Eserlerinin ana temasının Sazın Sözün Bittiği An olduğunu belirten Sönmez bundan sonra yeniden doğuşun başladığını söyledi. Yalova insanlarını çok sanatkar ruhlu olduğunu belirten Sönmez ancak yerel yönetimin kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi. Sanatçı ancak acı çektiğinde bir şeyler üretiyor ve yeni bir eser yaptığında tekrar derin bir sessizliğe daldığını belirten Sönmez. Bununla yeniden doğduğunu belirtti. Sönmez “Serginin teması sözün bittiği yer. Bunda şundan yola çıktım. İnsanlar heyecanlandığında, çok büyük üzüntü duyduğunda, ya da ayrılıklarda, derin bir sessizlik olur. İşte o an, sözün bittiği andır. Ben de ülkemizde yaşanan siyasi, kültürel, ekonomik ya da doğal afetler gibi sanatçı olarak tabi ki toplumumuzda olan bu olaylardan etkileniyorum.

Ben de bunu fırçayla ve kille anlatmaya çalıştım. Eserlerimde genellikle görenler tarafından çok hüzünlü bir izlenim edindikleri yorumunu alıyorum.

Ama ben öyle düşünmüyorum. Her bakan eserlerimde bir hüzün izlenimi alıyor. Ama aslında öyle değil, bir yeniden doğuş, var oluş diye düşünüyorum. Çünkü düşünce anında insanlar genellikle durgundur. İşte o an sazın sözün bittiği an. Ve o andan sonra yaşanan bir heyecan ve yeni bir doğum başlıyor.

Çünkü her eserim bittiğinde ben yeni bir eser yapmaya başlıyorum. Konuşurken de öyle. Bir hasretlik bitiyor, yeni bir hasretlik başlıyor. Heykel ve resim andır. Biz anı anlatıyoruz, her şey donmuş. Hayatımız da öyle, biz anı yaşıyoruz, her şey geçmişte kalıyor.

Sanatçılarımız ancak acı ve ızdırap çektiğinde bir şeyler üretiyorlar ve yeni bir eser yaptıklarında çok derin bir sessizliğe dalıyorlar. İşte bu yeniden doğuş. Aldığım değerlendirmelerle ben yeniden besleniyorum. Bir şey beni çok mutlu etti. Yalova halkı çok sanatkar, çok sanatçıyla karşılaştım. Ama bir ay öncesinde randevu almama rağmen galeri için, yine de burası bir galeri havasında değildi, bir çöplük havasındaydı.

Herkes işini yapmış, kırmış, dökmüş gitmiş. Ben temizledim, kaidesinden tutun, kapı koluna kadar. Aylar öncesinde de buralar böyleydi. Böyle sanatkar ruhlu bir Yalova’ya, müzisyenleri, ressamları, yazarları, üniversitesi olan böyle bir şehirde profesyonel anlamda bir galerinin olmaması müthiş hayal kırıklığına uğrattı ve çok üzdü beni. Yıprandığımı hissettim. Profesyonel anlamda Yalova’da, burada ya da bir başka mekanda mutlaka bir galeri olması gerekli. Amatörler için farklı mekanlar olabilir ama profesyonel sanatçılar için bir galeri şart.

RDKM güzel ama iç mekanların işlevsellik yönünden gelişmiş olması gerekir. Ama bundan sonrası için şimdilik Yalova’da bir sergi düşüncesinin üzerini çizdim. Çalışmalarımın ilk döneminde soyutlamalara ağırlık verdim. Şimdilerde ise deformasyon tekniğini kullanıyorum. Tabi ilk önce klasik tarzdan geçmek gerekiyor. Eserlerimde kadını yüceltiyorum. Toprak ana, kadının doğurganlığının, üretkenliğinin Anadolu Kadınının eşiyle bir arada hayatı paylaşarak kucaklamasını anlatan eserler yaptım. Dünya kadınların elleri üzerinde yükseliyor diye düşünüyorum.” Dedi.  

 

 

 

Editör: TE Bilişim