Bugün Ramazan'ın birinci günü. Ramazan oruç tutulan ay ve arabi ayların dokuzuncusudur. Ramazan sözcüğünün nereden geldiğine dair çeşitli görüşler var. Bunlar arasında çok sıcak olmak, çok ısıtmak, yakmak ve Allahın güzel isimlerinden, "Günahları yok edici" anlamına geldiği söylentileri vardır. 


Ramazan'ın her yıl farklı mevsimlere rast geldiği göz önüne alınırsa beşinci gerekçe, iklimsel bir yanma, çok sıcak gün anlamına gelmese gerek. Oruç tutuma ile insanda bir yanma meydana gelmesi veya günahların yanıp yok olması görüşüyle bu adın verildiği de ileri sürülmüştür. 


Günümüzde Ramazan'ın hangi gün başlayacağı yıllar öncesinden hesaplanabiliyor. Astronominin bu kadar gelişmediği eski zamanlarda İslam inanışına göre her yıl Ramazan ayı, Ramazan hilalinin doğuşuyla başlarmış. Bu yüzden hilalin görülmesi büyük önem taşırmış. 


Ramazan arifesinde İstanbul'un yüksek yerlerinde minarelerin şerefelerinde hilalin doğması beklenirmiş. Hilali gören iki kişinin beyanı yeterli görülmez bu iki kişi aralarında sanki bir alacak davası varmış gibi kadıya giderlermiş. 


Alacaklı kadıya, "Efendim bu adam geçen yıl benden bu kadar kuruş borç almıştı ve gelecek yıl Ramazan hilali görülür görülmez ödeyeceğine söz vermiştir" dermiş. Kadıda borçlu olduğu farz edilen kişiye bunun doğru olup olmadığını sorarmış. Borçlu, "Evet efendim doğrudur Ramazan Hilali'nin görüldüğünü ispat etsin" deyince Kadı alacaklıdan şahitlerini getirmesini istermiş. O da hilali görenleri kadının huzuruna çıkarıp ifade verdiklerinde Ramazan ayının girdiği ispat edilmiş olurmuş. Bu tanıklara da belirli bir ücret verilirmiş. 


Ramazanın geldiği halka davullar çalınarak, minarelerde kandiller yakılarak duyurulurmuş. Normal koşullarda havanın açık olduğu yaz aylarında sorun yok. Eğer hava kapalı ise ve hilal görülemezse ne olacak. Bunun da çaresi düşünülmüş. Hz. Muhammed'in hadisine göre Ramazan bir önceki ay olan Şaban ayı 30 gün olarak kabul edilir ve diğer günler sayılarak oruca başlanırmış. 


Bir başka kuşku: İstanbul'da yaşayanlara davul zurnalarla duyurular yapılıyor onlar bu şekilde bilgilendiriliyor da uzak mekanlarda yaşayanlar ne olacak. İletişim araçlarının şimdiki kadar gelişmediği hatta hiç olmadığı, telefonun, telsizin keşfedilmediği dönemlerde acaba nasıl haber veriliyordu? Yoksa her yerleşim yerinde yukarıdaki senaryomu uygulanıyordu. Böyle olunca da farklı yerlerde farklı günler Ramazan başlangıcı olarak saptanmaz mıydı? Bunların yanıtlarını bulamadım. 


Ramazan ayı bazen 29 gün, bazen de 30 gün sürer. Bir sonraki Şevval ayının hilalinin görülmesiyle Ramazan son bulurmuş. Yine hava kapalı hilal görülmezse ertesi gün de oruç tutulurmuş. 


Bugün için bu sorunlar yok. Ama yine de geçmiş yıllarda zaman zaman İslam ülkeleri ile farklılıklar yaşanmıştı. 
İnananların Ramazanını kutlar, sağlıklı huzurlu bir ay geçirmelerini dilerim

- - - - -