Sivil toplum örgütü  temsilcilerinin de hazır bulunduğu programlar,saygı duruşu ve istiklal marşı ile başladı. Programı,kuran tilaveti ile açan Muhammedciye camii imam hatibi Seftar Elmas, Ehl-i Beyt konusunda bir açılış konuşması yaparak,bu yolda mücadele eden Yeni Mesaj gazetesi kadrosuna ve Prof. Dr. Haydar Baş'a teşekkür etti.Programın ilk konuşmacısı İsmail Çetin, Ehl-i Beyt'le ilgili  bir sunum yaptı. Dinleyenleri Ehl-i Beyt’in manevi atmosferine çekmeyi başaran Çetin,ş öyle konuştu: "Ehl-i Beyt Kuran’da Allah’ın kendilerini her türlü kirden arıttığını beyan ettiği tertemiz bir ailedir. Bu aile hususen,peygamber Efendimiz, imam Ali, Fatıma annemiz, Hasan ve Hüseyin’dir. Peygamberlik yolu Hz. Muhammed (SAV) ile sona ermiş, İmam Ali Efendimiz ve O’nun evlatları ile, kıyamete kadar devam edecek olan velayet yolu başlamıştır. Sünni mezhep imamlarımız olan İmam-ı Azam ve imam-ı Şafi efendilerimiz, imametin Ali efendimize ait olduğunu net bir şekilde ifade etmişlerdir. Ehl-i Beyt Nuh'un gemisi gibidir. Binen kurtulur. Binmeyen helak olur. Hüseyin Efendimiz Kerbela’da, çoluk çocuğu ile küfrün karşısında dim dik durmuştur. İslam’ın ve Müslümanlığın geleceği adına canlarını feda etmişlerdir" dedi.

Çetin'in ardından söz alan Gazeteci-yazar Bayram Coşkun ise tarihi belgelerden hareketle, merhum Mustafa Kemal Atatürk’e atılan iftira ve yalanlara cevap verdi.Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusunun tertemiz bir soya sahip olduğunu söyledi. Atatürk’ün anne ve baba ciheti ile seyyit  olduğunu ifade etti. Bayram Coşkun, konuşmasına şöyle devam etti: "Atatürk dindar bir şahsiyettir. Din üzerinden menfaat elde edip, halkı kandıranlarla mücadele etmiştir. Kuvay-ı milliye hareketinde halkın yanında değil, yunan ve İngiliz'in yanında yer alan sahte din adamlarıyla mücadele etmiştir. İskilipli Atıf, iddia edildiği gibi şapkaya muhalefetten değil, İngiliz ve yunanın safında yer almaya dönük fetvalar verip, kuvayı milliyecilerin de katline cevaz verdiği için idam edilmiştir. Bugün de,Suriyeli Müslümanların katlinin caiz olduğuna dair fetva verenlerde aynı mahreçten beslenmektedir. Bunlar Hindistan coğrafyasından İngiliz uydurması  bir batıl yolun müntesipleridir.Cumhuriyet şehidi Kubilay’ın da bu batıl yol mensupları boynunu kesmiştir.Bugün aynı zihniyet IŞID adı ile Suriye’de Irak’ta Müslüman boğazı kesmektedirler. Bunların islam’la hiçbir alakası yoktur" diye konuştu.                                                                      

Yeni Mesaj gazetesi Yalova temsilcisi Yüksel Durak'ta panelde konuşarak Milli Ekonomi Modelinden bahsetti. Durak, "Bu model üç ayak üzerine oturur.Adil bölüşüm,tam istihdam ve sürekli büyüme.Bu modelde devlet babadır.Vatandaşından alan el değil,veren eldir.Herkese vatandaşlık maaşı bu modelin temel taşıdır.Vatandaşın ve devletin para ihtiyacının bugün olduğu gibi yabancılardan borç alarak değil,merkez bankamızda,alın terimizin karşılığı olarak basılacak Türk Lirası ile karşılanacak.Her girişimci vatandaş paraya faizsiz olarak rahatlıkla ulaşabilecektir.Bu modelde herkesin iş garantisi olacak.Vatandaşın harcama kabiliyeti arttırılacak.Piyasadaki döngüden dolayı hem devlet hem de vatandaş kazanacaktır.Bunun sonucu sürekli büyüme temin edilecektir.Sosyal devlet yapısına kavuşulacak.Vatandaşın eğitim,sağlık,barınma,ısınma ve evlenme gibi ihtiyaçları devlet garantisinde olacak.Bu gün Rusya başta olmak üzere bu model  insanlığın huzurunu sağlamaya başlamıştır.Milletimizin ayıkarak kaynakları yabancıya değil de,devlet-millet ortaklığı ile işletmeye açacak bu modeli iktidara taşıması gerekir" şeklinde konuştu. 

Editör: TE Bilişim