Yalova Platformu’ndan konu ile ilgili yapılan açıklamada; Mahkemenin 30.04.2015 tarihli kararı ile  ‘hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden yürütmenin durdurulmasına karar verildiği’ belirtilerek, “Mahkeme yürütmenin durdurulması kararında, 23.03.2015 tarihinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan ve karara esas alınabilecek nitelikte gördüğü raporu esas almıştır.Söz konusu bilirkişi raporunda ; “ÇED Raporunda AKSA Akrilik A.Ş. ile aynı kompleks içinde kalan, kapasite artışı gerçekleştirilecek Karbon Elyaf Üretim tesisi için sağlık koruma bandı önerilmemiş olup, mevcut sağlık koruma bandının yeterli olacağı bildirilmektedir.Proje kapsamında, alev alması durumunda çevre için olumsuz etkileri bilinen akrilonitril için yeni depolar yapılmayacak olması, yeni tesis için oluşabilecek risklerin etki düzeyini değiştirmeyecektir.1988 yılında akrilonitril tankları esas alınarak önerilen ve bu gün itibariyle ihlal edilmiş olan 1200 m. güvenlik bandı söz konusudur.Sağlık koruma bandının mevcut tesisler için bile yeterli olmadığı düşünülmektedir.Nihai ÇED Raporu'nda, AKSA ve AKKİM fabrikalarına bitişik ve başka kimya sanayi kuruluşlarının da bulunduğu alanda planlanan proje için kümülatif çevresel etki değerlendirmesine rastlanmamıştır.Planlanan tesis alanı için 2007 yılında hazırlanan Zemin Etüd Raporu verileri kullanılmıştır.Yeni bir zemin etüd çalışması yapılmamıştır.Onaylanan Nihai ÇED raporunda, mevcut faaliyetlerle beraber yapılması planlanan yeni kapasite arttırımının kümülatif etkisi üzerine bir değerlendirme yer almamaktadır.Çed Raporunda doğalgaz sarfiyatının düşürülmesi ile tesiste oluşan yanma gazı emisyon miktarlarının azaltılacağı ifade edilmiştir ancak tesis içindeki kömür santralinden elde edilen elektrik kullanımının daha fazla emisyona neden olacağı dikkate alınmamıştır.ÇED Raporunda kapasite artış durumunda soğutma suyu sistemi ile ilgili bir değerlendirmeye rastlanmamıştır. Hava Meydan Komutanlığı'ndan alınmış bir izin belgesi yer almamaktadır” şeklinde çarpıcı tespitlere yer verilmektedir. Ayrıca, mahkeme kararında çok net bir ifade ile, yürütmenin durdurulması kararının gerekçesi de şu şekilde ifade edilmektedir:  ‘ Bu durumda, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde yapılan tespitler dikkate alındığında, nihai ÇED raporunda kapasite artışı için inşa edilecek tesisten kaynaklanabilecek olumsuz çevresel etkilerin, mevcut tesisin oluşturduğu çevresel etkilerle birlikte değerlendirilmediği açık olduğundan, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Diğer taraftan, yapılması planlanan projelere ilişkin onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilmesi gibi süreçlerin Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı alınmasına bağlı olduğu dikkate alındığında, hukuka aykırılığı açık olan işleme dayalı yapılacak yatırım ve faaliyetlerin telafisi güç zararlara sebebiyet vereceği açıktır. Açıklanan nedenlerle, hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir’. Yalova Platformu olarak 17 Ağustos 1999 Depremi'nde yaşananlardan ders almaksızın sürekli büyüme refleksiyle hareket eden kimya sanayiine ilişkin bu çok önemli gelişmeyi kamuoyu ile paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” ifadelerine yer verildi.

Editör: TE Bilişim