Havaların soğuması ile birlikte ‘sessiz katil’ karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Yalova İl Halk Sağlığı Müdürü Dr.İbrahim Dedecan, “Karbonmonoksit gazı; doğal gaz, gaz yağı, benzin, tüp gazı, kömür ve odun gibi yapısında ‘karbon’ bulunan yakıtların yanması veya tam olarak yanmaması sonucunda oluşan dumanda yer alan zehirli bir gazdır. Tatsız, renksiz, kokusuz olması ve tahriş etme özelliğinin olmaması nedeni ile fark edilmediği için ‘sessiz katil’ olarak bilinmektedir. Bu sessiz katile karşı hepimiz tedbirli olmalıyız. Tüm karbonmonoksit zehirlenmelerinin yaklaşık %90’nı Eylül-Mart ayları arasında ortaya çıkmaktadır” dedi.
Soba kullanımında özellikle lodos koşullarında dikkatli olunması ve mutlaka baca temizliğinin yapılması gerektiğine dikkat çeken İl Müdürü Dedecan, “ Evde meydana gelen kazalar sonucu ortaya çıkan zehirlenmeler çoğunluğu oluşturur. Soba, şofben, kombi, mangal ve şömineye bağlı ev kazaları bunların başlıcalarıdır. Bunun dışında kimyasallarla çalışanlarda, kapalı garaj veya tamirhanelerde egzoz gazına maruz kalanlarda da görülebilir. Ülkemizde bilgisizlik, yanlış kullanım ve ihmal yüzünden soba, şofben, baca zehirlenmeleri hemen her yıl kış aylarında özellikle alçak basınçlı havalarda tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır. Güney batıdan esen bir rüzgar olan lodos nedeniyle her yıl onlarca kişi özellikle sobadan olmak üzere sızan karbonmonoksit gazı ile zehirlenmektedir. Karbonmonoksit gazı iyi havalandırılan kapalı ortamlarda bile hızlı bir şekilde birikebilir. Akut ve kronik zehirlenmelere neden olabilir. Karbonmonoksit, solunduktan sonra akciğerler aracılığıyla kana geçer. Karbonmonoksit gazı kırmızı kan hücrelerinin içerisinde bulunan ve dokulara oksijen taşıyan hemoglobine oksijenden ortalama 250 kat daha hızlı bağlanır. Karbonmonoksitin hemoglobinle birleşmesi sonucu karboksihemoglobin (COHb) oluşur. Vücudumuzda yer alan oksijen azalarak korbonmonoksit ile yer değiştirir. Kan dokulara yeterince oksijen taşıyamaz. Kalp, beyin ve diğer organlarımız çalışamaz hale gelir. Bu da hastalıklara ve en kötüsü ölümlere neden olur. Zehirlenme tablosunda baş ağrısı, görme bozuklukları, uyku hali, zihni bulanıklık ve koma vardır. Yargı kabiliyeti bozulur ve sezgi kaybolur. Sonuçta kalıcı beyin hasarı meydana gelebilir. Ayrıca nevrasteni, depresyon görülebilir. Belirgin iyileşme durumunu oksijensizliğe ikincil gelişen ansefalopati takip edebilir. Zehirlenmeler konusunda 114 numaralı Ulusal Zehir Danışma Merkezinden bilgi alınabilir. Zehirlendiği düşünülen kişi hemen temiz havalı bir ortama alınmalı ve derhal bir sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır. Zehirlenme belirtilerine göre burada gerekli müdahalelerin yapılacağı ve tedavilerin uygulanacağı bilinmelidir” dedi.
 Gaz zehirlenmeleri konusunda alınacak önlemlerle ilgili bilgi veren Müdür Dedecan, “
Kullanılan her türlü ısıtma cihazının kalite belgesine sahip olup olmadığına, garantilerine ve garanti sürelerine dikkat edilmeli, Kullanılan yakıtın standartlara uygunluğu kontrol edilmeli, izin belgesi olmayan satıcılardan kömür alınmamalı, Aşırı doldurulan sobanın,  duman yolu daralacağı, soba içinde düzensiz ısı dağılımı nedeniyle de baca çekişi zayıflayacağı için soba yakılırken aşırı doldurulmamasına dikkat edilmeli,  Sönmekte olan sobaya asla tutuşması güç yakıtlar konulmamalı, yakıt yavaş yavaş ilave edilmeli, yatmadan önce sobaya kesinlikle yakıt konulmamalı, İyi ısınmayan ve alttan yakılan kömür sobalarında karbon monoksit zehirlenmesi riski artacağından soba tutuşturulurken yakıtın üstten yanması sağlanmalı, Özellikle alçak basınçlı lodoslu havalarda ölüm olaylarında artış görüldüğü için eğer bacalar standartlara uygun değilse alçak basınçlı havalarda soba yakılmamalı, yakılması zorunlu ise gece yatarken mutlaka tam olarak söndürülmeli, Soba borularının  birbiriyle birleştirilmesinde hava ve baca gazı sızdırmazlığı sağlanmalı, Sobanın bulunduğu yer sürekli havalandırılmalı, Bacalar standartlara uygun ve yalıtımlı olmalı, düzenli olarak temizletilmeli, Dumanın geri tepmesini önlemek için bacaların en üst noktasının çatının en üst noktasından 1 metre daha yüksekte olması sağlanmalı ve baca şapkası mutlaka takılmalı, Binaların Yangından Korunması yönündeki mevzuat hükümlerine uyulmasına özen gösterilmelidir” dedi.

Editör: TE Bilişim