Gelecek nesiller için yenilenebilir enerji kaynaklarının  kullanımına yönelmenin zorunluluk olduğunu belirten yenilenebilir enerji konusunda çalışmalar yürüten Makine Mühendisi  Hannan Öngü, bu konuda yaptığı çalışmalara kendisini adamış bir isim olarak dünyamızın geleceği için sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmenin bir zorunluluk olduğunu dile getiriyor. 
Yenilenebilir enerji kaynakları sistemlerinden birisinin de  binaların ısıtılmasında ısı pompası kullanılması ile  enerji aktarımının mümkün olduğunu ve bu yolla ısıtılan binaların gün geçtikçe artmasını beklediklerini belirten Makine Mühendisi Hannan Öngü, “Isı pompası kullanılarak kurulan ısıtma-soğutma sistemleri Avrupa’da son yıllarda oldukça ilgi görmeye başladı. Hatta Avrupa’da bu sistemi kullanan firmalara çok özel teşvikler sağlanıyor. Fosil yakıtların  tükenmekte olması ve her geçen gün bu yakıtların fiyatlarında ciddi artışlar yaşanması ayrıca çevre bilincinin gelişmesi gibi birçok sebepten ısı pompasının çok yakın bir gelecekte ülkemizde de yaygınlaşması kaçınılmaz bir sonuçtur. Soğutma makineleri  ısıtma ve soğutma amaçlı kullanılırlarsa ısı pompası adını alırlar. Örnek olarak evlerimizde kullanılan buzdolaplarını alalım. Buzdolaplarında yiyeceklerin bulunduğu iç ortam soğuktur ve arkasındaki borular oluşan ısıyı ortama bıraktıklarından sıcaktır. Hemen hemen her kişi bu olayın farkındadır ve bu ısının nereden geldiğini merak etmektedir. Örnekte de görüldüğü gibi soğutma makineleri  ısıyı ve soğuğu aynı anda üretirler. Anlaşılacağı gibi ısı pompalarından bahsedildiğinde soğutma  makinelerine  başvuruyoruz. Isı pompasının günümüze kadar soğutmada izlediği yükselen grafikle olduğu gibi, gün geçtikçe ısıtma amaçlı kullanımda da çok büyük bir rolü olacaktır. Isı pompaları genel anlamda ısıyı üretmek yerine taşımayı amaçlar. Isı pompası düşük ısılardan bu enerjiyi alarak, yüksek sıcaklıklara ısıyı pompalayabiliyor. Aslında ısı pompaları günlük hayatımızda birçok makinede kullanılıyor. Bu aletlerden birisi olan klima havadan havaya ısıyı aktarırken, bu bazen sudan suya, topraktan suya ısı aktarımı şeklinde de olabiliyor.Doğada her zaman termal enerji mevcuttur. Kutuplarda da çöllerde de bu enerji mevcuttur. Isı pompası kullanılarak kurulan sistemlerde evler ya da binalar belli bir yatırım yapıldıktan sonra topraktan ya da sudan enerjiyi alarak rahatlıkla binaları ısıtabilir, bu da hem çevreci hem de sürdürülebilir bir enerji kaynağı olmaktadır. Özellikle bu sistem Hollanda’da çok rağbet görmektedir. Bizde ise yeterince bilgi sahibi olmamaktan ve bilinçsizlikten dolayı bu sistem henüz yeterince ilgi görmüyor” dedi.
Kömür, petrol gibi fosil yakıt kaynaklarının sonuna yaklaşıldığını belirten makine mühendisi Hannan Öngü, “Bugünkü tüketim miktarları ile petrol 30 yıl sonra, kömür 80-100 yıl sonra, doğalgaz ise 120 yıl sonra tükenecek. İnsanlığın enerji olmadan yaşamını sürdürmesi imkansız. Bu nedenle önceliğimiz sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmek olacaktır. Sürdürülebilir enerji kaynakları ise rüzgar, güneş, dalga gel-gitlerinden elde edilecek enerjilerdir” dedi. 
Tüm enerjilerinin temel kaynağının ise güneş olduğunu ancak enerjinin bugünkü imkanlarla depolanmasının mümkün olmadığına dikkat çeken  Öngü, “Yenilenebilir enerjinin temeli güneş enerjisidir. Güneş evrende orta büyüklükte bir yıldızdır. Güneşin kalan ömrü ise 5.5 milyon  yıldır. Güneşin 20 dakikada üretmiş olduğu enerji dünyanın bir yıllık enerji ihtiyacına denk gelmektedir” dedi.
Bugünkü şartlarda üretilen elektriğin depolanması durumunda enerji sorununun çözüleceğine dikkat çeken Makine Mühendisi Hannan Öngü  “Enerji iki yolla depolanır. Güneş enerjisi fotosentez yolu ile odunu oluşturur. Biz yıllar sonra bu odunu petrol, doğalgaz olarak kullanıyoruz. 18.yüzyıldan sonra hidrojen bulundu. Enerjiyi hidrojene dönüştürerek depolamak  mümkün. Sudan termal enerji kullanarak hidrojen gazı elde edebiliriz. Depolanan hidrojeni ise çok yakın bir gelecekte kullanmamız mümkün olacak. Enerjiyi depolamanın başka bir yolu yok. Atmosfer dışından kablosuz enerji aktarımı başladı.Bununla ilgili çalışmalar var. Bir ton suyun hidrojene dönüştürülmesi durumunda 420 litre benzine eş değerde bir enerji açığa çıkıyor. İnsanoğlu hidrojeni değişik yöntemlerle üretebiliyor.Türkiye’de bu konuda Bozcaada yenilenebilir enerji kaynakları konusunda adeta bir enerji laboratuarı konumunda. Bozcaada’da Kaymakamlık ve  civarındaki binalar hidrojen enerjisi kullanıyor” dedi.
Editör: TE Bilişim