İnce mesajında, “ Emeğin, emekçinin, işçinin bayramı olarak 1 Mayıs’ı hep birlikte alanlarda kutlayacağız. 1 Mayıs, siyasetenin merkezine emeği en yüce değer olarak koymuş olanlar için, özgürlüğün, hak aramanın, baskı ve zulüm karşısında direnmenin, dayanışmanın günüdür. Dün olduğu gibi bugünde kendini emeğin karşısında konumlandırmış, çalışanı asgari ücrete mahkûm etmeyi, iş güvencesinden yoksun bırakmayı görev bilmiş kesimler, 1 Mayıs kutlamalarından rahatsız olmaya devam ediyorlar. Bu bayramın en önemli özeliği olan meydanlarda olmayı, hazmetmekte zorlanıyorlar. Tehditler yağdırıyorlar.
1 Mayıs’ın tarihi baskı ve zorbalığın eninde sonunda emekçinin direnişine yenik düştüğünü gösterir. Bu dünyanın her yerinde böyle olduğu gibi Türkiye’de de böyle olmuştur. Türkiye’nin emekçileri, 1 Mayıs Bayramını ikinci Meşrutiyetten beri kutlamaktadırlar. Yüz yılı aşan bu kutlamalarda özgürlük ve emek düşmanları, tarihin sayfalarına övünülecek bir miras bırakmamıştır. 1 Mayıs 1977 katliamı, o büyük tarihin üzerinde her tarafa yayılmış bir kan lekesi olarak orada durmaktadır. Son aylarda madem Türkiye tarihiyle yüzleşsin deniliyor, 12 Eylül’le hesaplaşsın deniliyor, o halde karanlık tarihin bütün aktörlerini ortaya çıkarabilmek için 1 Mayıs 1977 katliamının faillerinin açıklığa kavuşturulması gerekiyor.
Ülkemizde 1 Mayıs’ın gerçek anlamda bir dayanışma ve birlik günü olabilmesi, böylesi bir arınmadan geçer.
Her 1 Mayıs’ta polisi alarma geçiren kafalar yetkili ve etkili olduğu sürece ne yazık ki böyle bir arınmada gerçek olmayacaktır.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın İşçinin, Emekçinin Birlik ve Dayanışma Günü!
