Kadının yasaların kendi yanlarında olduğunu bilmeleri ve resmi makamlardan destek istemekten kaçınmamaları gerekir” dedi.

Kadına şiddetle ilgili durumun ortaya konulduğu ve yeni yasal düzenlemelerin anlatıldığı konferansta, yaklaşık 400 kişilik salonda 70 civarında kadın izleyici yer aldı. Erkek izleyicilerin kadınlardan daha fazla olması dikkat çekti.

Halk Eğitim Merkezi Salonu’nda yapılan konferansta Vali Civelek’in yanı sıra AKP Yalova Milletvekili Temel Coşkun ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Hilmi Uzun birer konuşma yaptı. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Amiri Türker Yimsek ise, Mart ayında yürürlüğe giren 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’la ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Hilmi Uzun, yaptığı konuşmada, kadına yönelik şiddetin tarihinin insanlığın tarihi kadar eski olduğunu dile getirerek, “Veriler gösteriyor ki her kadın hayatında en az bir kez baba ya da koca şiddetini yaşıyor. Genellikle şiddet mağduruna ‘kol kırılır yen içinde kalır’ ve aile mefhumunun Youwin mahremiyeti öne sürülerek ve hatta kadın suçlu gösterilerek saklanması yoluna gidiliyor. Elbette aile kutsaldır, ama zulüm üzerine kurulan bir birlikte mutlu bir yaşam söz konusu olamaz.

Yeni çıkan kanunla, kocanın ailenin reisi olması da dahil olmak üzere pek çok kadının aleyhine olacak unsur kaldırılmıştır. Mart ayında bakanlığımızın 8 aylık çalışmasının sonucunda hazırlanan 6284 Sayılı Kanun yürürlüğe girdi. Bu kanunla şiddetle mücadelenin yol haritası ve ilgili birimlerin sorumlulukları net olarak ortaya konulmuştur” dedi. Ardından İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Amiri Türker Yimsek, yaptığı sunumla yeni kanunla ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Yimsek, yeni kanun çerçevesinde kadının başvuruda bulunarak, hayati tehlike altında bulunması halinde geçici olarak ya da resen koruma altına alınmasının sağlandığını söyledi.

AKP Yalova Milletvekili Temel Coşkun ise, salonun yarı yarıya boş olmasından duyduğu üzüntüyü belirterek başladığı konuşmasında, kadınlara yönelik yasaların öneminin ortada olduğunu ifade ederek, “Ancak yeni bir şey açmamak lazım, acaba kadınlar erkeklerle yer mi değiştiriyor, öyle değil. Bir haksızlığın, bir mağduriyetin giderilmesi söz konusu. Şiddetin her türlüsüne karşı olmalıyız. Sporda şiddete, evde şiddete, pazarda şiddete karşı olmalıyız. Biz sporda şiddet yasasını çıkardık. Şimdi çözüm erkekleri stadyuma almamak diyoruz. Korkarım ki toplumsal bir travma yaşıyoruz. Yakında kadınların ve çocukların da statlarda erkekler gibi birbirine girdiğini görürsek şaşırmamak lazım” diye konuştu. Coşkun, “Esasında toplumsal olarak geriye gidiyoruz. Biraz inanç zafiyetlerindeki noksanlıklarımız geri almamız lazım. Bir çok aile sıkıntısının altında yatan içkidir, alkoldür, açık konuşalım. Onun için yasal düzenlemeler çok önemli ama, o sıcak aile ortamını yeniden kazanmamız lazım” dedi. Coşkun Türkiye’nin yapılan yeni düzenlemeler ve kadına verilen önem bakımından Avrupa’nın ilerisinde bir noktada olduğunu da söyledi.

 

Yalova Valisi Esengül Civelek ise, sorunun sadece ülkemize özgü olmadığını, tüm dünyada var olduğunu kaydetti. Vali Civelek, “Şiddet tüm dünyadaki kadınlar ve çocuklar üzerinde ağır etkiler yaratmaktadır. Kadını olumsuz etkileyen şiddet hareketleri sürdükçe, kadının hayatına korku ve şiddeti sokmakta, toplumsal hayatta başarısız kılmaktadır.  Bir kere şiddet kadını korkutuyor, sindiriyor. Uzmanlar der ki, çocuğun her gün şiddete tanıklık etmesine gerek yok, bir kere bile bunu yaşaması hayatının geri kalanını olumsuz etkiliyor. Şiddete tanıklık etmiş çocuk, eğer kız çocuğu ise, öğrenilmiş çaresizlik olarak yansıyor. Şiddete tanıklık etmiş olan eğer erkek çocuğu ise, şiddeti meşru kılmak için aile içinde ve yakın çevresinde gördüğü şiddeti örnek olarak kullanabiliyor. Şiddet ne olursa olsun, kabul edilebilir bir olgu değildir” dedi. Kadının başına gelen olayı hiçbir şekilde paylaşamadığını ve bunu anlatmaktan utandığını söyleyen Vali Civelek, “Utanması gereken şiddet uygulayan olması gerekirken, kadın bundan utanıyor. Ve yasalarda bulunmasına rağmen haklarını nasıl kullanacağını bilmediği için resmi mercilere başvuramıyor. Şiddet aile yapısını ve dolayısıyla toplumsal yapının bozulmasına neden oluyor” dedi.

Editör: TE Bilişim