Özellikle Yalova’da bulunan Kafe ve Kafetarya gibi işletme sahiplerine seslenen Vefa Salman, logosuz tek tip giysiler yerine kısa süreliğine bile olsa çalışanlara Yalovaspor’a maddi ve manevi destek vermek için VEFA tişörtlerini giydirilmesini önerdi.

Sözlerine şöyle devam eden Yalova’nın sevilen siması Vefa Salman; “İnsanın adından dolayı bazı avantajları olması gerçekten mutluluk verici bir olay. Bu ayrıcalıktan dolayı ömrümün geçen bölümünde yaşadığım nice güzellikler oldu. Şimdi bir yenisi eklenmek üzere.

Allah gani gani rahmet eylesin bu güzel ve özel ismi bana Dedem Ömer Salman koymuş. Dost ve arkadaşlarım adımın hakkını verdiğimi söylerlerde nasıl konduğunu pek merak etmezler Adımın nereden geldiğine daha doğrusu neden konduğuna, bu fırsatı yakalamışken değinmek isterim. Adımı babamın dedesinden almışım, dedem babasının ismini görmek istemiş torununda.

Yaşadığı Kırım-Bahçesaray-Karasu topraklarından, 1870 li yılların sonlarına doğru, zorunlu olarak kopan, koparılan adını gururla taşıdığım büyük dedem, önce Bulgaristan’a, oradan Bursa’ya ve yaklaşık 100 yıl önce Yalova’ya yerleşmiş. Ata mesleği kasaplığı sürdürdükten sonra Yalova’da vefat etmiş ve şimdi Fevzi Çakmak Stadyumu yapılan şehir mezarlığında toprağa verilmiş.

Adımı hep sevdim ve taşımaktan onur duydum. Allah bu güzel duyguyu herkese yaşatsın derim. Ama adımdan önce, dedelerimden en önemli miras SOYADIM var benim. Bana tertemiz bir soyadı bırakmışlar, başımı bir kez öne eğmemişim SALMAN olduğum için. Hep dimdik gezmişim. Başta BABAMA ve DEDELERİME şükran borçluyum. Bir gün bende bunları kendi oğluma yazdırabilir veya söyletebilirsem yaşadığımın hakkını vermiş sayarım kendimi. Benim için Yalova ve Yalovasporda böyle. Vazgeçilmezim, sevdam, tutkum, SOYADIM benim Yalova ve Yalovaspor…

Geleyim bu yazıyı bana yazdıran esas konuma. Yalovasporun koordinatör-menajeri arkadaşımız Kartal Tekin, Beşiktaşın FEDA tişörtünden esinlenerek orijinal bir yaptırıma imza atmış. Artık yarım asır yaşına gelen Yalovasporun “VEFA” ya ihtiyacı var demiş. İyi de etmiş. Bir Yalovaspor aşığı Osman Hökemen kardeşimle dün yaptığımız telefon konuşmasında doğaçlamayla gelişen adının avantajıyla “tanıtımı sen yap ağabey” fikri bana da sıcak geldi. Çünkü bu kaçınılmaz bir görev. Yazı başlığıma yazdığım gibi ortak paydamız Yalovaspor. Hiç istemediğimiz, aklımıza bile getiremeyeceğimiz bir konumdayken kayıtsız kalmak, bence hiçbir Yalovalıya yakışmaz, yakışmamalı.. Ben yaşadığım kentime ve onun değerlerine, dolayısıyla en yüksek değerlerinden biri olan Yalovaspora borçluyumdur. Kentlilik bilincidir bunun adı, aidiyet duygusudur. Her sevginin bir şekilde bedeli var, ödemeliyim, ödemeliyiz. İlk adımı atmalıyım dedim ve tişörtün ilk çıktığı gün sırtıma geçirmeye ve bayrama kadar sürekli giymeye Yalovaspor Başkanı Tamer Erbul’a söz verdim. VEFA’yı en iyi Vefa tanıtır diye düşündüm. Düşüncem bununla sınırlı değil. Buradan bir davette bulunuyorum. Özellikle Kafeterya türü işletmelere ve imalat ile üretim yapan tüm firmalara, sizler çalışanlarınıza, personelinize iş tişörtü giydiriyorsunuz. Kiminizin ki firmanız logolu, kiminizinkinde logo yok sadece renk var, desen var. Sizinde çorbada tuzunuz bulunsun. Gelin yaz sezonu boyunca Yalovasporun bu tişörtlerini giydirin tüm çalışanlarınıza. Katkınız olsun Yalovaspora. Yeniden layık olduğu yere yükselmesi için küçük bir ivmeye ihtiyacı var. Maddi yanında manevi desteğimizi göstermemiz açısından önemli.

Editör: TE Bilişim