Sevgili okurlarım. Kıyamet ve ahret kuranın geleceğe yönelik gaybi haberlerinden bir kısmını teşkil eder. Bir kısım kuran ayetleriyle ilk yaradılışı bize anlatan Kuran ayetleriyle de dünyamızın ölümünü ifade eden kıyameti ve dünyanın mukabili olan ahreti anlatır.
Küçük bir alem hükmünde olan insan, ölüme mahkum olduğu gibi, büyük bir insan pükmünde olan alemde ölüme mahkumdur. Çünkü onu da Allah yarattı. Evveli olan bir şeyin, elbette bir sonu olacaktır. Bu alem ezeli olmadığı gibi, edebi de değildir. Her nefis ölümü tadıcıdır. (Kaynak Ankebut Ayeti 57) ayetinini sırasıyla bir gün gelecek kainat da ölümü tadacaktır. Kuran’ın kıyamet ve ahretten haber vermesi büyük önem taşır. Çünkü kıyamet ve ahret aklın tek başına işin içinden çıkabileceği meselelerden değildir. Görünüşe göre insanlar yaşar ve ölürler. Neticede toprağa karışırlar. Dünya ise, ilmimizin ulaşmadığı zamandan beri vardır ve var olmaya devam edecek görünmektedir. Evet sevgili kardeşlerim, işte her an ecelin pençesine yakalanma sıkıntısı yaşayan ve ruhun ebedi bir hayatı isteyen insan için Kuranın ölümden sonraki hayatı müjdeleyen ayetleri en büyük bir haberdir. Hz. Peygamber kuran vasıtasıyla dünyanın ölümünü haber verince müşrikler bunu alay konusu yapıp: Sözünüze sadık iseniz bu vaad ne zaman gerçekleşecek. Derler. İlahi canipten şu talimat verilir. “deki (Onun) bilgisi ancak Allah katındadır. Ben ancak, açık bir şekilde uyarmaktayım. Kaynak mülk süresi ayetler (25-26) insan aceleci bir tabiata sahiptir. Kıyamet gibi büyük bir ölümü de hemen görmek ister. Fakat kuran şu hatırlatmayı yapar. Her haber için belli bir vakit vardır. O zaman bileceksiniz” (Kaynak eEnam Suresi ayet 68). Sevgili okurlarım Kıyamet kopup ahret hayatı başlayınca artık bunları inkar eden yeryüzünde hiçbir insan kalmayacak. Fakat gözleriyle gördüklerine inanmaları, onlara hiçbir fayda etmeyecektir. Çünkü onlardan istenen “gabya iman” idid. Yani şu dünyada yaşarlarken daha gözlerinden perde kaldırılmadan bu esaslara inanmalarıydı. Yoksa kıyamet kopup, ardından hesap için Allah7ın huzurunda kendilerine “Gerçekten sen bundan gafil idin, gözünden perdeyi kaldırdık. Bugün bakışın pek keskindir” denildiğinde iş işten geçmiş olacak. (Kaynak kaf Suresi ayet 22 Yüce Mevlam cümlemizi son nefese kalmadan imanını kurtarmış kullardan olalım inşallah.
Evet kardeşlerim imanımızı kurtarmamız için Fussilet suresinin 33. ayetinin manasına tam uymamız lazım. Meali İnsanları Allah’a çağıran, iyi iş yapan ve ben Müslümanlardanım diyenden kimin sözü güzeldir bizleri beş vakit namaza davet eden merkez caminin müezzini Emre’den başka hele hele bir de Hayriye Hanım Cami’nin müezzini İhsan hocada bir müftülükte Veli kardeşim var. Bu üçünden Allah razı olsun. Amin.
Susuzluk Yalova’yı Küstürdü
Sevgili okurlarım. İnsan oğlu bir yerlere gelmek için bol keseden atar. Tabiki istisnalar kaideye bozmaz. Yalovamızın her yeri sularda dolu idi. Bazı kişiler barajda suyumuz azalıyor diye feryat edenlere gülünüyordu. Bundan 8-10 sene evvel nasıl olur diye hatta dedilerki balıklar çok yer kapladı diye yaçzılar yazıldı. Sular şaldır şaldır denize gitti sanki Marmara Körfezini Yalova’nın siları taşıracak. Aslında işin aslı öyledeğil imiş. Aldırış etmeyenler şimdi akılları başına gelmeye başladı. sevgili kardeşlerim bizi yaratan yüce mevlamızın kulu ve resulü Hz. Muhammet Mustafa biz ümmetine bir hadislerinde mealen şöyle buyurmaktadır. Her toplumun sorumlusu vardır. Bizim de rahat edebilmemiz yani susuz kalmamamız için bizim seçtiklerimizdir. Neden suyu bol olan bir Yalova’da susuz kaldık. Bir ailere günde 10 litre içme suyu içilerse ayda 150 TL yapar., Kullanılmayan yani 2 aydır içilmez suya da 30 TL ödersek ayda 180 liralık suya para vermiş oluruz. Hani bizim rahat yaşamamız için hizmet edecektiniz. Sözüm şu 10 sene içinde vazife yapanlara. Bizi yaradan Allah İbrahim Suresi 32. ayetinde mealen “O öyle lütufkar) Allah’tır ki, gökle yeri yarattı. Göktenh suyu indirip, onunla rızık olarak size türlü meyveler çıkardı. İzni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemileri insan oğlunun emrine verdi.nehirleri de sizin yararlanmanız için akıttı, akıttı ki yararlanın diye tabiki denize değil. Yüce Allah yer yüzünde en akıllı ve en sabırlı da yine biz insanları yarattı hem de. En güzel bir kıvam üzerine. Öyleyse hepimiz insanlık içinsorumluluğumuzu bilerim. Bilelim ki Allah hepimizin hulisi bir kalple çalışmamızı nasip etsin. Çiftlikköy bayraktepe’ye gittim. Çay içtim kahvaltı yaptım. Temizlik imandandır ve de insanların hastalığa yakalanmaması için ellerini yıkaması lazım. Ne mümkün susuzluk orada da var. Görevli eleman olan arkadaştan yani Yusuf hancı’dan Allah razı olsun. Yüzümüzü yıkadık. İnşallah yakın bir zamanda Yalovamız eski bol sulu günlerine kavuşur. Amin. 
