Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından İzmit Körfezi Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetim ve Planlama Projesi yapıldı. Söz konusu proje ile Yalova’nın yeni yol haritası da çizilmiş oldu. Planlar 14 Ekim tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda askıya çıktı. Plana itiraz etmek isteyenler 14 Kasım tarihine kadar başvuruda bulunabilecek. Proje kapsamında bundan sonra yapılmak istenen bütün planlar bu plan esaslarına uymak zorunda.

İzmit Körfezi (Kocaeli - Yalova) Bütünleşik Kıyı Alanları Planı Stratejileri ve Plan Açıklama Raporuna göre Yalova’nın 2025 yılında nüfusu 320.310 olarak öngörülüyor. Stratejik plana göre, Yalova  iç turizme hizmet eden bir kent olması sebebiyle hizmetler sektörü % 47,8’lik bir oranla ekonomik sektör paylarında ana sektörü oluşturuyor. İl ekonomisi içerisindeki ikinci temel sektör olarak da % 38,5’lik payı ile tarım ve hayvancılık sektörü öneriliyor. Sanayiye ise %15’lik bir pay kalıyor.

“Önemli olan planı uygulayabilmek…”

Planı değerlendiren Tema Vakfı İl Temsilcisi Faruk Tezcan, Yalova’da yıllardır tarımın önemine ve toprakların korunmasına dikkat çektiklerini belirterek, planı bu yönüyle olumlu bulduklarını ancak tehdit unsurlarının kendilerini düşündürdüğünü söyledi. Asıl önemli olanın planı uygulamak olduğuna dikkat çeken Tezcan,  “Biz yıllardır Yalova’da tarımın önemine dikkat çekerek tarım topraklarımızın korunması gerektiğini, doğal güzelliklerini koruyarak turizm sektörüyle ilgili uzun vadeli planlar yapılmasını ifade etmiştik. Asıl önemli olan uygulamadır ve bu plana dayalı olarak yapılacak planlardır. Planın temel amaç ve stratejileri anlatılırken başta doğal niteliğini ve özelliklerini yitiren alanlar olmak üzere doğal değerleri onarmak, olanaklı ise yeniden kazanmak temel bir ilke olarak benimsenmiştir, denmesi bizce gayet olumlu değerlendirilmektedir. Çok ayrıntılı hazırlanan plan raporunda Yalova’nın ve bölgemizin geleceği için çok güzel bir değerlendirme yapılmış. Planı bekleyen tehditler bahsinde sıralanan maddeler bizleri karamsarlığa itmektedir. Ancak tarif edilen plan esaslarına uyulduğunda tehditlerin de hafifleyeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle tehditler hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir” dedi.

Yalova’nın yol haritasını belirleyen planda bazı tehdit unsurlarına da yer verildiğini belirten Tezcan, bu tehdit unsurlarını şöyle sıraladı: “ Körfez havzasının birinci derece deprem kuşağında olması ve büyük aktif fayların varlığı,  Afet konusunda hizmet veren kurumların görev alanlarında çakışmalar olması, Sanayi yatırımlarının (özellikle petrol ve kimya) kentsel alanla iç içe olması, Körfez deniz trafiğindeki yoğunluk ve donanma gemilerinin dar koridorlarda seyretmek zorunda oluşu, İstanbul metropolünün tüm sanayiyi desantralize etme politikası yürütmesi,  Yoğun sanayinin getirdiği ve getirebileceği çevre kirliliği, Gemi inşa sanayinin büyümesi ve dolgu taleplerinin kıyı alanları ve ekosistemler üzerindeki olumsuz baskısı,  Su kaynaklarını küresel ısınmanın da etkisiyle büyüme karşısında yetersiz kalma ihtimali, İstanbul-Ankara-İzmir üçgeninin odak ve kavşak noktası olması nedeniyle ağır bir ulaşım yükü baskısının olması, Doğal kıyı alanlarıyla sulak alanların korunmasında en önemli araç olan imar planlarında yeterli çevresel tedbirin alınmamış olması,  Ekoloji-ekonomi dengesinin, başta İzmit Körfezi olmak üzere kurulamaması, Kıyıda dolgu ve yapı mevzuatı ve prosedürünün reaktif, katılıma ve şeffaflığa olanak tanımayan bir yapıda olması, Kıyıda dolgu ve yapı gerçekleşmesinin ulusal ve sektörel dengeler çevre stratejileriyle uyuşmaması, Sulak alanların kentsel gelişme ve sanayi kirleticileriyle ağır tehdit altında ve yok olma noktasında olması, Deniz trafiğinin yoğunluğu ve kirlilik nedeniyle su ürünleri istihsalinin durma noktasına gelmesi,- Deniz trafiğinin yoğunluğu nedeniyle su donanmaya ait filo ve tesislerin ağır risk altında olması, Petro-kimya tesislerinin varlığı nedeniyle körfezin risk altında olması” dedi.

Editör: TE Bilişim