Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından illerde bulunan hava kalitesi izleme istasyonlarından alınan partikül ve kükürt parametrelerine ait verilerin aylık,  kış sezonu ve yıllık raporları içeren Hava Kalitesi Haber Bültenlerinin yayınlandığını belirten İl Müdürü Dr.Ulukaya, “Son üç yıllık verilere bakıldığında Yalova hava kalitesi olarak ülkemizin şanslı illeri arasında bulunmakta ve genelde en temiz ilk 5 il arasında yer almaktadır. Ancak bazı dönemlerde 7. ve 9’luk gibi görece olarak alt sıralara indiğimiz ve hava kalitesi parametrelerinde olumsuz yükselişler yaşadığımız da görülmektedir.

Müdürlük olarak bunun sebeplerini araştırmak üzere Namık Kemal Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanlığı ile ortak bir çalışma çalışma yürütülmüş ve elde edilen raporda şu sonuçlara ulaşılmıştır: Yalova İli PM10 ve SO2 verilerinin 2012 ve 2013 yıllarına ait değişimleri ve meteorolojik veriler incelenmiştir. Buna göre 2012 yılı PM10, SO2 günlük ortalamaları 23,41mg/m3 ve 6,51 mg/m3 olmuştur. 2013 yılı için ise bu değerler 28,21mg/m3 ve 4,74 mg/m3’tür. Yıllık bazda uzun dönemli ölçümlerin 24 saatlik ortalamaların bir birlerine yakın olduğu, aradaki farkın büyük bir oranda olmadığı görülmüştür.  Yalova ili 2013 – 2014 kış dönemine (07.12.2013 – 20.02.2014 arası) ait PM10 verilerinin saatlik ortalamalarının incelenmesi sonucunda ise, kirliliğin bu dönemde bir önceki yıla kıyasla arttığı gözlenmiştir. 2012 – 2013 kış dönemi ölçülen 1724 adet saatlik PM10 ortalaması 20,39 mg/m3 iken; 2013 – 2014 kış dönemi 1750 saatlik PM10 ortalaması 38,58 mg/m3 olmuştur. Kentte, toplamda 1750 ölçümün %10’luk dilimde (175 saatlik ortalama değer) PM konsantrasyonlarının 72 mg/m3üzerinde olduğu görüşmüştür. Tüm ölçümlerin %90’ı bu değerin altında kalmaktadır”  saptaması yapılarak; Raporda 2013-2014 kış döneminde ölçülen PM10 değerinin İlimizde akşam 17:00- 23:00 saatlerinde yüksek ölçüldüğü buna da bu saatlerdeki taşıt trafiği ve ısınma amaçlı yakıt tüketimindeki artışın neden olabileceği, ayrıca; Bu saatlerde gözlenen yüksek PM10 konsantrasyonlarının akşam saatlerindeki rüzgar hızlarından büyük oranda etkilendiği, bu saatlerdeki düşük rüzgar hızının oluşan kirliliğin dağılmasında yetersiz kaldığı, yine bu saatlerde enverziyon olaylarının da oluştuğu ve enverziyonun hava kirliliğinin artışında önemli etken oluşturduğu, açıklanmıştır ve Müdürlüğümüzce ilgili kurumlarla irtibata geçilerek eylem planı oluşturulması çalışmalarına başlanmıştır. İl Müdürlüğümüz tarafından kış sezonu verilerinin geniş bir şekilde değerlendirilmesi için yaptırılan bu çalışma özellikle yaz aylarındaki trafik kirliliğinin de görülebilmesi açısından (Haziran -Temmuz - Ağustos dönemlerinde ) tekrarlanması planlanmaktadır” dedi.

Günümüzde hava kirliliğinin insan ve çevre sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle dünyada önemli araştırmalar ve çalışmalar yapıldığını kaydeden İl Müdürü Dr.Osman Ulukaya, “Hava Bilim ve Teknik Dergisinin 2014-Nisan sayısında konunun önemine dikkat çekilmiş ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 25 Mart 2014’te açıkladığı değerlendirme raporunda 2012 yılında Hava Kirliliği yüzünden 7 milyon ölümün gerçekleştiği açıklanmıştır. Konuya ilişkin haber bülteni aşağıda yer almakta olup, hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik çalışmaların önemine dikkat çekilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 25 Mart 2014’te açıkladığı değerlendirme raporunda, 2012 yılında 7 milyon civarında insanın erken ölümünün hava kirliliğiyle ilişkili olduğunu bildirdi. Bu oran, dünya çapındaki toplam ölümlerin yaklaşık sekizde birine denk geliyor. Söz konusu oran, aynı konuda yayımlanan önceki raporlara göre iki kattan fazla artmış durumda. Rapor özellikle şu yeni verinin altını çiziyor: kapalı ortamda ve açık ortamda hava kirliliğine maruz kalma ile kanser arasında, inme ve iskemik ( belli bir bölgenin kanlanamaması ) kalp hastalığı gibi kalp-damar hastalıkları arasında sıkı bir ilişki var. WHO raporundaki değerlendirmeler, hem hava kirliliğinin sebep olduğu hastalıklarla ilgili bilgilerin artmasına hem de daha gelişmiş ölçümler ve teknolojiler kullanılarak hava kirliliğine maruz kalan insanlara ilişkin analizlere dayanıyor. Rapora göre, 2012 yılında hava kirliliğinin en yüksek değerlerde ölçüldüğü Güney Doğu Asya ve Batı Pasifik ülkelerinde 3,3 milyon insanın ölümü kapalı ortamdaki hava kirliliğiyle, 2,6 milyon insanın ise açık ortamdaki hava kirliliğiyle ilişkili. WHO hava kirliliğini “ küresel bazdaki en geniş çaplı tek yaşamsal tehlike” olarak ortaya koydu. Rapora göre hava kirliliğinin azaltılması milyonlarca canın kurtulması anlamına geliyor “ açıklamasında bulundu.
Editör: TE Bilişim