Ak Parti Yalova İl Başkanı Öztabak, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, temel insan hak ve özgürlükleri, insanlığın yüzyıllardır süren mücadeleleri sonucu elde edilmiş kazanım olduğuna dikkat çekerek " Bu özgürlüklerin düzeyi medeni bir toplum olmanın göstergesidir. İnsan hakları doğuştan itibaren başlar ve temelinde adalet vardır. İnsan hakları, onuruyla yaşamak isteyen her insanın duyarlılıkla yaklaşması gereken bir konudur. Dünyanın neresinde bir insan hakları ihlali olursa, buna mutlaka duyarlılık gösterilmelidir.

Bu konuda uluslararası bir çalışma gereğiyle hareket eden Birleşmiş Milletler'in 10 Aralık 1948 tarihli kararıyla İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ilan edilmiştir" ifadesini kullandı. 

Öztabak, medeni dünyanın bir parçası olarak dünyada her yönüyle çok güzel ve zengin farklılıklara sahip olan Türkiye'nin, temel hak ve özgürlükler açısından hak ettiği bir konuma getirilmesi toplumun da beklentisi olduğunu vurgulayarak şunları dedi: 

"Adalet ve Kalkınma Partisi olarak kuruluşumuzdan itibaren parti programında hedeflediklerimizi, iktidar olunca adım adım hayata geçirme gayretinde olduk. Gerek İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, gerekse Paris Şartı ve Helsinki Nihai Senedi olmak üzere Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin insan hakları alanında getirdiği standartları hayata geçirmek için ciddi çalışmalar yapılmaktadır. 

Ak Parti iktidarı insan hak ve özgürlüklerini bir davranış biçimi haline getirmek ve bu sayede insan hakları ihlallerini ortadan kaldırmak için en büyük yatırımı da demokrasiye yapmaktadır. Partimizin programına en çok hakim olan kavram demokrasidir. Ekonomik istikrar Türkiye'yi mali açıdan nasıl düzlüğe çıkartacaksa, demokrasideki istikrar da toplumsal birlik ve beraberliğimizi o kadar geliştirecektir." 

Ak Parti İktidarları döneminde, başta Anayasa olmak üzere ilgili yasalarda demokratikleşme ve insan haklarının geliştirilmesi alanında önemli değişiklikler yapıldığına dikkat çeken Öztabak, şöyle devam etti: 
"Vatandaşların günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi ve yayın yapılması yasal güvenceye kavuşturulmuştur. 

"İşkenceye sıfır tolerans" politikası çerçevesinde yasal değişiklikler yapılmıştır. İşkence ve kötü muamele suçunun tanımı genişletilmiş, cezalar artırılmış, bu cezaların tecili ve paraya çevrilmesi önlenmiştir. 
Kararlılıkla sürdürülen çözüm süreci sayesinde barış tesis edilip terör bitme noktasına getirilmiş, huzur ve barış tesis edilmiştir. 

İnsana saygı esasına dayanan, özgürlükçü karakteri ön planda bir ceza hukuku düzeni kurulması amacıyla Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, Kabahatler Kanunu, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve Denetimli Serbestlik Kanunu çıkarılmıştır. 

Sivil Toplumun güçlendirilmesi amacıyla, 5253 sayılı Dernekler Kanunu yürürlüğe konulmuş ve dernek kurma hakkına getirilen kısıtlamalar kaldırılarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun olarak örgütlenme özgürlüğü sağlanmıştır. 

Alevi vatandaşlarımızın taleplerine kulak verilmiş, Alevi çalıştayları yapılmıştır. Bu konuda gerekli çalışmalara devam edilmektedir. 

Romen vatandaşlarımızın herhangi bir haksızlığa uğramaması için gerekli tedbirler alınmış, onlarla geniş katılımlı toplantılar yapılmıştır ve yaşamlarını iyileştirecek gerekli çalışmalara devam edilmektedir. 
Kadın Hakları konusunda da hiçbir hükümet döneminde gerçekleştirilmeyen iyileştirmeler yapılmış, kadınların da bir birey olarak haksızlığa, şiddete uğramaması için gerekli yasal tedbirler büyük oranda alınmış, mağduriyetlerini gidermek için pek çok alanda çalışmalar yapılmış ve yapılmaktadır. 
Ayrıca Çocuk Hakları konusu da kesinlikle ihmal edilmemiş, çocukların eğitim, sağlık, beslenme, barınma, gönüllü ve koruyucu aile sistemi, evlerinde bakıma katkıda bulunma ve benzeri birçok alanda gerekli yasal düzenlemeler yapılmış ve uygulamalar yapılmaktadır. 

Yine Engelli Hakları hususunda da ilk kez devrim niteliğinde iyileştirmeler yapılmış, Özürlüler Kanunu ile de gerekli düzenlemeler gerçekleştirilmiştir." 

Öztabak, "Herkes Özgür Olmadıkça Kimse Özgür Değildir"

"Bu güne kadar atılan ve bundan sonra bu konuda atılacak adımlar, insanımız bu hak ve özgürlüklere layık olduğu için atılmış ve atılacaktır" diyen Öztabak, özgürlüklerin demokrasinin temelini oluşturduğunu vurgulayarak "Hiçbir bireysel ve kurumsal baskı kabul edilemez. "Herkes özgür olmadıkça kimse özgür değildir" görüşü de partimizin temel ilkelerindendir. Partimizin ismindeki 'adalet' ve 'kalkınma' kelimeleri de insanın onurlu bir varlık olarak yaşamasına bir atıftır. 

İyi insan olmak ve daima hakkın, haklının yanında bulunmak ümidiyle tüm hemşerilerimizin, aziz milletimizin ve tüm dünya halklarının 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nü kutluyor, daha demokratik, daha özgür bir gelecek diliyorum" ifadesini kullandı.

Editör: TE Bilişim