DSİ farklı, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü farklı görüşteydi

Yalova’nın tek içme suyu kaynağı olan Termal Gökçe Barajı için belirlenen özel hükümlerin Yalova Çevre Düzeni Planı’na işlenmesi teklifi İl Genel Meclisi’nde geçtiğimiz ay hararetli bir şekilde tartışılmıştı. Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ile DSİ’nin birbiriyle çelişen görüşleri nedeniyle karara varamayan meclis üyeleri, bakanlıktan görüş istenmesine onay vermişti. Baraj çevresindeki koruma alanları ve vaziyet planıyla ilgili özel hükümlerin 25 binlik Çevre Düzeni Planı’na işlenmesiyle ilgili olarak komisyon raporu da dünkü oturumda ele alındı. İmar ve Bayındırlık Komisyonu, TEMA’nın planların iptali için açtığı davanın üst mahkemede olduğunu dikkate alarak, davanın sonucuna göre karar verilmesini önerdi. Meclis üyeleri, komisyon raporuna uyarak davanın sonucunun beklenmesini ve komisyona süre verilmesini oybirliğiyle kabul etti.

Akay’dan komisyon üyelerine teşekkür

AKP’li Meclis Üyesi İbrahim Akay, raporu hazırlayan komisyon üyelerine teşekkür ederek, “Güzel bir rapor hazırlanmış. Bir önceki mecliste alınan kararla her iki kurumun görüşlerinin birleştirilmesi iyi olmuş. Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ile DSİ’nin farklı görüşleri var. TEMA’nın açtığı dava Danıştay’da. O yüzden süre verilmesinin böyle kritik ve Yalova’nın geleceğini ilgilendiren bir konu olması dolayısıyla doğru olduğunu düşünüyorum” dedi.

Çevre Düzeni Planı’na işlensin mi, işlenmesin mi?

DSİ, baraj havzasındaki yapılaşma şartlarını değiştiren özel hükümlerin, koruma konusunda mevcut durumdan daha geriye gidecek uygulamalar içerdiği gerekçesiyle özel hükümlerin Yalova’nın en üst ölçekli planı olan Çevre Düzeni Planı’na işlenmemesi gerektiği yönünde görüş vermişti. Bakanlığa bağlı bir diğer kurum olan Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ise, bir an önce özel hükümlerin Çevre Düzeni Planı’na işlenmesini istiyor.

Geçen ay ne olmuştu?

CHP’li Meclis Üyesi Altuğ Doğan, geçtiğimiz ay meclise aynı konu görüşülürken, TEMA’nın açmış olduğu özel hükümlerle ilgili planın iptaline ilişkin davanın bilirkişi raporunu mecliste dile getirmişti. Doğan, raporda baraj ve su havzasının bölgenin tek su kaynağı olarak alternatifsiz olması nedeniyle korunması gerektiğine yer verildiğini, 1999’da 135 bin nüfus ve 110 bin hektarlık arazi kullanımının, 2007’de 187 bin nüfus ve 246 bin hektara çıktığını ifade etmişti.

Meclis Başkanı Ali Rıza Alkış ise 644 Sayılı KHK ile ilgili iki farklı görüş bulunduğunu ifade ederek, bu yetkinin bir ildeki Çevre Düzeni Planı’nın tamamı için mi, yoksa spesifik olarak yalnızca Altınova’da olduğu gibi belli küçük ölçeklerde mi kullanılabileceğinin açık olmadığını, bunun açıklığa kavuşması için bakanlıktan görüş isteneceğini belirtmişti.

CHP’li İl Genel Meclis Üyesi Bahar Doğan ise baraj havzasının özel hükümleriyle ilgili olarak DSİ’nin olumsuz rapor verdiğini, TEMA’nın açtığı iptal davası bulunduğunu, Yeşil Körfez Su Birliği’nin yürütmeyi durdurduğunu, valiliğin Bayındırlık İl Müdürlüğü’nden aldığı görüş yazısının ve süren mahkemeyle ilgili bilirkişi raporunun da olumsuz olduğunu hatırlatarak, “Burada sedimantasyon olacağından, yapılaşmaya açılmasının tehlikesinden ve bölgede Gökçe Baraj havzasının alternatifi olmadığından söz ediliyor” diye konuşmuştu. 

AKP’li Hasan Nergiz ise Çevre Düzeni Planı yapıldıktan sonra,  Termal Belediyesi’nin baraj koruma alanlarında kalmasının sıkıntı yaşattığını, pek çok kurumun özellikle 2.koruma alanıyla ilgili yaşadığı sıkıntı ve belediyenin bu alanlardaki kullanımla ilgili sorunlarının bulunduğunu, bu nedenle mahkeme sürecinin beklenmesi gerektiğini dile getirmişti. Komisyonun da mahkemenin beklenmesiyle ilgili süre talebi, zaten aynı görüşte olan meclis üyeleri tarafından dün yapılan oturumda onaylandı.

Editör: TE Bilişim