Yalova’da geleneksel sanatlarla ilgili ilk merkez olmanın heyecanı ile bugünlere geldiklerini belirten sanatçı Suna Koçal, “Burası Yalova’nın merkezinde bir yer. Daha önce Yalova’da geleneksel sanatlarla ilgili bir merkez yoktu. Biz daha önce Yalova Nakışhanesi Sanat Atölyesi’ni üç arkadaş olarak 2000’li yılların başında faaliyete sunmuştuk . Geleneksel sanatlarımız Ebru, hat, tezhip, minyatür, hüsn-ü hat sanatlarının eğitimlerine başlamıştık. Bu yeni mekan ise benim çalışma atölyem olacak. İlk olmanın verdiği heyecanla günümüze kadar geldik. Bu sayede geleneksel sanatlarımızı Yalova’da tanıtılması anlamında önemli bir adımdı. Yurt içi yurt dışından gelen misafirlerimize geleneksel sanatlarımızı atölyemiz sayesinde tanıtma imkanı bulduk. Yurt dışında da Yalova Nakışhanesi olarak bugüne kadar birçok organizasyonda ülkemizi ve geleneksel sanatlarımızı temsil etme olanağı bulduk. En son Bahreyn’de Türkiye adına sadece ben katıldım. Ebru eğitimi ve ebru gösterimi yaptık. Down sendromlu gençlere ve çocuklarımıza da ebru eğitimi verdik. Bu da benim için büyük bir manevi mutluluk kaynağı oldu. Daha sonra en son biliyorsunuz Fransa’da UNESCO’ya ebru sanatımızı kabul ettirdik. Bütün bu çalışmaların ardından Yalova Nakışhanesi olarak benim çalışmalarımı sürdüreceğim bu atölyeyi hizmete açtık. İnşallah sanatımızı tanıtmak adına, misafirlerimizin gelip burada geleneksel sanatlarımızı görebilecekleri bir mekan olsun dedim, burası aynı zamanda benim çalışma atölyem olacak. Minyatür, ebru, tezhip çalışmalarımı bundan sonra burada yapacağım. Bana danışmak isteyenler, merak edenler gelip burada çalışmalarımı görebilirler” dedi.
Gerek Kültür Bakanlığı’na bağlı kurslarda ve gerekse de Yalova Belediyesi’ne bağlı olarak bugüne kadar birçok kursiyeri geleneksel sanatlarla buluşturduklarını belirten Suna Koçal, “Yalova Belediyesi’nin Umut Merkezleri’nde bu yıl da ebru kurslarımız başlıyor. Ocak ayının ilk haftasından itibaren haftada bir gün olmak üzere perşembe günleri ebru kurslarımız devam edecek. Geleneksel sanatlarımız bir süre unutulmuştu. Büyük hocalardan ders alarak kendimi yetiştirdim. Yalova’da bu sanatlarda eğitim vermeye başladıkça ilginin arttığını görmek beni mutlu ediyor” dedi.
Ebru sanatının aynı zamanda kendisi için adeta bir terapi olduğunu belirten Suna Koçal, “Ebru benim tutkum, ebruda bir yaptığınızı bir daha yapamıyorsunuz. Tam bir terapi oluyor. Çünkü suyun da böyle bir etkisi var. Selçuklu zamanında da bu Şifahanelerde terapi olmuş. Diğer sanatlarımız da sabrı, tevekkülü öğreniyorsunuz. Bu bakımdan büyük keyif alıyorum” diye konuştu.
