Toplumda ahlaki konular ve sosyal dayanışmada ciddi çözülmeler olduğunu belirten Çelebi, “Derneğimiz ecdadımız Osmanlı'nın hoşgörüsü, çalışkanlığı, başarısı, ahlakı, medeni yaşantısını millet olarak özledik. Toplumumuzda ahlaki konularda ve sosyal dayanışma alanlarında ciddi çözülmeler olduğunu düşünüyoruz. Ekonomik imkanlar ve hayat standartları geliştikçe toplumun içine kapandığını görmekteyiz. Bundan dolayı STKlaşma faaliyetlerini hızlandırmak, özellikle tecrübeli, akademisyen, sanat kabiliyeti olan insanımızın bilgi birikimlerini halkla paylaşmalarını vatan ve millet perverlik olarak  görüyoruz.  Bu nedenle ben Osmanlı Ocaklarının il sorumluluğunu üstlenerek halkımıza hizmet sunmayı hedefliyorum. Ayrıca ARMA-DER (Ahlak, Rıza, Maneviyat ve Araştırma Derneği) başkanlığını da yürütmekteyim. Bu dernek bünyesinde de manevi değerlerimizi canlandırmayı hedefliyoruz. Ayrıca Çiftlikköy'de 2008'de kurduğumuz Diyanet Mensupları ve İlahiyatçılar Derneğimizde de aktif görevlerimizi yürütmekteyiz. Biz sadece kendi çocuklarımızı kurtarmanın sonuç vermeyeceğine inandığımız için, toplumun neslini ihya etmenin ülkemizi şaha kaldıracağını düşünüyoruz. Peygamberimizin "İki günü biri birine eşit olan ziyandadır" prensibi bu gün toplumda cılızlaşmış durumdadır. Biz güneşin üzerine doğmadığı bir nesilden geliyoruz. Akşam karanlığına kadar üreten,  çalışan bir ecdada sahibiz. Onların torunlarını tamamen Avrupa kültürüne teslim etmeye asla razı olamayız. Bu anlayış bizim mayamızla bağdaşmaz ve biz bunun mücadelesini veriyoruz. Allah'a şükürler olsun ki, halkımızda da bizim kaygılarımız var. Bundan dolayı derneğimize yoğun bir ziyaret akını var. Ferdi ve toplu olarak derneğimizi araştırmaya gelen halkımıza teşekkür ediyorum. Halkımız yeni faaliyete başlayan derneğimizi bu yoğunlukta desteklemesi biz çok memnun ediyor ve bize ivme kazandırıyor. Özellikle kadın ve gençlerin derneğimize sahip çıkması bizi daha da umutlandırıyor” dedi.

Süleyman Çelebi son günlerde yeniden gündeme gelen  Ermeni Diasporasıyla ilgili olarak “ Esefle izliyoruz ki, Türkiye'nin gelişmesi, ayağa kalkması, önemli bir yatırım ve sıçrama hamlesinde zaman zaman dost kostümüne bürünen Avrupa’nın  gerçek yüzünü göstererek, düşmanca bir lobi çalışmasına girip, Türkiye'nin önünü kesmek istiyor” dedi. Çelebi, “uydurdukları Ermeni soykırımını temcit pilavı gibi işlerine geldiğinde ısıtıp ısıtıp Türkiye'nin önüne koyuyorlar. Osmanlının ve bu günkü soyunun ne denli ulvi değerlere sahip olduğunu onlar çok iyi bilirler. Ermenilerle asırlarca beraber yaşadık bir sorunumuz yoktu, ne zamanki Ermeniler ayaklandırıldı, ecdadımız da canını ve topraklarını savundu. Kanının son damlasına kadar kadınıyla, erkeğiyle  kendini ve kutsal değerlerini savundu. Bunun suç neresinde. Bizim tarihimizde bir Hitler katliamı olmadığı gibi yakın tarihte Sırpların yaptığı toplu katliamlar da olmadı. Müslümanlar arasına sokulan fitneyle şu andaki İslam coğrafyasındaki katliamlarda Avrupa’nın sorumluluğunu, sergiledikleri duruşlarından rahatça anlıyoruz. Türkiye'yi engellemek, ecdadımıza leke sürmek gayesi taşıyan bu müfteri suçlamaları esefle kınıyoruz. Bu millet hiç bir zaman zalim olmadı, baş kaldırana da eyvallah etmedi. Avrupa’nın bu aymazca tutumunu esefle kınıyoruz” dedi.

Editör: TE Bilişim