Aynı zamanda Hokkaido Japon Türk Dostluk Derneği Başkanı olan Yamada San, bir süredir sürdürdüğü ve belge toplama aşamasında olduğu araştırmada, Türk-Japon ilişkilerinin başlangıç noktası olarak kabul edilen 2 olay arasındaki bağı ortaya çıkarıyor. Yamada San, 1890’da Japon karasularında yaşanan Ertuğrul Fırkateyni kazasıyla başladığı bilinen iki ülke arasındaki ilişkilerin, bu elim kaza sonrasında hayatta kalan askerlerini İstanbul’a getiren Japon Torajiro Yamada’nın İstanbul’da kalmasıyla başka bir boyuta geçtiğini kaydetti. 

Ertuğrul Fırkateyininden Beyoğlu Nakamura Shop’a uzanan öykü

Yamada San, bu ilginç ve tamamlanmayı bekleyen öyküyle ilgili Türkiye seyahati hakkında bilgiler verdi ; “Türkiye’ye ve çok sevdiğim Yalova’ya bu kez 2 amaç için geldim. İlki, ben bir Japon savunma sanatı olan ve bambu kamışlar kullanılarak yapılan Kendo ustasıyım. Bununla ilgili olarak Bursa’da 2 hafta kadar bir seminere katılarak eğitimler verdim. Ancak asıl geliş nedenim, Türk Japon ilişkilerinin başlangıcıyla ilgili bir araştırmayı gerçekleştirmek. 1890’da Ertuğrul Fırkateyni’nin batması Türk-Japon ilişkilerinin başlangıcı olarak biliniyor.

532 şehidin verildiği o felaketin ardından sağ kalan 69 kişi, 1891’de Japon savaş gemisiyle getiriliyor. Şehit ailelere verilmek üzere bağış ve yardımlar padişaha veriliyor. O gemiyle İstanbul’a gelen 2 Japon var, birisi gazeteci Sotaro Noda, diğeri ise uzun yıllar Türkiye’de kalacak olan Torajiro Yamada. Torajiro Yamada, İstanbul’da Türk-Japon ticari ilişkilerini kurmak üzere geliyor. 1893’te Beyoğlu’nda ilk Japon ticarethanesini açıyor. Adı Shop Nakamuro. Osaka merkezli Japon Nakamuro şirketinin İstanbul’daki temsilciliği. İlk müdürü de kendisi oluyor. 

Japon küp çinilerinin, porselenlerin, kimonoların satıldığı bu yerin müşterileri arasında Osmanlı Padişahı da var. Buradan da Japonya’ya üzüm, tütün, incir gibi ürünler gidiyor. Burası önceleri küçük bir işletme iken daha sonra çok genişliyor, çünkü insanlar Japon ürünlerine büyük ilgi gösteriyor. Cite de Pera yani Çiçek Pasajı’ndaki bu işyeri ile Torajino Yamada, 10 yıl kadar ülkede kalıyor. 1905’te ülkesine dönüyor. 2.müdür olarak Japonya’dan Eichi Nakamuro ülkeye geliyor.

1915’te 1.Dünya Savaşı patlayınca Japonya’ya dönüyor. Bu arada 1908 kolera salgınında eşi ve ilk çocuğunu kaybediyor. Onların mezarları Şişli’de Protestan Mezarlığı’nda şu an. Nakamuro dükkanı 1914 sonunda kapanıyor. Ancak bir Türk bu dükkanı alıyor, adı da Paskal Raymund. Aynı yerde devam ediyor, adı ise Japon Mağazası oluyor. Fujiyama Nakamuro adıyla süren bu dükkan, 6-7 Eylül 1955 olayları sırasında vatandaşlar tarafından yağmalanan ve harap edilen yerlerden birisi. O zaman bir daha açılmamak üzere kapanıyor” diye anlattı.

“Yalova’ya yeniden gelmek güzel”

Yamada San, Türk-Japon ilişkilerinde ciddi bir önemi olan bu hikayenin daha iyi bilinmesi amacıyla sürdürdüğü araştırmasını bir hobi olarak niteliyor. Önümüzdeki günlerde Taksim’deki Osmanlı arşivine giderek bu konudaki Osmanlıca belgeleri araştıracağını belirten Yamada San, en son 2010 yılında geldiği Yalova’ya yeniden gelmekten ve eski dostlarını görmekten de mutlu.

Yamada, “Pek çok kişi yolda beni gördüğünde ‘Hai, merhaba Yamada’ diyor. Burada olduğumu duyan dostlar arıyor. Bu yüzden çok memnunum. Yalova son geldiğim zamana göre değişmiş. Sokaklar daha tertipli düzenli, kent meydanı çok güzel olmuş. Trafik te sanki biraz daha düzgün” diyerek Yalovalılara selam göndermeyi ihmal etmiyor. 

Editör: TE Bilişim