AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmaları kapsamında Yalova'ya bir dizi programa katıldı. 
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu Yalova'ya gelişinde Ak Parti İl Başkanı Yusuf Ziya Öztabak, Ak Parti Yalova Milletvekili Temel Coşkun ve parti yöneticileri tarafından karşılandı. Soylu daha sonra partisince düzenlenen Başkanlar Toplantısı’na katıldı. Burada Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ile ilgili açıklamalarda bulunan Soylu, "Bizim tarihimizin siyasi tarihimizin, devlet tarihimizin en önemli adımı var. Selçuklu ve Osmanlı dâhil olmak üzere bu coğrafyada halk doğrudan ilk cumhurbaşkanı seçmedi. İlk kez seçecek. Cumhuriyet tarihimizde dâhil olmak üzere. Bize bir takım bir şeyler söylemeye çalışıyorlar. Uzlaşmadan bahsediyorlar. Biz onların uzlaştıkları devlet başkanlarını hep birlikte gördük. Uzlaşma sandıkta olur. Demokrasinin en büyük uzlaşması sandıktır. Reydir, oydur. Onlar hala akılları itibariyle eski Türkiye’de kaldıkları için insanları ürküterek, korkutarak, o vasi sistemin, vesayet sistemini zorlayarak uzlaştıkları bir yapıyı hayal ediyorlar ve onu Türkiye tekrar ikame etmeye, tekrar cari etmeye ve tekrar Türkiye’ye büyük milletimize kabul ettirmeye çalışıyorlar. Biz onların uzlaştıkları cumhurbaşkanlarını biliyoruz. Kenan Evre, Ahmet Necdet Sezer onların uzlaştıkları cumhurbaşkanlarından bir tanesiydi ve maalesef Türkiye o dönemlerde belki daha büyük adımlar atması lazım gerekirken özellikle Kenan Evren’in cumhurbaşkanlığında soğuk savaş dönemi sonlarına hazırlanamayan, ona iyi bir hazırlık yapamayan, yeni dönemi kucaklayamayan bir Türkiye’yle, Ahmet Necdet Sezer döneminde de 21’inci asrın başında elde ettiği büyük anlayışı yine maalesef diyerek sözlerime devam etmek istiyorum ki; AK Parti’nin büyük ve hızlı değişimini engellemeye çalışan, milleti tanımayan, Türkiye’yi tanımayan, ekonomiyi bilmeyen, siyaseti bilmeyen, dış dünyayı bilmeyen, Türkiye’nin temel değerlerini ve temel dinamiklerini anlamayan bir cumhurbaşkanı profili ortaya konuldu. Ve bugün 10 Ağustos yeni Türkiye için büyük önem ifade etmektedir. 10 Ağustos büyük Türkiye, öncü Türkiye için büyük önem ifade etmektedir. Refah toplumu için büyük önem ifade etmektedir. Bütün bunların yanı sıra toplumsal ve siyasal normalleşmeyi sağlayabilmek için önem ifade etmektedir. Ve yıllardan beri ‘Türkiye’yi siz idare edemezsiniz ancak biz idare edebiliriz’ diyenlere karşı hayır bu ülkeyi bu ülkenin milleti idare edecektir, bu ülkenin efendisi bu ülkenin milleti olacaktır. Bu ülkenin efendisi bir takım seçkinler, uluslararası lobilerle uluslararası bir takım mahfillerle işbirliği içerisinde olup Türkiye’yi idare etmeye çalışanlar olmayacaktır diyen ve biz bunu sandıktan çıkaracağız diyen milletin iradesinin tesis edeceği ve devletin tepesine milletin oturacağı yeni bir Türkiye dönemi açılıyor. Bu önemlidir Türkiye için. Uzun zamandır bu millet bunu bekliyor. 12 yılda Türkiye’nin nereden nereye geldiğini muhalif-münafık, AK Parti’yi kabul eden-etmeyen, Tayyip Erdoğan’a önem veren-eleştiren herkes ama herkes bilmektedir. Bakın, OECD Dünya Bankası. Herhalde onlar da AK Partili değildir, onlar da AK Parti’nin üyesi değillerdir. OECD, 2060 simülasyonunu yaparken, 2045 simülasyonunu yaparken Türkiye’nin kişi başına gelir seviyesinin 45 bin 46 binlik rakamlara ulaşacağının, tam ötesinde başka bir süreç daha var. O süreç şudur; Türkiye dünyanın gelir açısından kişi başına gelir açısında ilk 6-7 ülkesinden birisi olacağını ortaya koyuyor. Gelişmiş ülkelerle makasımızı kapatıyoruz. 1826 yılında bu topraklarda 2. Mahmut Dönemi’nde yeniçeri isyanı başladı, devleti ele geçirmeye çalıştılar. Devlet yeniçeriye güvenmişti. Devlet yeniçeriye itibar etmişti ama 2. Mahmut büyük bir irade ortaya koyarak yeniçeriyi tasfiye etti. Bir vesayete müsaade etmedi. Biz 17 Aralık ve 25 Aralık’ta ve Gezi Olayları’nda nelerle karşılaştığımızı biliyoruz. İtibar edilen itimat edilen insanların aynen Osmanlı Devleti tarihindeki Vaka-ı Hayriye olarak, hayırlı vaka olarak, hayırlı olay olarak addedilir bu olay. Türkiye’de aynı şekilde paralel yapılanma, Türkiye’nin son büyük hamlesini engellemeye çalıştı. Kendi adlarına değil birilerinin adına taşeronluk yaparak bunu yapmaya çalıştılar. Ve bugün bu devlet ve büyük millet, yüzde 45 buçuğu veren bu millet, senin iki sürecini sonuna kadar destekliyorum diyen bu millet, birincisi Çözüm Süreci, birlik, beraberlik ve kardeşlik diğeri ise paralel yapılanmayla mücadeleyi sonuna kadar destekliyorum diyen büyük millet, AK Parti’nin de kıymetli Başbakanımızın da Sayın Cumhurbaşkanı Adayımızın da hepimizin omuzlarında büyük bir sorumluluk yüklemiştir. İşte bugün devlet, kendisine karşı ayağa kalkanlara, baş kaldıranlara aynen 1826’da o yeniçeri isyanında olduğu gibi devleti ele geçirmeye çalışanlara karşı yeni bir tasfiye sürecini başlatmıştır. Bu hayırlı bir vakadır, hayırlı bir olaydır. Kimse bu bin yıllık devletin, milletin aziz geleneklerinin ve değerlerinin üzerinde yeni bir vesayet sistemi inşa edemez. Buna millet müsaade etmez, etmedi yıllarca" dedi. 
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu daha sonra partilileri ile birlikte esnaf ziyaretleri gerçekleşti. Ziyaretler esnasında kendisinin yanına gelen bir gencin talebini geri çevirmeyen Soylu kafasındaki Erdoğan logolu şapkayı vatandaşa hediye etti.
Editör: TE Bilişim