Yalova'nın Altınova ilçesinde yaptırılan belediye binasının açılışına katılmak için Yalova'ya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ilk olarak Yalova Valiliğini ziyaret etti. Bakan Soylu Valilik çıkışında ise yanına yaklaşan ve hayranı olduğunu söyleyen bir gence imza verdi.
  İçişleri Bakanı Yalova'nın Altınova İlçesi'nde yaptırılan belediye binasının açılışına katılmak üzere Osmangazi Köprüsü üzerinden Yalova'ya geldi. İlk olarak Yalova Valiliği'ne geçen Bakan Soylu burada resmi törenle karşılandı. Bir kız tarafından kendisine sunulan çiçeği alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Merhaba kahraman Türk Polisi nasılsınız" diyerek selamladığı tören kıtasını, "Allah sizleri muhafaza etsin" temennisinde de bulundu. Ardından kendisini karşılamaya gelen il protokolü ile tokalaşan Bakan Soylu Valilik Hatıra Defteri'ni imzaladı. Basına kapalı olarak Yalova Valisi Tuğba Yılmaz ve AK Parti Yalova Milletvekili Fikri Demirel ile makamda bir süre sohbet eden Bakan Soylu'nun içeride ilin durumu hakkında Vali Yılmaz'dan bilgi aldığı öğrenildi. Bakan Soylu ardından Altınova ilçesindeki törene gitmek üzere çıktı. Ancak burada koçarak Bakan Soylu'ya yaklaşan bir genç korumalar tarafından durdurulmak istense de Bakanın talimatı ile genç Bakan'ın yanına geldi. Kendisinin hayranı olduğunu belirten genç Bakan Soylu'nun imzasını istedi. Bakan Soylu da genci kırmayarak imza verdi. Ardından gençle Selfie yapan Bakan Soylu ilden ayrıldı.
Belediye Binasını törenle açtı
Altınova ilçesine gelişinde coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, burada gerçekleştirilen törene katıldı. Burada önemli açıklamalarda bulunarak yeni bir yolculuğun başladığını ifade eden Soylu, “4-5 yıldan beri Türkiye’nin büyük yolculuğunu duraksatmaya çalıştılar. Buna hepimiz şahidiz; neden 25 bin dolara gelmeyelim diye. Geçen İstanbul’da savunma sanayi fuarındaydım. O bizim mühendislerimizin, evlatlarımızın yaptıklarını görmenizi isterdim. Bir taraftan üzerinde ay yıldızlı damganın olduğu insansız hava araçları... Ne günlerden geldiğimizi biliyoruz. Bu ülkede terörle mücadele etmek için İHA’ları İsrail’den aldığımızı hatırlıyoruz. Terörün en mücadeleli zaman dilimi içerisinde bozuldular. Geri gönderdik, tamir edin, tekrar getirin diye. Bize vermedikleri günleri biliyoruz. Ama bugün eski Türkiye değil. Bugün, Allah’a şükürler olsun, bizim evlatlarımız, bizim mühendislerimiz, bizim gençlerimiz kendi insansız hava uçaklarımızı üretiyor. Kimseye de ihtiyaç duymuyoruz. Bu insansız hava uçaklarıyla bu sabah 04.30’da bir mağaraya saklanmış 6 teröristi etkisiz hale getirdik. Referandumdan bir gün önce Muradiye’de ilçe başkan yardımcımız, gecesinin 02.00’da evine giderken, teröristler yolunu kesmiş, onun amcasının oğlunu orada şehit etmişlerdi. Bir duvara yazdık, 'bu iş karşılıksız kalmayacak' diye. Bu gece o evladımızı şehit edenlerin 3’üne gerekli cezayı güvenlik kuvvetlerimiz verdi. Türkiye’yi eski Türkiye ile karıştıranlara hem büyüyerek, hem ekonomimizi zenginleştirerek, hem de geleceğe doğru güvenli adımları atarak cevaplarımızı veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

  “Bu kış bin 100’ün üzerinde mağarayı etkisiz hale getirdik”

  Geçen hafta Şırnak’ta olduğunu anlatan Soylu, “Kato dağında, İncebel’de korucularımız, polis özel harekatımız, jandarma özel harekatımız, askerlerimiz hep birlikte bir mücadele ortaya koyuyorlar. Şu ana kadar 53 mağaraya girildi. Sadece bir çerçevede söylüyorum. Buralardan yaklaşık 533 tane kalaşnikof çıktı. Orayı bir lojistik merkezi haline getirmişler. Yani bir mağara düşünün, uzun yıllardan beri girilmeyen, 300 metre. Altında 10 metre ip merdivenle inilen bir mağara daha, o da 300 metre. Altında yine ip merdivenle 200 metre bir mağara daha. Altında kendilerine ait, kışın istedikleri gibi kalabilecek bir yer oluşturdular. Sadece bu kış bin 100’ün üzerinde mağarayı ve onların sığınaklarını etkisiz hale getirdik. 'Dağlar bizimdir' diyorlardı. Dağlar sizin değil. Dağlar Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve bu güzel milletin. Hiç kimseye buralarda bizim dışımızda hareket kabiliyeti koymayacağımızı bilmenizi istiyorum. Güçlü bir milletimiz, güçlü bir devletimiz ve güzel bir ülkemiz var. Bunu hiç kimseye zayıflatma kabiliyeti ortaya koydurmayız. 150 bin silah ve mühimmatı, 3.5 ton patlayıcı madde, yaklaşık 276 el bombası, yaklaşık 5 ton undan tonlarca erzağa kadar, depolarını orada yapıyorlar. Oradan Türkiye’nin her tarafına bir şekilde göndermeye çalışıyorlar. Şaşkınlık içerisindeler. Telsiz konuşmalarından bunu net bir şekilde görüyoruz. ‘Bunu nasıl buldular. Nasıl bu olayı gerçekleştirdiler...’ Hâlâ daha oradalar. Bu, bizim bu konudaki kararlığımızdır. Bu kararlılığımızı aynı şekilde devam ettireceğiz. Bunları Atak helikopterlerimizle, insansız hava uçaklarımızla, savunma sanayiinde ortaya koyduğumuz bu adımlarla birlikte yapıyoruz. Güçlü bir şekilde bunu devam ettireceğiz. Güvenlik kuvvetlerimizin morali en üst seviyededir. Jandarmamız, polisimiz, askerimiz, korucularımız birlik içerisinde, beraberlik içerisinde büyük bir mücadele ortaya koyuyorlar” diye konuştu.

  “Dün 2 bin 11 dilenciyi sokaktan topladık”

  Dün şehirlerde huzurlu sokaklar operasyonu gerçekleştirdiklerini belirten Soylu, şöyle devam etti:

  “10 bini aşkın polisimizle bunu yaptık. Bir taraftan Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, diğer taraftan Göç Genel Müdürlüğü ile hep beraber gerçekleştirdik. Ramazan öncesi sokaklarda birileri taraftan koordine edilen dilencilere yönelik operasyondu. 2 bin 11 dilenciyi sokaktan topladık. Biz kendi insanımıza bakabilme kabiliyetine sahibiz. Bir takım şebekeler bunları ellerine geçiriyor, bunları dilendiriyor ve bizim gönlümüzün yumuşaklığından istifade ederek onlardan ekonomik rant elde ediyorlar. 2 bin 11 kişinin 156'sı Suriyeliydi. Onları topladık, gereğini yerine getiriyoruz. Ama diğerlerine de Suriyeli görünümünde dilencilik yaptırıyorlar. Arkadaşlarımız operasyonların gereğini yerine getiriyor.”

  “İki gücü bir araya getirmekte zorlandık”

  Türkiye’nin iki gücü bir araya getirmekte zorlandığını dile getiren Soylu, "Birinci güç devlet, ikincisi ise siyaset gücü. Darbe oldu, siyaset gücünden yoksun, devlet gücüyle bir iş yapılamadı. Siyaset adım atmaya çalıştı, şu anayasalar yüzünden acaba devlet kimdir diye onlarca yıldır sormaya başladı. Sanki devlet ve millet başka birisi. Ne zaman biz devlet gücü ile siyaset gücünü bir araya getirdik, Türkiye eksikliklerini gidermeye çalıştı. Türkiye boşluklar üzerinden yönetilme kabiliyetini ortadan kaldırdı ve kendi iradesini ortaya koydu. Bu birçok dönemde böyle oldu. Menderes döneminde, rahmetli Özal ve bizim özellikle AK Parti iktidarının ilk 13 yılında devlet gücüyle siyaset gücü bir araya geldi. Ama boşluk bulmak isteyenler bazen siyaseti, bazen de devleti donuk hale getirmeye çalıştılar. Bu yeni sistem Türkiye’nin en önemli adımlarından bir tanesi olarak iki gücü bir araya getiriyor. Biz büyük ülke olacaksak, etrafımızdaki coğrafyaya kendi anlayışımızı ve yolculuğumuzu ifade etmeye çalışacaksak, bu ülke üzerinde oyun oynamaya çalışanlara karşı, durun bakalım, biz varız ve kuvvetliyiz diyebileceksek, bu iki gücü bir araya getirmek durumundayız. Ana muhalefet partisi dahil olmak üzere herkes 2019’un hesabını yapıyor. Artık bu sistem sözün değil, işin ve icraatın sistemidir. Çünkü yüzde 50’nin üzerinde bir oy alırsanız iktidara gelirsin. Yüzde 30’lar, 20’ler yetmiyor. Bunun için insanları ayırmamak, çalışmak, proje ortaya koymak lazım. Türkiye'de hiçbir zaman iktidar problemi olmamıştır. Türkiye nazara gelir diye söylemek istemiyorum. 16 Nisan’da büyük adam attık" şeklinde konuştu.

  “Biz hangi topraklarda yaşadığımızı biliyoruz”

  Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:  “Ne yaparlarsa yapsınlar, ne ortaya koyarlarsa koysunlar, hangi süreci gerçekleştirmeye çalışırlarsa çalışsınlar, biz neyin temsilcisi olduğumuzu biliyoruz. Biz hangi topraklarda yaşadığımızı biliyoruz. Biz köksüz ülkenin temsilcileri falan değiliz. Bu toprakları bize kime emanet ettiğini biliyoruz. Biz hangi emaneti aldığımızı ve hangi bayrağı dalgalandırdığımızı biliyoruz. Bu toprakları bize Ertuğrul Gazi’nin, Osman Gazi’nin, Orhan Gazi’nin, Fatih’in ve Kanuni’nin emanet ettiğini biliyoruz. Biz hangi sorumluluk içerisinde olduğumuzu biliyoruz. Ne söylerlerse söylesinler, ister FETÖ, ister DEAŞ, ister PKK olsun, isterse onların uzantısı PYD olsun, YPG olsun, ne yaparsa yapsınlar, biz dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri olacağız. Kendi arabamızı da, uçağımızı da yapacağız. Batı'nın bugün zenginliğine söyleyecek sözümüz var. Biz Mevlana, Hacı Bayramı Veli nedir biliyoruz. Şu denizin öbür tarafından bakan Eyüp Sultan Hazretlerinin bize hangi emaneti bıraktığını bilen milletiz. Bir endişemiz yok. Özgüven içerisinde yarınlara gidiyoruz. Bunu hep beraber gerçekleştireceğiz.”

  Konuşmaların ardından Soylu ve protokol mensupları yeni belediye binasının açılış kurdelesini kesti.

Editör: TE Bilişim