyor ama buradaki esas sorumlular Orman Muhafaza memurlarıdır” diyerek asıl sorumluların köylüler olmadığına işaret etti.
Ali Tutuk, “Bunun köylüyle hiç alakası yok”
Kurtköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi başkanı Ali Tutuk ise, “Orman kesiliyor bitiyor, orman kesilip bittikten sonra köylüyle hiç alakası olmayan bir şey. Orman kesilmiş, indirilmiş, nakliye teskereleri kesilip köye sevkedilmiş, ondan sonra kaçak kesim var diye tespit ediliyor. Bunun köylüyle bir alakası yok yani. Zamanında tespit edilip yapılmamış, ondan sonra köylüye suç isnat ediliyor. Üzerinden yük atılması için. Benim bildiğim bu. Kabak yine köylüye patlayacak. Mahkemeye nakliye teskerelerini sunduk. Madem mal kesilip rampaya indi, vasıtalara sarılıp orman muhafaza memuru gelip nakliye teskeresini kesip gönderdi. Kaçaksa bunu niye kesip gönderdi? Madem damgasız, usulsüz kesim vardı? Olay budur” dedi. Kurtköy Muhtarı Abdulkadir Dursunbey de, “Köylünün hiç suçu yok bunda. Adalet yerini bulur inşallah. Şu anda güzel şeyler olacağını düşünüyorum, herhalde beraatten başka bir şey olmayacak. Çünkü köylünün bunda bir suçu yok, nakliyesi var” dedi. Dava ileri bir tarihe ertelendi.
