Yalova Belediyesini, meclis üyelerini ve kamuoyunu uyarmayı, vazife olarak kabul ediyorum. Malûm olduğu üzere Kirazlı bölgesinde bir alanın imar planları iptal edildi ve yeniden yapılacak. Bu bölge ile ilgili iki ana başlık var: Rant ilişkisi ve Şehrin geleceği. Rant ilişkisini bir başka yazımda ele alır, paylaşırım. Bugün bu alanın planlaması meselesi, Yalova’nın geleceği için belki de son 30 yılın en önemli konusu olduğunu iddia edersem, abartmamış olacağımı düşünüyorum. Ve gelecek 100 yılımızı etkileyecek kadar önemli. Telafisi de mümkün olmayan bir konudur.
  Bu bölgenin 1/25000 Çevre Düzen planı 2007 yılında yapıldı. Ama 1/1000’lik planları 2012 yılında tamamlandı. Ve planın ana fonksiyonu, sadece o bölgede konutu düşünmek değil, tüm Yalova’nın uzun vadeli ihtiyaçlarını öngörerek organize edilmiş olmasıdır. 
  Düşük yoğunluklu Konut olarak öngörülen alan yaklaşık 2000 dönümdür. Bunun anlamı, Binlik planlarda E=0.6, yani 1000 metrekare arsan var ise, buraya en fazla toplam 600 metrekare inşaat yapılabilir. Yalova’da arsa sahiplerinin kat talepleri, inşaat sektöründe kat karşılı iş yapılabilmesi için hem 500 metrekare hem de 2 veya 3 kat olmasının yarattığı olumsuzluğu aşabilmek içindir. Birkaç dönümlük (büyükçe) parsellerin varlığı emsalin 0.6 olmasını engel olmaktan çıkartır. Rahatlıkla inşaat sektörü o bölgeye girer. Buna rağmen emsalin yükseltilmesini talep etmek, arsaları toplayan spekülatörlerinin rant beklentisidir. Ayrıca 1/25000’lik Çevre düzeni planında ki yoğunluk kapasitesi dolu olduğu için, emsalin artışı söz konusu olamaz.
  Tek istisnası 1/25000’lik planın yeniden revize edilmesidir ki, o da şimdilik mümkün gözükmemektedir. Belediye ve İl Genel Meclisinin 25 binlik plan revize talebine birkaç gün evvel gelen cevabi yazı da, önce 50 binlik planın yapılması gerekliliği dile getirilerek, bu konu şimdilik gündemden düşmüştür. Gündemden düşmese bile merkezin nüfusunun 240 binden daha fazla olmasını talep etmek, doğru bir tercih olamaz.
 Bugün 130 bin olan Yalova merkez nüfusu kısa bir gelecekte 240 bine ulaşacaktır. Mevcut Çevre Düzeni planlarımız da bu nüfus projeksiyonuna göre yapılmıştır. Daha da büyüme şansı, sırtımızı dayadığımız Samanlı dağlarından dolayı, yoktur. Bu da doğal ama hayırlı bir sınırdır.
  Yapılaşma tamamlandığı zaman nüfusun %40’ı “Dörtyol’un” doğu tarafında yaşıyor olacaktır. Yani yaklaşık 100 bin kişi. ( Bitme aşamasına gelen Dörtyol’daki kavşak projesini Karayolları bürokratları iptal etmek istediklerinde, İlgili Bakan ve Sayın Başbakan’a bu bilgileri paylaşarak, yapılması için ikna etmiştik.) Yüz bin kişilik bir Kentin ihtiyaçları düşünülmeden planlama yapılması geleceği ipotek altına almaktır, geleceğe ihanettir, çünkü mesela Konya, Kayseri gibi kentlerin alternatif genişleme alanları arazinin düzlüğünden dolayı mümkünse de, Samanlı dağlarının varlığı daha da büyüme fırsatı vermeyecektir. Bu aslında iyi bir şeydir, ama bu bölgedeki planın önemini telafisi olmayan bir konuma getirmektedir. İptal edilen bu 2000 dönümlük alanda öngörülen aşağıda ki unsurların muhakkak yenilen planda da varlığı sağlanmalıdır. Aksi düşünülemez.
1- Bu bölge de emsalin 0.6 olması, imar parsellerinin büyük bırakılarak kat sınırlamasının getirilmemesi, modern bir yapılaşma için önemli bir fırsattır. 
2- Cağdaş uygulamalarda olduğu gibi, 100 bin nüfusun ihtiyacını karşılayacak, eğitim, spor ve sağlık alanlarının parçalanmadan yaklaşık 100’er dönümlük bütün alanlar olarak planlanmıştı. Milli Eğitim, Spor ve Sağlık bakanlıkları da böyle bütün alanların tahsis edilmesi durumunda daha hızlı ve daha özel proje uygulamalarını gerçekleştirme imkânı bulabilmektedir Ki Milli Eğitim Bakanlığı 100 dönümlük bir alanın tahsisi durumunda Orta ve Liseye yönelik “Eğitim Kampus Alanı” yapacağını açıklamıştı ve Antalya  gibi bazı şehirler de bu uygulamaya başlandı. Aynı şekilde 100’er dönümlük sağlık ve spor alanları gelecek yılların ihtiyacı için elzemdir.  Bu yaklaşımın devam ettirilmesi gerekmektedir.
3- Ayrı bir şehir gibi tasarlanan o bölgenin “kent” merkezi, yani meydanı planlanmıştı, iptal edilmemesi gerekir. Meydansız şehirler kimliksizdir. Mesela zamanın da planlanmamış olduğundan dolayı hızlı büyümesine rağmen Çiftlikköy bu sıkıntıyı yaşamaktadır. Projelendirdiğimiz ve maliyeti yaklaşık 20 trilyon olan “Toplu taşıma sistemi”( Trambüs) bir ucu o meydan (doğu Yalova)  bir ucu Üniversite olmak kaydıyla toplam 15 km uzunluğunda tasarlanmıştı.
4- Ayrıca Elmalık köyüne sınır hale gelen bölgenin arka kısmına da olası bir depremde toplanma alanı ve gezinti alanı, yaklaşık 400 dönüm olarak, planlanmıştı. Herhalde bunun önemini izah etmeye gerek yoktur.
 Yalova’nın doğusunu, tüm sosyal donatıları ile ayrı bir şehir olarak planlamamak ve bütün Yalova içinde bir konut alanı gibi düşünmek, Yalova için intihardır.
  Başka Yalova yok…