Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları, kendi konularıyla ilgili çalışmaların bilimsel esaslara göre yürütülmesi konusunda izin vermeye yetkili.

“Ülke için büyük projelerin önü kesiliyordu”

 Milletvekili Temel Coşkun’un ziyareti sırasında kendisine Yalova’daki kültür ve turizm çalışmalarıyla ilgili kısa bir brifing veren Ulusoy, Termal’deki anıt ağaç ve mağaraların kendilerinden alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlandığını ve yeni bir kurul oluşturulduğunu dile getirerek, “Çünkü o Koruma kurulları yıllarca Türkiye’nin anasını ağlattı. İşte HES projeleriyle ilgili Rize’de Fırtına vadisiyle ilgili Koruma Kurulu ‘olmaz’ diyor, kestirip atıyor. Ülke için büyük bir proje de tıkanıp kalıyordu. O anlamda o kurulların bölünmesi faydalı oldu. Önümüz kesiliyordu” diye konuştu.

Bu hafta 3 HES projesini mahkemeler iptal etti

Öte yandan Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde, bazı HES yatırımları, ÇED süreçlerinin yasa ve yönetmeliklerle belirlenen amaca ulaşması için, formata bağlanmış, literatür taraması ile gerçekleşen soyut taahhütlere dayalı bir prosedür olduğu ve ekosisteme zarar verildiği gerekçesiyle mahkemeler yoluyla iptal ediliyor.

Pülümür HES, halkın mağduriyet yaşayacağı gerekçesiyle iptal edildi

Geçtiğimiz hafta Tunceli’nin Pülümür Çayı’na yapılması planlanan Pülümür HES projesinin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci,  bakanlık tarafından sona erdirildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ÇED sürecinin deprem riski, halkın mağdur edilmesi ve ekolojik alan gerekçeleri ile sonlandırıldığını açıkladı.  Kararda, halkın projenin yapılmasıyla mağduriyet yaşayacağı ve bunun ‘sosyal patlama’ya neden olabileceği belirtildi.

Fırtına Vadisi’nde HES’e ders gibi mahkeme kararı

Müdür Ulusoy’un bahsettiği Fırtına Vadisi ile ilgili son mahkeme kararı da geçtiğimiz hafta verildi. Rize İdare Mahkemesi, Rize'de Fırtına Vadisi'nde köyündeki HES projesine karşı başlattığı hukuk mücadelesi için önce ahırındaki ineği satan ve ardından da bankadan kredi çeken 67 yaşındaki Kazım Delal'i haklı buldu. Mahkemenin 14 sayfalık gerekçeli kararında doğanın ve ekosistemin göreceği zararlar vurgulandı. Mahkeme kararında, ÇED sürecinde planlanan yatırım ile bu yatırımın hayata geçirileceği alanın gerçek verilerine ulaşılması, süreci yönlendirici bilgilerin bizzat idare tarafından arazi üzerinden alınması, güncel, reel ve somut verilerin toplanması, bu sürece ilgili kurumların konuda uzman elemanlarının katılımının sağlanması, incelemelerin sadece proje dosyası üzerinden yatırımcı şirket sunumlarıyla değil, bizzat idare tarafından proje sahası üzerinde yapılan çalışmalar ile yapılması gerektiği vurgusu da yapıldı.

Antalya’da HES’e büyük protesto sonuç getirdi

Antalya’da Alakır Vadisi’nde kurulmak istenen Kürce HES projesi hakkında verilen mahkeme kararı uygulanmayınca başlatılan protesto kampanyaları da sonuç verdi ve Antalya Valiliği, Kürce HES’le ilgili yürütmeyi durdurma kararının uygulanacağını duyurdu.

Aarhus Sözleşmesini Türkiye imzalamalı

Türkiye'nin bir an önce ÇED sürecinde sosyal etki değerlendirmesini de içine katan Çevresel Konularda Bilgiye Erişim, Çevresel Karar Verme Sürecine Halkın Katılımı Ve Yargıya Başvuru Sözleşmesi'ni (Aahurs) imzalası gerektiği, limitsiz HES projelerine karşı çıkan çevreciler tarafından sıkça dile getiriliyor. 

Editör: TE Bilişim