Kuzu, “Eğer bu sistemin Türkiye’yi özerkliğe, federal duruma götüreceğini bilsem, şu anda burada vazgeçerim. Türkeş 9 Işık Kitabında 1968’de Türkiye’nin tek kurtuluşunun başkanlık sistemi olacağını yazdı, o bizim kadar hassas değil miydi? Eğer bu sistem gerçekten özerklikle, federal bir yapı ile ilgili olsa ilk olarak BDP’nin balıklama atlaması lazımdı. Demek ki böyle bir şey yok” diye konuştu.

“Yeni Anayasa’da Mayıs’tan sonra AKP müdahil olabilir”

Kuzu, Yeni Anayasa çalışmalarının yavaş gittiğini ve komisyona Mayıs ayı başına kadar süre verildiğini kaydederek, bu süre içinde çalışmaların bitmemesi halinde AKP konuyu meclise getirip referandum isteyeceğini belirtti.  Anayasa yapım sürecinin tamamlanması gerektiğini vurgulayan Kuzu, komisyon kararına göre, anayasa yapım çalışmalarının 31 Aralık'ta bitmesi gerektiğini ancak çalışmaların oy birliği şartından dolayı ağır gittiğini ve komisyona Mayıs ayı başına kadar süre verildiğini söyledi. Kuzu, “4 ay içerisinde çalışmalar bitmezse o zaman AK Parti, sorumlu bir parti olarak, daha doğrusu 326 vekili olan en büyük parti olarak, ya bir parti ya bir iki parti ile veya onlar da yanaşmazsa kendi metnimizi getirmek suretiyle parlamentoya, destek verilirse referanduma giderek işin içinden çıkıp bir metin hazırlamak istiyoruz” dedi.

“Başkanlık Sistemi İstikrar Getirir”

Başkanlık sisteminin Türkiye’ye istikrar getireceğini söyleyen Kuzu, bu sistemle güçlü hükümetlerin değil, güçlü parlamentonun söz konusu olduğunu söyledi. Kuzu, “Benim savunduğum ya da AK Parti'nin savunduğu modelde, aslında güçlü hükümetler yok, güçlü Parlamento var. Fakat hükümetin beni cezbeden tarafı neresi sizce, devamlılık var. Koalisyona, mutlak paydos, ömür billah paydos. Çünkü gelen, 4 yıl hükümette kalıyor. Yüzde 51'le geliyor ya da 2 dönem en çok gelebiliyor. Sonra da bitiyor. Başka geliyor ondan sonra” dedi.

“Federal her ülkede Başkanlık mı var?”

Başkanlık sistemine geçilmesinin eyalet sistemine geçmek demek olmadığını hatırlatan Kuzu, izleyicilerin sorularını yanıtlarken Almanya, Yeni Zelanda gibi federal sistemin olduğu, ancak başkanlık sisteminin olmadığı ülkeleri örnek verdi. Kuzu, “Federal yapı meselesi bana çok soruluyor. Şunu açık söylüyorum. Bilsem ki bu başkanlık modeli Türkiye’yi yerel yapılanma, özerk bir yapılanma federal bir duruma götürecek, şu an burada vazgeçerim. Zerre kadar böyle bir şüphem yok. Nereden geliyor biliyor musunuz? Amerika’da başkanlık modeli var, oradan geldiği için burada da başkanlık olur. Güzel ama Amerika’da federal yapı zaten doğuştan var. Yani başkanı seçtiği için federal yapı oluşmadı. Zaten adamlar federal, öyle kurulmuşlar. O zaman federal yapının üzerine başkanlık üretilecek ise, Almanya niye başkanlık modelinde değil, federal. Niye yeni Zelanda başkanlık modelinde değil, o da federal. Kanada öyle,  Avustralya öyle. Niye bunlar parlamenter modelde federal yapı olduğu halde başkanlık modelinde değil. Böyle bir şey yok çünkü” dedi.

“Gerçekten Eyalet Sistemiyle ilgili olsa BDP balıklama dalardı”

Kuzu sözlerine; “Kaldı ki, 1969 yılında rahmetli Türkeş 9 Işık kitabını yazıyor. Orada diyor ki ‘Başkanlık modeli Türkiye’nin tek kurtuluşudur’. Peki Rahmetli Türkeş federal yapı konusunda bizim kadar hassas değil mi, böyle bir şey olabilir mi? Eğer bu sistem, gerçekten başkanlık modeli, federal bir yapıyla ilgiliyse, eyalet yapısıyla ilgiliyse, özerk bir yapıyla ilgiliyse BDP’nin balıklama dalması lazım. MHP karşı çıkıyor, BDP karşı çıkıyor. Demek ki böyle bir şey yok” dedi.

“Sol Kesim %35’lik oyu nedeniyle karşı”

Kuzu, başkanlık sistemini istemeyen sol kesimin de %35’lik genel oyundan dolayı buna itirazı olduğunu ancak, başkanlık sistemi ile her kesimin iktidar şansı olduğunu söyledi. Kuzu, “Bunun sebebi şu. Türkiye’de sol kesim, kimse alınmasın, %51  ile başkanlık modelinde iktidar olduğu için, - %51’den az olunca 2.tura kalıyor - , sol kesim %35’te kaldığı için 2.turda iktidar sağlanmış oluyor. %51’le iktidar olunduğu için diyor ki sol kesim, yahu %35 sol var, %65 sağ kesim var Türkiye’de genel potansiyel. Ben istemiyorum diyor. Peki ben de diyorum ki, 50 yıldır, 60 yıldır Türkiye’de parlamenter model uygulanıyor, e siz zaten gelmediniz ya 60 yıldır. Sonuç itibariyle açık söylüyorum arkadaşlar, benim anlattığım modelde sol kesinlikle gelir. Hiç tereddütsüz. Kesinlikle gelir, ölçü şu; Özal’ından tutun, rahmetliden örnek verelim, merkez burada ise, elini açar sağdan da soldan da kucaklar, insanlar gelir, %35’lik olay değil. Ne olursan gel. Özal böyle yapıyordu geliyordu, başka türlü gelemez. Bu modelde etnik, dini kimlikte bir takım şeyler öne çıkararak gelme şansınız sıfır. Kimse gelemez. Hiçbir grup gelemez, Ak Parti buna dahil. Bu kadar basit. Ha anlaşmaya sol kesim bu şekilde yaparım diyorsa ben saygılıyım insanlara diyebiliyorsa, aynı şekilde sağ kesim de, o zaman insanlar gelebilir. Ve %35-65 rakamı bugün artık yok arkadaşlar. Bakın 10 yıldır milletvekiliyim. 4 kişilik aile düşünün, baba, anne, oğul, kız. Dört kişinin de oyu farklı farklı partilere. Ben bunu gördüm” dedi. 

Editör: TE Bilişim